![]() |
“Soruşturmanın ve iddiaların muhtevasına vakıf olmadan örgüt militanı gibi emniyet müdürlükleri önünde nöbet tutanlar, o örgütlerin eylemlerine ortak olmaktadırlar” şeklinde açıklamalarına devam eden Özdağ; “ DHKP-C’nin öldürdüğü polislerimizin kanları kurumadı. Ailelerinin, yetim kalan çocuklarının figanları sürerken DHKP-C örgütüne destek vermeye gidenlerin bu çatıya yakışmadığı görülmektedir.Bu milletvekillerimiz şehit cenazelerinde yoklar; ama terörist cenazelerinde, örgüt operasyonlarında en öndeler” ifadesinde bulundu.
Ankara’da ABD Büyükelçiliğine yapılan saldıranının ilk bulgulara göre DHKP-C terör örgütü olduğunun ortaya çıktığını belirten Özdağ, “şimdi bu saldırı sonrasında DHKP-C’ye karşı yapılan operasyonlara karşı çıkanların neler düşündüğünü ve bu yaptıklarından utanıp utanmadıklarını merak ediyorum “ dedi.
Bir taraftan demokrasiden bahsedip bir taraftan da demokrasiye kast eden örgütlerin değirmenine su taşımanın samimiyetsizlikten başka bir şey olmadığını kaydeden AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ; “Demokrasiyi gayri meşru hedeflere ulaşmanın aracı haline getirmektir. Çocuklarını örgüte kaptıran ailelerin feryatları gözlerimizin önünden gitmemektedir.Fransa'daki cinayetler de büyük oranda aydınlanmış, katilin PKK olduğu ortaya çıkmıştır” dedi.
Dün milleti sokağa çağırıp güya cenazelere sahip çıkanlara düşen görev şimdi onların katillerini lanetlemek olduğunu açıklamalarında yer veren Özdağ; “ Haydi, samimiyseniz, bu üç kadına çok üzüldüyseniz onların katillerini lanetleyin.Herkese düşen sorumluluk terör ve şiddet nereden gelirse gelsin kınamak ve hukukun yanında yer almaktır. Terör örgütlerinin yanında millete karşı cephe alanları bu millet affetmeyecektir” diye konuştu