Tam otuz yıldır siyaset ve ekonomi üzerine yazı yazıyorum. Kimi zaman olayların mizahi yönünü görmeye çalışıyorum. Kimi zaman, acımasız ve sert bir üslup da kullanıyorum.
 Bilmiyorum başarabilecek miyim? Ama, bir süre, insanların yaşamlarında en çok ihtiyaç duydukları şey olan “sevgi” üzerine yazmam gerekir diye düşünmeye başladım.
 İşte “sevgi” yi konu alan ilk yazım…
 Dostoyevski, sevgiyi şu güzel deyişle tanımlamış:
“Sevmek; güzel birinde aşkı aramak değil, bir başkasında kendini bulmaktır.”
 Dostoyevski, dünyada iz bırakmış bir yazar. Bir zaman yanıp tutuştuğum bir sevgilim vardı. Onu öylesine çok seviyordum ki, hislerimi ifade etmek için ağzımı açtığımda nefesim tıkanırdı. Onu, sevmiştim gerçekten, ama yeterince sevilmemiştim. Sonra mı? Ayrıldık! Ayrıldığımız gün, ona Dostoyevski’nin “Budala” isimli kitabını hediye etmiştim. Onun için yazdığım şiir ( şiir diyorum ama şairlere de haksızlık etmeyeyim) bugün hala aklımda. Şöyleydi:
“ Perde indi.
My Fair Lady bir daha sahneye konulmayacak.”
 Yıllar su gibi aktı. Sonra bir gün unutulmaz sevgilimin abisi ile karşılaştım. Onun trafik kazasında vefat ettiğini söyledi.
 İçimde büyük bir boşluk hissettim. Boğazım kurudu, zorlukla, “Başımız sağolsun.” diyebildim. Ve hızla oradan uzaklaştım. Eve döndüm, eşime sarıldım, onun omzunda hüngür hüngür ağladım. Bana yıllardır sabırla katlanmayı başaran eşim Nuray’la evleneni henüz on yıl olmuştu. Benim bu tavrımı nasıl hoşgörüyle karşıladığını görünce ona olan sevgim ve saygım daha da arttı. 
 
Hani bilgeye sormuşlar “Dünyada en güzel şey ne?” diye…
“Sevmek” demiş.
“Peki sonra?” demişler…
“Sevilmek” demiş.
“Peki, neden sevmek sevilmekten önce geliyor?” demişler.
O da demiş ki, “İnsan sevdiğine sevildiğinden daha çok emindir.”
 Bilmiyorum, başarabiliyor muyum? Ama, sevgili eşim Nuray’ı gerçekten çok seviyorum. Bundan eminim. Ya o beni gerçekten seviyor mu? Bana göre seviyor! Yoksa  otuzbeş yıldır yüz kere beni kapının önüne koyardı! İyi ki, seni sevmişim sevgili Nuray…
 Tüm okurlara sevip sevilecekleri bir yaşam diliyorum.
 

Yorumsuz:Yargıtay Tetkik Hakimi ve YARSAV Yönetim Kurulu Üyesi  Celal Çelik Türk yargısının “hukukun üstünlüğü ve halka adalet dağıtmak ülküsünden giderek uzaklaştığını” belirterek istifa etti.28 Eylül 2011