![]() |
Başbakan Erdoğan, ASO 49. Yıl Başarı Ödülleri Töreni’nde yaptığı konuşmada, geçen hafta Salı günü Türkiye’nin ilk gözlem uydusu Göktürk-2’nin uzaya fırlatıldığını hatırlattı. Orada tarihi bir olay gerçekleşirken, Türkiye’de 10 gündür başka bir şey konuşulduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi: -“BU ÖĞRENCİLERE MOLOTOFUN NASIL YAPILDIĞINI MI ÖĞRETTİLER?”- “Merak ediyorum; bu okulun yönetimi, akademisyenleri bu öğrencilere bu işi mi öğrettiler? Nasıl sapan kullanılır, hangi cins kullanılır veya araba lastikleri ne zaman, hangi ortamda nasıl yakılır veyahutta molotof nasıl yapılır, kimlere nasıl atılır? Bu mu öğretildi bunlara?” diyen Erdoğan, 10 gündür bu şiddet içerikli gösteri “adeta kutsandığını” belirtti. Türkiye’de 1876 yılından beri çeşitli tarihlerde, çeşitli nedenlerle öğrencilerin “bir araç, malzeme” olarak kullanıldığını, ölmeye ve öldürmeye teşvik edildiğini söyleyen Erdoğan, şunları ifade etti:
“ODTÜ’de gerçekleşen şiddete dayalı protesto eylemi, tam 10 gündür ülkemizin gündemini işgal ediyor. Göktürk-2 sadece o anda canlı yayında verildiği kadar verildi, ertesi gün şöyle biraz kenardan köşeden es geçildi. O kadar. Bu ülke için bir ilk. Sen bununla övünmeyeceksin de, neyle övüneceksin? Ben şimdi yazılı ve görsel medyaya sesleniyorum; siz bu ülkenin sevincini milletçe paylaşmak için ne zaman adım atacaksınız? Şu iki fotoğrafı gözlerinizde canlandırmanızı ve bu iki fotoğraf üzerinde dikkatle düşünmenizi rica ediyorum: Bir tarafta uzaya gönderilen yerli imalat bir uydu var. Türkiye’nin artık uydu teknolojisinde dünyanın 25 ülkesinden biri olduğunu gösteren bir fotoğraf var. Diğer fotoğrafta ise, en ilkel saldırı aracı olan, ilk çağların hatta tarih öncesinin silahı olarak kabul edilen sapan var. Sapanla demir leblebi atılıyor. Kime atılıyor? Polise atılıyor, polis düşman oluyor. Ertesi gün hala köşe yazarları hala utanmadan, sıkılmadan polisimiz biber gazı sıkmış. E, ne yapacaktı? Olayda sadece demir leblebi atmak yok, sırtlarda çantaların içinde kilit taşları, onun yanında molotoflar, bir taraftan da kampüsün içinde otomobil lastikleri yakılıyor.”
“1950’den itibaren bizzat CHP eliyle istikrarı bozmak, hükümeti zora sokmak, sokakları savaş alanına çevirmek için öğrenciler tahrik edildi, maşa olarak kullanıldı. CHP’nin öğrencileri teşvik etmesi, sırtını sıvazlaması büyük bir sorumsuzluktur. Siz o kampüste yaşanan şiddet olaylarını nasıl kutsayabilirsiniz? CHP son birkaç yıldır sokak sokak direniş çağrısı yapıyor. Buna karşılık bulamayınca, bu öğrenci olayları teşvik ederek çağrısını öğrenciler üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyor. BDP nasıl masum çocukların eline taş verip onları polisin üzerine sürüp, o çocukların arkasına saklanıyorsa bugün de CHP gençlerin ellerine taş, molotof verip arkalarına saklanıyor. Bu ülkede her şey sandıkta olur. Alabiliyorsan neticeyi sandıkta al. Hükümetle hesabı olan bu hesabı sokakta değil sandıkta görsün. Bir başka siyasi parti kendi kitlesini bu öğrencilerin karşısına dikerse, CHP Genel Başkanı bu sorumsuzluğun hesabını nasıl verecek? CHP tarih boyunca bu olayların hesabını vermedi. Darbelerdeki rolünü sorgulamadı. Öğrenci olaylarındaki rolünü sorgulamadı. Çorum’daki, Sivas’taki, Kahramanmaraş’taki rolünü sorgulamadı. Hiç kimse bu ülkeye yeni acılar yaşatma hakkına sahip değildir.” (ANKA/DEVAM)