|
|
Başbakan Erdoğan, Tuncay Özkan'ın, 13 Mayıs 2007'de İzmir’de düzenlenen Cumhuriyet Mitingi’nde yaptığı konuşmada söylediği "Biz ne istiyorduk? Laik Cumhuriyet istiyorduk. Tam bağımsız Türkiye istiyorduk. Biz ne istiyorduk? Türkiye’de yobazlık, softalık gitsin de bir daha gelmesin diyorduk... Erzurum’u gördünüz mü? Erzurum’u yalan rüzgarını dinlediniz mi? Yalan rüzgarını dinlediniz mi? Ekonomide yalan, siyasette yalan, Atatürkçü olmuş en sonunda duydunuz mu? Tek devlet diyor. Tek devlet, tek bayrak, tek millet. Paşalar kışlaların duvarlarına yazmıştı. Kitap okumadığı için geçerken orada görmüş ve öğrenmiştir herhalde. Ne istiyor? Çocukları arkadaşlarının parasıyla Amerika’da okuyor. Garip fukara adam. Ya bu üç milyon dolara gemi nasıl alındı. Tanesi 1 trilyondan 5 tane ev nasıl alındı. Bunun hesabını sandıkta sormayacak mısınız? Hırsızlık, yolsuzluk yapanların, yobazların yanına mı bırakacaksınız. Kuzey Batı’da bir Kürt devleti oluşturup, Türkiye’yi yok etmek isteyenlere fırsat verecek misiniz?" sözleri nedeniyle dava açtı. Erdoğan, Özkan'ın bu sözleriyle kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle 25 bin TL manevi tazminat talep etti. Ankara 25. Asliye Mahkemesi, Özkan’ın sözlerinin "eleştiri sınırlarını aştığı, Başbakan'ın kişiliğini rencide edici olduğu ve toplum içerisinde ve kendi çevresinde yanlış tanınmasına ve anlaşılmasına neden olabilecek nitelikte incitici, rahatsız edici" olduğu sonucuna vararak Özkan’ın Erdoğan’a 10 bin TL manevi tazminat ödemesine karar verdi. Özkan’ın ifadeleriyle “düşüncelerini açıkladığı” bildiren Daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Karara iki üye ise karşı oy kullandı. Daire’nin yerel mahkemenin kararını bozmasının ardından mahkeme önceki kararında direndi. Mahkeme kararının tekrar temyiz edilmesi üzerine, dava Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun gündemine geldi. Kurul, yerel mahkemenin kararını bozarak, Daire’nin kararını onadı. Kurul kararları kesin olduğu için davayı Özkan kazanmış oldu.16/12/2010
Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Özkan’ın konuşmasının bir bütün olarak incelendiğinde hükümet icraatlarına yönelik bir açıklama olduğu ve Erdoğan’ı doğrudan hedef almadığının anlaşıldığını ifade etti.