|
|
Ankara'da bir otel odasında, birlikte olduğu dört kadından birine tecavüz ettiği ve silah çektiği gerekçesiyle gözaltına alınan İzzet Yıldızhan, geçtiğimiz ay mahkemece suçsuz bulundu ve beraat etti. Zor günlerinde hiçbir sanatçı arkadaşının kendisini aramadığını söyleyen Yıldızhan, yaşananları kendi penceresinden anlattı... İZİ KALDI TATLISES ARAMADI
Başınıza gelenleri anlatır mısınız?
Tutuksuz yargılanmak üzere mahkeme tarafından serbest bırakıldığımda da yaşadıklarımı anlattım ama çok yalnış anlaşıldım. Kamuoyu ve bazı basın mensubu arkadaşlarım olaya doğru baksaydı, yaşananların haber niteliği olmazdı. Beni bir cani olarak yansıttılar. Ben kimseyi silahla darp etmedim, kimseye tecavüz etmedim. Olay yargıya intikal ettiği için o dönem konuşmam yalnış olurdu, ancak o dönem beni yerden yere vurdular.
Neden sizce?
Yargısız infaz yapıldı. 'Otelde seks rezaleti' dediler, beni günah keçisi ilan ettiler. "Ailemden, bu ülkeyi yöneten eşim dostumdan, işadamı arkadaşlarımdan utanıyorum" dedim. O açıklamamı bile yanlış yazdılar. "Bu ülkeyi yöneten arkadaşlarım var diyerek aba altından sopa gösteriyor" dediler.
Bu olayın neden sizin başınıza geldiğini düşünüz mü? Özeleştiri yaptınız mı hiç?
Benim bu ülkeye bir hizmetim var. Bulunduğum yere 20 yılda geldim. Beni insanların karşısında öcü gibi gösterdiler. Ben utanıyorum. O günden beri hiç kimseyle telefonda bile görüşmedim. Geçen ayın 10'unda mahkemeden beraatımı aldım. Allah'a çok şükürler olsun adalet tecelli etti. "Ben böyle şeyler yapmadım" dedim ve devletin beraat belgesi ile gerçek ispatlanmış oldu. Çamur attılar, izi kaldı.
ben sad ece bir noktayım
Beraat belgesini torpille aldığınız söylendi...
Evet, "Torpille bu belgeyi almıştır" bile dediler. Aziz Yıldırım içeride; torpil olsa, Başbakan'la el sıkışan Aziz Yıldırım içeride olmazdı. Genelkurmay başkanı içeride olmazdı. Ben bunların yanında sadece bir noktayım.
O geceden pişman mısınız?
Pişmanım. Sadece ahlaki bir durumdur. Hakimlere, "Bu suçtan dolayı karşınızda olmaktan utanıyorum" dedim. Ama iftira olduğunu, bir şey yapmadığımı da anlattım.
Otelde birlikte olduğunuz kadınları daha önceden tanıyor muydunuz?
Hayır, tanımıyordum. antid epresan kulla ndım
O dönemi nasıl atlattınız?
Yaşanmış çok büyük bir travma var. Bunalıma girdim. O dönemi antideprasan ilaçlar kullanarak atlattım. Çünkü çok sevilen, televizyon programı yapan, şarkıları dinlenen bir insanken; bir anda öcü gibi oldum. Ben bu piyasadaki birçok arkadaşıma benzemem. Herkesin hayatı kendini ilgilendirir ama ben onların yaptıklarını yapamam. Ben bu işe temelden, pavyonda başladım, halkın içinden geldim. Bugüne kadar böyle aptal şeyler yapmadım. Ama bu olayla alaşağı edildim. Şarkıcılığımın yanı sıra işadamlığım da var benim. Yanımda yüzlerce insan çalışıyor. O dönem her şeyi bırakarak otelimin başına geçtim.
Sıkıntılı döneminizde sanatçı arkadaşlarınız aradı mı?
Hayır, aramadılar. Hiçbir sanatçı arkadaşımla konuşacak bir şeyim yok. Hepsi sahte, her şey çıkar.
Siz İbrahim Tatlıses'i hastanede ziyaret etmiştiniz. O, bu olaydan sonra sizi aradı mı?
Benim kimseden bir beklentim yok. Hastaneye onu ziyarete giderken de bir beklentim yoktu ama nezakettir, hastaneye yanınıza gelmiş insanlara geri dönülür. Benim başıma kötü bir olay geldiğinde, bana 'geçmiş olsun' denmeliydi. Bir 'geçmiş olsun' telefonunu bekledim açıkçası. Tedavisi bittikten sonra arayabilirdi. Allah yardımcısı olsun, Allah kimseyi onun durumuna düşürmesin.
Bundan sonra evlenmeyi düşünür müsünüz?
Kısmet. (SAHAH)