Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,5186
EURO
34,9291
IMKB
9.916,000
ALTIN
2.431,340
 
Hava Durumu ANKARA
15 / 23 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
PARALEL KİN...
 SEZAİ BAYAR 5 Eylül 2014 Cuma  

Ben din adamlarının siyasete soyunmasını, siyasetcilerle vıcık ­vıcık olmasını ve din dışında

karanlık işlere bulaşmasını, inançlı biri olarak içime sindiremem.

Din adamı dinle ilgilenmeli.

Din adamı inandığı yolda, din adına hizmetini sunmalı.

Din adamı “din”in adamı olmalı.

Din yolunda yürümeli...

Bana her kim ki “ Din adamı Fathullah Gülen dünya çapında bir hizmet hareketine öncülük ediyor.

Yüzlerce Türk Okulu, yüzlerce ülkede Hizmet Hareketinin öncülüğünde eğitim veriyor.

Peki bu okulların dünyada eğitim hizmeti vermesi kötü bir şey midir?”

Hayır değildir.

Ama bu işi eğer bir din adamı, imam, vaiz veya hatip her kimse, parası­pulu olmaksızın yapıyorsa,

buna öncülük ediyor ve dünyada sadece onun sesi duyuluyorsa burada durmak lazım.

Bu noktada uzun uzun düşünmek gerekir.

Neden bir imam?

Neden bir hoca efendi?

Sorulara devam edelim:

Neden bir müspet ilimci değil.?

Neden kapital sahibi iş adamı değil?

Neden ülkemizde dershane ve eğitim alanında hizmet verip zengin olmuş, hatta üniversitesi olan

bir eğitimci değil?

Bana birileri çıkıp “Bu işi Ferthullah Gülen Hoca'dan başka hiç kimse yapamaz” diyorsa, bunu

söyleyenlerin aklıllarından kuşku duyarım.

Şaşarım çokca.

İkinci husus:

Eğitimin bir parçası ama önemli bir parçası olan Özel Dershanelerin Türkiye'de yaygınlaşması

kötü bir şey miydi?

Değildi.

Ancak hükümet bunların kapatılması yönünde karar alınca taşlar yerinden oynadı.

Neden?

Çünkü, yurt çapında faaliyet gösteren bu dershanelerin yüzde 20'den fazlasına Hocaefendi

Fethullah Gülen'in egemen olduğu biliniyordu.

Hocaefendi eğitimin bu alanında da Hizmet Hareketi vasıtası ve adıyla hakim durumdaydı.

Adam, çok iyi bir din adamı olabilir.

Gülen Hocanın din konusunda ikinci bir rakibi olmayabilir.

Ama dinle uzaktan yakından ilgisi olmayan, kıyasıya mücadelenin yaşandığı özel okul alanında

Gülen'in adının yaygın bir şekilde duyulması ne demektir?

Özel dershanelerin pazar payından büyük oranda yararlanan Hizmet Hareketini, Gülen'den başka

üstenecek hiç bir Türk girişimcisi yok mudur?

Akıl alır gibi değil.

Zaten AKP iktidarı ile Gülen Hizmet Hareketi arasındaki savaş, işte bu özel dershaneler

pastasından büyük pay alan Hocaefendi taraftarları ve zenginlerinin “Deshaneleri kapatamazsınız”

direnişinden sonra patlak veriyor.

Dershanelerdeki gelir pastasının Yüzde 20'lik dilimine sahip olan Gülencilere “ Bu pastayı size

yedirtmeyiz diyen AKP hükümeti ile Hocaefendi arasında ipler kopuyor.

12 yıllık AKP iktidarı döneminde Gülen Hareketi'nin hükümetle içiçe, gönül gönüle hangi

noktalara kadar yükseldiği, hakimler, savcılar ya da polisler arasındaki yoğunluğun ne olduğu, 17

ve 25 aralık 2013 operasyonunun ne anlama geldiği noktasına temas etmeyeceğim.

Sadece Pensilvanya'da ikamet eden Gülen Hoca'nın bu ülkeden geri istenmesi, ABD Başkanı

Obama'dan “Ya Gülen'i verin, ya da sınır dışı edin” ricasında bulunulmasına lafı getirmek

istiyorum yazının başındanberi.

Gülen hakkında sadece iddialar var.

Gülen hakkında sadece suçlamalar var.

Gözaltına alınan veya tutuklanan emniyet güçlerinin, Gülen taraftarlarının suçları sabit olmamış.

Hiçbir dava sonuçlanmamış.

Gülen'in dosyası ise bembeyaz.

Peki Obama'dan istenen Gülen'e, iktidara geldiklerinden hemen sonra AKP kurmayları ne haber

göndermişti biliyor musunuz?

“Hocam; dosyanız tertemiz ve pırılpırıl, istediğiniz an ülkenize dönebilirsiniz.”

Ben, 12 yıl önce hükümetin o dönemde Adalet Bakanı olan, Cemil Çiçek'le bir söyleşi yapmak

için makamına gittiğimde, bu konuda “Gülen Hocaefendinin buraya gelmesine hiç ama hiç bir

engel yoktur. İsterse yarın gelebilir” demişti.

Nerden nereye...

Dün Hocaefendinin ülkemize dönmesi için tüm engelleri kaldıranlar, bugün aynı kişiyi ABD

Başkanı Obama'dan geri istemek zorunda kalıyorlar.

Bütün bu gelişmelere, karşılıklı hamlelere, intikam saikiyle hareket edilmesine ben “Etme bulma

dünyası” diyemiyorum...

Diyemiyorum çünkü olayların geçmişi karanlık...

Bu son gelişmeye sadece “parelel kin” demek geliyor içimden...

Parelel yapının geldiği son nokta: Parelel Kin.

Kurtlar Vadisi yapımcılarına duyurulur...

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.