![]() |
-ARINÇ: HALEN DE BU DERNEĞE YARDIM EDERİM- Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da, "Deniz Fenerinin Türkiye’deki teşkilatını bilirim, Almanya’dakini bilmem. Bunu da çok açık o tarihlerde ifade ettim. Türkiye’deki çalışmalarna da bir fiil katıldım, kendim maddi destek sağladım, eşim de top kumaşları aldı arkadaşlarıyla küçük çocuklar için elbise dikti kapı kapı bunları dağıttı, halen de bu derneğe yardım ederim halen de bu derneğin namuslu olduğuna inanırım” dedi. -ALTAN TAN HİKAYE ANLATTI- Konuşmasına bir hikaye anlatarak başlayan BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, şöyle dedi: -MHP’Lİ DURMAZ: BAKANI KINIYORUM- MHP Yozgat Milletvekil Sadir Durmaz da, Bakan Atalay’ın salonda olmaması nedeniyle oturuma gelmesi için ara verildiğini hatırlatarak, “Bu tutumunu kınıyorum” dedi. -AKP’Lİ ASLAN’DAN ÖRDEK HİKAYESİ- AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan da ördek hikayesi anlatarak, gensorunun içeriğinin ördek zihniyeti ile hazırlandığını ifade etti. -İNCE: KİLİSE KARANLIK PAPAZ SAĞIR HAVA KURŞUN GİBİ AĞIR- Sataşma nedeniyle söz isteyen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “Rahmetli dedem bana şöyle tanımlardı derdi ki, şu ailenin çocuklarına dikkat, yavuz hırsız ev sahibini bastırır, derdi. Korkum şu siz kendinizi dindar olarak tanımlıyorsunuz aynı zamanda da yolsuzluk üzerinize yapışıyor. Kilise karanlık, papaz sağır, hava kurşun gibi ağır bağır bağırıyorum sizi vicdanlı olmaya çağırıyorum” diye konuştu. -ATALAY: KİMSE KİMSENİN ONURUYLA SAVCI GİBİ OYNAYAMAZ- Eleştirilere yanıt veren Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, şöyle dedi: -“HAFİYELİK DOSYALAR”- İftira dosyaları ve ucuz hafiyelik ile iktidar olunmadığını kaydeden Atalay, şöyle dedi: -İNCE: MASAL ANLATTIN- CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce de, “Siyasetin şöyle bir hakkı yok, Biz hesabı Allah’a veririz, yok böyle bir şey. Allah’a herkes hesap verecek. Siyasetçi mahkemeye de hesap verecek parlamentoya da hesap verecek, gelecek burada masal anlatmayacak. Sen masal anlattın" diye itiraz etti. -CANİKLİ: "AKP GENEL BAŞKANI İLE CHP GENEL BAŞKANI KARŞILAŞTIRILAMAZ"- İnce de, “Erdoğan’dan dünya lideri olmuş da yani İran’a gitti Ahmedinejat iki gün bekletti. En samimi arkadaşı Berlusconiydi, Berlusconi dışarı çıkamıyor yakında bizim dünya lideri de çıkamayacak. Ben Kılıçdaroğlu adına söz veriyorum. Yarın Kılıçdaroğlu’nun dokulmazlık dosyasını kaldıralım ama bunun karşılığında da siz de Başbakan’ın dokunulmazlık dosyasını getirin hep birlikte ikisinin dokunulmazlığını kaldıralım. Var mı böyle yüreğiniz" diye sordu.
“Ağanın birisi 100 tane koyunu keçiyi bir çobana vermiş. Çoban da bitirim bir tip. Uzun süre sonra ağa çobanı çağırmış. Çoban topal bir keçi ve bir kase yoğurt ile gelmiş. Ne oldu diye sormuş. Kurt kaptı, uçurumdan atladı, 1 keçi kaldı. Sütünü sağdım bir kase yoğurt yaptım bunu sana getirdim. Ağa yoğurt kasesini çobanın yüzüne atmış. Çoban da yüzünü silip Allah’a çok şükür bu hesaptan da yüzümün akıyla çıktım demiş.”
Deniz Feneri olayında yüzyılın dolandırıclık iddiasının haklı ve yerinde bir iddia olarak değerlendirilmesini isteyen Durmaz, "Sayın atalay ve suç ortakları yıkım projesinin hesabını vercek. Çadır mahkemelerinde değil gerçek Türk mahkemelerinde olacaktır” dedi.
CHP’yi eleştiren Aslan, “CHP şuna alışmış, o tek parti döneminde baskı ve zulümlerle milleti sindirdikleri ve istediklerini yaptırdıkları o anlayışa ve o zihniyete alışmış. Artık yeni bir Türkiye var. Yıllarca süngüyle ayakta kalmaya çalışan, yıllarca postalla yürümeye çalışan yıllarca düşmeye yüz tuttuğu anda üniversiteydi, militan yargı gibi koltuk değnekleriyle yürümeye çalışan o CHP artık yok” dedi.
AKP sıralarından da, “Sen utan sen” sesleri yükseldi.
İnce, CHP’ye yönelik eleştirilere de, “Rahmetli Erbakan’ın mallarıyla ilgili Türkiye karıştı tek kelime etmedik, ölmüş gitmiştir dedik. Utanmıyor musunuz siz bunları konuşmayı. Sizin felsefenizin özeti çalıyor ama çalışıyor” dedi.
"Burası TBMM, konuşulanları dinlediniz. Terbiyemize sığmıyor diye burada söylenen o kelimeleri ben ağzıma almak istemiyorum. Kimse kimsenin onuruyla haysiyetiyle savcı gibi hakim gibi oynayamaz. Bu dava dosyasıdır ve yargıdadır. Bize tezkere falan de gelmiş değildir.
Burada bir somut belge olacak. Gensoru yazılı soru önergesi değildir. Tamamen iftira tamamı yalan olan buradaki iddialarla gensoru olamaz. Ayıp bir şey.”
Anayasa’nın 138. maddesini hatırlatan Atalay, görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde soru sorulamayacağını, görüşme yapılamayacağını söyledi.
Gensorunun verilmemesi gerektiğine işaret eden Atalay, “Meclis Başkanlığının da bu gensoruyu kabul etmemesi gerekiyor. Gündeme alınması Anayasaya aykırıdır. Eğer iddianız varsa yürüyen bir dava vardır savcılığa verirsiniz” dedi.
Atalay’ın sözlerine CHP’li Mahmut Tanal, “Yalan söylüyor” diyerek tepki gösterdi.
Beşir Atalay da, “Biz vatandaşımıza hizmet verirken, vatandaşımıza ve Allah’a hesap vereceğimizin bilincindeyiz. Biz hesabı vereceğimiz her gün hesap ederiz. Bize Allah’ın izniyle bir kuruşun hesabını kimse soramaz" dedi.
“Vizyonsuz bir ana muhalefet partisi var. Böyle ucuz hafiyelik dosyalar, altı boş dosyalar, Sayın Genel Başkan’ın bugüne kadar ortaya çıkardığı dosyaların altının hepsi boş çıkmıştır. Bunlarla iktidar olunmuyor.”
Sataşma nedeniyle söz isteyen AKP’li Zeyid Aslan, bir fıkra anlatarak şöyle dedi:
“Adamın biri ölmüş. Öbür dünyaya gitmiş. Oradakiler meraklı. Dünyada ne var ne yok. Valla Bekir Mustafa imam oldu gerini sen düşün. Sizin o dönemde Sayın Genel Başkanımızın kılavuzunuzu değiştir dediği Kılıçdaroğlu, CHP’ye genel başkan olmuş ben daha ne söyleyim ya” dedi.
Söz isteyen İnce’ye, Yakut, “Hikaye anlatmayacaksınız değil mi?” diye sordu.
AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli de, AKP Genel Başkanı ile Kılıçdaroğlu’nun karşılaştırılmayacağını belirterek, “Böyle bir karşılaştırma Sayın Başbakanımıza hakaret olur” dedi.
İnce de, “Bütün faniler birbiriyle kıyaslanır. Karşılaştırılır. Bunda uyıp bir şey yok” dedi.
Görüşmelerin ardından Atalay, hakkındaki gensoru önergesi reddedildi.(