|
|
|
|
DOLAR |
32,2245 |
|
|
|
EURO |
35,0083 |
|
|
|
IMKB |
10.895,000 |
|
|
|
ALTIN |
2.508,400 |
|
|
|
|
Şehir Seçimi
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Deniz Özgür |
10 Haziran 2011 Cuma |
|
|
|
|
İnsan neden yazar? Ya da neden yazamaz?
İnsan neden ağlar? Ya da neden gülemez?
İnsan neden anlam arar? Ya da neden bir türlü anlamı bulamaz?
Neden yaşarız?
Neden yaşamı anlamlandırırken, anlamsızca uzaklaşırız yaşamdan?
Neden eşit geldiğimiz dünyada, eşitlik savaşları veririz yıllar yılı?
Neden barış için bile savaştan geçer yollarımız?
Nefreti ilk kim duyumsamıştır yüreğinde? Kini, kıskançlığı kim icat etmiştir?
İcat mı edilmiştir? Yoksa Öz’ün içinde mi biraz vardır; yemeğe katılan tuz, biber misali…
Melek ve Şeytan aynı ruhta gizli kalırda.. Ruh; yüceltmek istediği yanında mı özünü bulur..
İyilik ve kötülük nerde gezer? Beyin de mi? Vicdan da mı?
Doğru ve yanlışın sınırı nerde başlar, nerde biter? Toplumda mı, bireyde mi?
Yoksa, yoksa doğru ve yanlış da bir varsayım mı? İnsanların çizdiği sınırlarda varsayılan zamanın, aslında var olmayışı gibi..
Öyle ya, nede olsa doğrular bile yanlışlardan yola çıkarak bulunmuyor mu? Ya da yanlışlar bir zamanların doğruları iken, yanlışa dönmüyor mu? Yada yada tam tersi..
Neden doğuyoruz ki? Ölmek için mi? Ya da neden ölüyoruz? Yeniden doğmak için mi?
Hava harika.. Güneş pencereden odaya, odadan yüreğime kadar seriyor ışıklarını.. Bütün sorularımı toplayıp atıyorum kendimi yollara.. Yürümeli sokaklarda diyorum.. Yürümeli..
Kaldırımlara düşen ayak izlerini takip etmeli.. Sokaklar geçerken sokak içlerinden, bir çıkış aramayı kesmeli.. Sınırları zorlamaktansa sınırları geçmeli, sınırları yıkmalı, sınırsız bir özgürlüğün içinde hayatın içine akmalı.. Hayatın içinden geçmeli.. Belki de hayatın kendisi olmalı..
Yürüyorum, kaldırım taşları sessiz.. Taş bu ses verir mi? Vermez… “sen öyle san” diyor bir ses.. “Sen öyle san”.. Öyle bir ses verir ki.. Sessiz bir çığlık olur da duyulmaz taşların sesi..
İrkiliyorum..
Taşlar…
Konuşur mu?
“Taş değip geçme.. Konuşuyorum işte.. Kaldırımdaki taşlarda sakladığım sesim; evinin duvarlarında, denizin dibine serilmiş varlığımda, süslenip takarken kullandığın elmasında, incinde, ayağınla sürüklediğin küçücük bir parçamın içinde, yürüyüp geçtiğin, kavuştuğun, ayrıldığın yollarda… var oluşumda gizli işte.. Ne mutluluklar gördüm var oluşumdan bu yana, ne acılar yüklendim.. taş taş üstünde kalmadı dedikleri anlarda ağıtlara soyundum.. Taş değip geçme.. Konuşuyorum işte.. Çocukların ellerinden geçtim, oyunlar içinde.. Ama bazen de savaşlar içinde.. Panzerlere hedeflediler atışlarını, bazen de denize.."
……………
……………
Deliriyor muyum ne? Taşta konuşur mu ki, bu da ne?
Toprakta karıncalar sıralı inciler sanki.. Bir telaş, bir telaş. Kendinden büyük yükü.. Sürüyor ve durakladığı yerde imdadına bir dost yetişiyor. Benim seçemeyeceğim kadar küçük, onun taşıyamayacağı kadar büyük bir parçacık iki karıncanın ortasında şimdi, sürüyorlar telaşlı telaşlı..
İnsanlar da mı karıncalar gibi? Nasıl bir telaş koşturuyorlar bir yere yetişecekler gibi..
Sahi nereye yetişir insan?
İşe mi? Eve mi? Sevgiliye mi? Evlada mı? Dosta, arkadaşa?...... Hayata mı?
Kendine de yetişir mi insan?
………..
Bana sorsanız yetişmez, kendine yetişemez insanoğlu, yetişse, yetişebilse insan olmaz çünkü.. Ama hayata yetişmek !? sanırım sihir bu.. İnsan olmak için hayata yetişmek gerek.., hayatın yolunda sevgiyle yürümek.. Sınırları zorlamaktansa sınırları geçmek, sınırları yıkmak, sınırsız bir özgürlüğün içinde kendinden bile özgürleşip hayatın içine akmak.. Hayatın içinden geçmek.. Belki de hayatın kendisi olmak..
Yalın yaşamak hayatı…..
Sade bir sevgiyle..Koşulsuz bir sevgiyle kabullenmek.. Öyle ya üç kelime; doğmak, yaşamak ve ölmek.. İşte tüm hikaye…
Yürüyorum..
Sorular, sorular içinde..
Hayat insanın kendi içinde..
Cevap mı?
?
O da sizde……
Sevgiyle……
[email protected]
07.08.2008
|
|
|
|
Toplam yorum |
0 |
|
Onay bekleyen |
0 |
|
|
|
Yorumunuz editörlerimiz
tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır. |
|
|
|
|
Bu yazı henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
ÇOK OKUNANLAR |
|
|
-
|
|
|
|
Aziz Yıldırım, kongre üyeleriyle buluştu: Öyle bir noktaya geldik ki, şampiyon olursak başkanlık ... |
|
|
|
|
|
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Süper Lig'de geride kalan 37. hafta sonrası Profesyonel Futbol ... |
|
|
|
|
|
Kamuda tasarruf genelgesi ile eşantiyon dağıtılması yasaklanırken TBMM Başkanı Kurtulmuş, vekillere ... |
|
|
|
|
|
Ekonomist Mahfi Eğilmez, KKM'nin çözümü için bir başka yanlışa imza atıldığını ifade etti ve 2001 ... |
|
-
|
|
|
|
Savaş nedeniyle Türkiye'ye gelen Ruslar başka ülkelere göç ediyor: Hayat pahalılığı, ikâmet sorunları... |
|
|
|
|
|
Sokak hayvanlarıyla ilgili kanun teklifinin, Meclis kapanmadan önce yasalaştırılması planlanıyor
|
|
-
-
|
|
|
|
|
|
|
YAZARLAR |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ÇOK YORUMLANANLAR |
|
|
-
|
|
|
|
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Süper Lig'de geride kalan 37. hafta sonrası Profesyonel Futbol ... |
|
|
|
|
|
Aziz Yıldırım, kongre üyeleriyle buluştu: Öyle bir noktaya geldik ki, şampiyon olursak başkanlık ... |
|
|
|
|
|
Savaş nedeniyle Türkiye'ye gelen Ruslar başka ülkelere göç ediyor: Hayat pahalılığı, ikâmet sorunları... |
|
|
|
|
|
Sokak hayvanlarıyla ilgili kanun teklifinin, Meclis kapanmadan önce yasalaştırılması planlanıyor
|
|
-
|
|
|
|
Kamuda tasarruf genelgesi ile eşantiyon dağıtılması yasaklanırken TBMM Başkanı Kurtulmuş, vekillere ... |
|
|
|
|
|
Ekonomist Mahfi Eğilmez, KKM'nin çözümü için bir başka yanlışa imza atıldığını ifade etti ve 2001 ... |
|
-
-
|
|
|
|
|
|
|
ANKET |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Medya
Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden
kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan
haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması
durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır.
Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait
yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz. |
|
|
|
|