Madencilik sektöründeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, “petrol zengini Ortadoğu ülkelerine çok yakın olması nedeniyle Türkiye’de zengin petrol ve gaz yatakları olabileceği” iddialarının gerçekleri yansıtmadığını tespit etti. Coğrafi yakınlığa karşın Türkiye’nin büyük bir bölümünün Alp Himalaya Dağ Kuşağı üzerinde bulunması nedeniyle jeolojik konumunun komşularından çok farklı ve karmaşık olarak, fazla kırılmalara uğradığını, bu durumun petrol arama çalışmalarını olumsuz etkileyerek küçük ölçekte korunmuş hidrokarbon rezervuarlarının kısa bir üretim safhasını takiben hemen suya dönüşerek üretim problemleri yaşattığı rapor edildi. Meclis Araştırması Komisyonu Raporu’nda şu tespitlere yer verildi:
n Birtakım yabancı şirketlerin buldukları petrol ve doğalgazın çıkartılmasını engellemek amacıyla bu şirketler tarafından kuyuların kapatıldığına ilişkin olarak ortaya atılan söylentiler gerçeği yansıtmamaktadır.
n Türkiye-Suriye sınırında bulunan mayınlı arazilerde petrol sahaları bulunmaktadır. Türkiye-Suriye sınırındaki mayınlı arazinin temizlenmesi halinde TPAO’nun mevcut kuyularına ilaveten Çamurlu safhasında 4, Batı Kozluca’da 8, Yolaçan’da 4 olmak üzere toplam 16 adet kuyu açılabilecektir. Bu kuyulardan ortalama günlük 70 varilden toplam 1.120 varil günlük artış sağlanması mümkün olabilecektir.Bu üretim artışının ülkemize katkısının ise yıllık en az 30 milyon dolar olacağı tahmin edilmektedir.
n Türkiye 2009 yılı sonu itibarıyla 300 milyon varil kalan üretilebilir petrol rezervine 6.2 miyar metreküp doğal gaz rezervine sahiptir. Türkiye’de 2009 yılı toplam ham petrol üretim miktarı 2.4 milyon ton, doğalgaz üretim miktarı ise 730 milyon metreküp olmuştur. Türkiye’nin 2009 yılı ham petrol tüketimi 30 milyon ton, doğalgaz tüketimi 37 milyar metreküp olmuştur.