![]() |
Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’da ve İzmir’de de açlık grevlerini bırakmaları çağrısında bulunduklarını hatırlatarak, şunları söyledi: -"BAŞBAKAN'A 'OLAYLARI GERGİNLEŞTİREN BİR SÖYLEM GELİŞTİRMEYİN' ÇAĞRISINDA BULUNDUM"- “Talepleri var. Bu talepleri değerlendirecek olan ana muhalefet partisi olarak biz değiliz. Çünkü biz icra makamında değiliz. Değerlendirecek olan icra makamı konumunda olan hükümettir. AKP’dir. Ama ben, Sayın Başbakan’a şu çağrıda bulundum. ‘Açıklık grevleri dolayısıyla, olayı gerginleştiren bir söylem geliştirmeyiniz, daha yumuşak bir üslup kullanınız’ diye, çağrıda bulundum. Artı, kişileri zorla açık grevine teşvik etmek, ‘Siz de açlık grevi yapın’ demek o da doğru bir davranış değildir. İnsan bedeni üzerinden siyaset yapılmamalı.” -“ANA DİLE TÜRKİYE HAZIR DEĞİL”- Kendilerinin ana dil konusunda görüşlerinin belli olduğunu yineleyen ve “Ana dilini herkes öğrenebilir” diyen Kılıçdaroğlu, “Üzerindeki yasağın kalkmasıyla ilgili kanun teklifini veren biziz, ana dil eğitimi konusunda Türkiye’nin hazır olmadığı kanısındayız. Bunu biz pek çok yerde dile getirdik. Eğer cezaevinde herhangi bir yurttaş yaşamını yitirirse, bunun sorumlusu hükümettir. Neden? İster tutuklu, ister hükümlü olsun, bir kişi cezaevine konulduğu andan itibaren onun can güvenliğinden hükümet sorumludur. Hükümet, sorumluluğunun farkında olmalıdır” şeklinde konuştu. (ANKA-