![]() |
Cumhurbaşkanı'nın 2014 yılı sonuna yönelik açıklamaları da vardı siz nasıl okudunuz sayın Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını?” şeklindeki sorular üzerine Çelik, şunları kaydetti: “Sayın Cumhurbaşkanımızın söyledikleri çok nettir. Sayın Cumhurbaşkanı ne söylediğini bilen bir insandır. Çok fazla tefsire, şerh etmeye, altına haşiyeler ilave etmeye gerek yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımız tecrübeli bir siyasetçidir, aynı zamanda kendisinin de ifade ettiği gibi 'Siyasetin en alt basamaklarından başlayarak Cumhurbaşkanlığı gibi bir makama kadar demokratik yollarla gelmiş olan bir büyüğümüzdür. Dolayısıyla 2014 sonrası... Daha o tarihe gelinceye kadar köprünün altından belki de çok sular akar, dereyi görmeden paçayı sıvamamak lazım. Daha bu söylediğiniz tarihe çok şey sığar, takdir sayın Cumhurbaşkanına aittir. Kendisini her zaman sevdik, seviyoruz, sevmeye devam edeceğiz. Bu konuda benim bir beyanda bulunmamın çok doğru olmadığını düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkan'ın söylediklerden ben şunu okuyorum dönerim de dememiştir, dönemem de dememiştir. Bence böyle anlaşılması lazım zaten iki ihtimal var biliyorsunuz.” Çelik, Cumhurbaşkanlığının görev süresine ilişkin olarak da şunları söyledi: 'Sayın Cumhurbaşkanımız seçildiği zaman 82 Anayasası yürürlükteydi ve sayın Cumhurbaşkanımız 82 Anayasasının, Cumhurbaşkanı 7 yıllığına seçilir hükmüne tabi olarak seçilmiştir. Cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesi ve sürenin 5 artı 5 şeklinde düzenlemesiyle ilgili yapılan anayasa değişikliği ve bunun referandumda kabul edilmesi sayın cumhurbaşkanımızın seçilmesinden sonradır. Dolayısıyla sayın cumhurbaşkanımız 7 yıllığına seçilmiştir.7 yıllık süresini bana göre doldurması gerekiyor. sayın cumhurbaşkanımızın süresinin 5 yıl olduğunu telaffuz edenlere saygı duyarım. Ama ben şahsen buna katılmıyorum. Sayın Başbakanımızda başta olmak üzere partimizin görüşü bu yöndedir. Peki diyeceksiniz ki milletvekilleri de 5 yıllığına seçilmişti niçin 4 yıllığına seçildiler. Eğer TBMM toplanıp 2011 12 Haziran seçimlerine karar almamış olsaydı, yüksek seçim kurulu seçime gitmemiz için bizi zorlayamazdı. Esasen zorlamaya da hakkı olmazdı. Çünkü zaten 5 yıllığına seçilmişti. Meclis her zaman seçim süresini kısaltabilir, kendini fes ederek seçime gidebilir. Erken seçime karar alabilir ama bizim anayasamıza göre TBMM şu anda halihazırda görevde bulunan cumhurbaşkanın süresini kısaltamaz, bu Cumhurbaşkanının azli manasına gelir. Cumhurbaşkanının görev süresinin kısaltmaya yönelik bir hamle TBMM'nin Cumhurbaşkanını azletme anlamına gelir ki anayasamıza göre TBMM'nin böyle bir yetkisi ve hakkı yoktur. Gelin size başka bir örnek veriyim. Diyelim ki 2014 de Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey, cumhurbaşkanı seçildi. Sonraki Meclis dese ki bir anayasa değişikliği yapsa Cumhurbaşkanı 3 yılda bir seçilir. Peki o zaman sayın başbakan 3 yıl mı cumhurbaşkanlığı yapmış olacak. Bu hesapları iyi yapmak lazım. Bize göre Cumhurbaşkanımızın süresi 7 yıldır 2014'e kadar hizmet etmeye görev yapmaya devam edecektir. Bununla ilgili bir yasal düzenleme yapılması gerekiyor zaten Meclisteki arkadaşlarımız bir açıklama yaptılar. Bakanlar Kurulu'nda da esasen böyle bir karar alındı. Bu bir tasarı da olabilir, teklif de olabilir. Ocağın ilk yarısında böyle bir yasa tasarı Meclise gelecektir veya teklifi gelecektir. Bunun için bir anayasa değişikliğine ihtiyaç yoktur. Ocağın ayının ilk yarısında ümit ediyorum ki bu tartışmada noktalanmış olacaktır.”