![]() |
İşte Terim'in sözleri: Son günlerde yaşananlar olaylarla ilgili bir kaç şey söylemek istiyorum. Terim’in maç sonunda yayıncı kuruluşa da şu açıklamalarda bulunmuştu: "Oyuna, tarafımızdan iyi başlandı. Kontrol de bizdeydi. 1-0’dan sonra daha rahattık. Bence oyunun kopma noktası 1-0 iken Emre’nin kaçırdığı pozisyondu. O ana kadar Kasımpaşa’nın şutu yoktu. Emre’nin pozisyonunun dönüşünde golü yedik ve sonra maçı hak etmedik. 1-1’den sonra Kasımpaşa daha iyi mücadele etti, biz daha çok hata yaptık.Kasımpaşa’yı tebrik ediyorum. Hatayı kendimizde aramalıyız."
Esasında konuşma niyetinde değildim ama kaybedince başka yerlere çekiliyor diye konuşmak istedim.
Ben genel olarak sessiz kaldım. Sessizlik de her zaman iyi bir yanıt bence. Bu çoğu zaman önemli bir tavır olmuştur. Çok önemli bir konu ve her kelimenin dikkatle seçilmesi gereken bir ortam olduğu için titizlikle dikkat ediyorum. O yüzden gerekirse okuyarak cevap vereceğim...
(Terim bu andan sonra konuşmasını elindeki kağıttan okudu)
Sessiz kalarak ama gündemden kopmadan olayları ve insanları izleyerek, yazılanları ve söyleneleri takip ederek geçirdiğim bu sürede herşeyi daha iyi anladım ve kavradım.
Çok iyi şekilde süzgeçten geçirip olayları dışarıdan izlelemek insana çok şey öğretiyormuş.
Ben sandım ki başarısızlık durumlarında karışır kulüpler. Halbuki son 1.5-2 senedir yaşanan ve yaşatılan, sürekli başarılara, alınan kupalara, ilk 16'lara rağmen bir camia durduk yere içeride çözülebiliyor ve de karıştırılabiliyormuş.
Açıkcası bir suçlu aramak, bedel ödetmek gibi bir niyetim yok ya da cezalandıracağımızdan değil. Ama ben geleceğe bir şeyler söylemek istiyorum.
Geleceğe bakarken, insanların atacağı bir adıma 10 adımla karşılık vermek isterken, önüme çıkarılan ve uğraşmak zorunda bırakıldığım şeylerden çok sıkıldım.
Buradan herkese ama herkese sesleniyorum.
Lütfen herkes dikkatli dinlesin.
Bir Galatasaraylı olarak, bir Galatasaray sevdalısı ve aşığı olarak, bu kulübe 40 yıl hizmet etmiş divan üyesi olarak, Galatasaray'ın bir elemanı olarak, tekrar ediyorum elemanı olarak, insanlarla ve olaylarla değil sahayla ve futbolcularla ilgileneceğim ve konsantrasyonumuzun saha dışı olaylarla bölünmediği bir ortam rica ediyorum. Sanırım bunu hem ben hem oyuncularım hem de gerçek Galatasaraylılar istiyor.
Hepimiz insanız hata yapmak da insana mahsustur. Hataya devam etmek, ısrar etmek hatadan keyif almak kimlere mahsusdur; siz karar verin.
Rica ederim daha fazla zarar vermeden, Galatasaray markasının değerini zedelemeden, ağız tadıyla, içimizde daha iyi anlaşarak işimize bakalım. İnanın herkes işini yaparsa çok daha huzurlu oluruz.
Sizden ricam bana başkan şunu dedi beriki şunu dedi diye sorularla gelmeyin. Yeterince malzeme olduk daha fazla olmayalım. Hatta mümkünse bir süre hepimiz susalım, dinleyelim, izleyelim, düşünelim, değerlendirelim. İnşallah başarılarımız konuşulsun. Bunu sizden özellikle rica ediyorum.
Buradan tek tek yaşananlara, söylenenlere cevap vermeyeceğim. Şu ana kadar sustuğum için rahat değilim. Ama düşünmek zorunda olduğum bir takım var ve bu takımın başarısı söz konusu. Buna daha fazla mani olacak kişiler ve olaylara müsade etmeyeceğime emin olabilirsiniz; Galatasaraylılar da emin olabilir.
Unutmamamız gereken bir gerçek var. Ne ben ya da başka bir teknik direktör, ne futbolcular, ne yöneticiler, ne başkan ne de transfer edilmesi gereken futbolcular... Hiçbiri Galatasaray'dan büyük değildir. En başta ben olmak üzere hiçbirimiz Galatasaray'dan büyük olmadık, olamayız da... Bir tek gerçek vardır o da aslolan Galatasaray'dır...