![]() |
ERDAL SAĞLŞAM/RADİKAL 8-9 ay önceydi, bir akrabam arayıp, bir şehirlerarası yoldaki alışveriş merkezinden dükkan almaya karar verdiğini, fiyatta anlaştığını ama ödeme konusunda sıkıntı olduğunu anlattı. Alışveriş merkezinin sahibi, ödenecek paranın banka üzerinden geçmesine razı olmuyor, elden verilmesini istiyormuş.
Meğerse bu işadamının vergi borcu varmış ve banka üzerinden ödeme yapılırsa Maliye bu paraya el koyabilirmiş, o nedenle istemiyormuş. İktidar partisinin bir il yöneticisi olan işadamı, akrabama, “Yıl sonuna varmadan kesin vergi affı çıkacak, o zaman temizleyeceğim, o zamana kadar bankaya yatırma” demiş.
Akrabam, bir sorun olur mu diye sordu, aklıma gelen mümkün olduğunca fazla ihtimali saydım, ödemeyi nasıl yaptı, aldı mı almadı mı, bilmiyorum.
Babacan da Maliye Bakanı da 8-9 ay önce böyle bir affa karşıydı ama belli ki onlardan çok önce, iktidar partisinin il yöneticileri bu affı biliyordu. Taban politikası böyle bir şey olsa gerek.
Açıkcası akrabam bana danıştığında da, bundan birkaç ay öncesine kadar da, yeni bir vergi affı çıkacağına pek ihtimal vermiyordum. İktidarın bu konudaki geçmiş tavrı yeni bir vergi affını mümkün kılıyordu ama henüz 2008 yılında yeni bir vergi affı yapılmıştı. Yani 3 yılda ikinci af çıkabileceğine, af işinin bu kadar ilerletilebileceğine pek ihtimal vermiyordum, ama...
Af şampiyonu olur
Babacan çıkarılan aflara, “yeniden yapılandırma” ya da “vergi barışı” diyor. Kendisinin bu tür aflara ilke olarak karşı olduğunu biliyoruz ama mecburen yapıyor. Herkes gibi Babacan da, bunların birer af niteliğinde olduğunu biliyor. Öyle ya; üç yılda iki kez vergi affı çıkarırsanız, zamanında vergi ödememeyi özendirirsiniz. Dolayısıyla ödenmemiş borçların birikmesine, af için beklentinin her seferinde biraz daha öne çekilmesine razı olmanız gerekir. Bence bu af bir an önce çıkmalı, çünkü iş uzadıkça kapsam giderek genişliyor. Hükümet “af şampiyonluğu”nu Demirel’in elinden alacak gibi.26 EKİŞM 2010