![]() |
Ali Eyüboğlu/milliyet Hafta sonu Antakya’daydım. Çünkü Sevinç Baloğlu’nun TRT Türk için hazırladığı ‘Yaşayan Bellek Masalla Gerçek Arasında; Antakya’ belgeselinin galası vardı. BELGESEL?BİZİM?NEYİMİZE! TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, TRT Yönetim Kurulu Üyeleri ve TRT Genel Müdür Yardımcısı Zeynel Koç’un da katıldığı ‘Masalla Gerçek Arasında; Antakya’ belgeselinin Antakya Ottoman Palace’daki galasında önce ‘Medeniyetler Korosu’ sahne aldı.
TRT yöneticileriyle Antakya’da buluştuğumuz gün, 2012’de Bakü’de yapılacak Eurovision için kimlere teklif götüreceklerine ilişkin haberler vardı medyada.
TRT’nin Atiye, Murat Boz, Şebnem Ferah, Duman ve Hande Yener’le görüşüp Eurovision için şarkı sipariş edeceği şeklindeydi haber.
Önce TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’e sordum konuyu, sonra Genel Müdür Yardımcısı Zeynel Koç’a.
İkisi de Eurovision için isim telaffuz etmedi, “Henüz eleme aşamasındayız” dedi.
Ancak edindiğim izlenim şu:
Birkaç yıl üst üste Eurovision’a rockçı gönderen TRT yöneticilerinde, “Acaba bu sefer popçulardan birini mi seçsek?” fikri daha baskın.
O yüzden Duman’la Şebnem Ferah’ın şansı az. Geriye kalıyor Atiye, Hande Yener ve Murat Boz.
TRT, Eurovision’un kaderini belirleyen SMS oylarının 13-18 yaş grubundan geldiğini de dikkate alarak bir tercih yapacak.
Ben olsam Hande Yener veya Atiye’yi gönderirdim, ama anlaşılan o ki şimdilik Murat Boz’a daha bir yakın TRT.
Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in konuşmalarının ardından ‘Medeniyetler Korosu’ birkaç şarkı daha söyleyip, sahneden indi.
Sıra gecenin yapılış amacı olan belgeselin gösterimine geldi.
Ben diyeyim en öndeki protokolle arkasındaki bir sıra kaldı salonda, siz deyin ‘2.5, 3 sıra’, gerisi anında karıştı kayıplara.
Salondaki 200’den fazla davetliden taş çatlasın 30-40 kişi izledi belgeseli. Diğerleri ne mi yaptı?
Belgeselin jeneriğini bile beklemeden çekip gitti.
İnsanların, “TV’de ne tür programlar izlemek istiyorsunuz? Magazin mi, dizi mi, belgesel mi?” tarzındaki anket sorularına yalandan ‘belgesel’ demelerini anlarım, ama şunu anlamam mümkün değil:
O gecenin adı zaten belgesel galası. Müzikleri ve konuşmaları dinle, belgesel başladığında çık dışarıya.
Olacak iş mi?