-“BİLGİ İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ İTHALATI 15 MİLYAR DOLAR”-

Yıldırm, Türkiye’nin bilgi iletişim teknolojileri için 15 milyar dolara yakın ithalat yaptığını, bunun içerisinde yerli payının ne kadar diye bakıldığında, ihmal edilebilecek bir düzeyde olduğunun görüldüğünü söyledi. Ar-Ge bütçesinin artmasını istediklerini dile getiren Yıldırım, “Eskiden para yoktu, nasıl para yapacağız? Destek yok diye sızlanmalar vardı. Şimdi her şey var. Destekse destek, teşvikse teşvik, paraysa para. Şimdi artık mühendislerimiz oturup kafa kafaya verecek, gece gündüz demeden 7 gün 24 saat çalışılacak ve bizim diyeceğimiz ürünlerimizi ortaya çıkartacağız. Buna mecburuz” dedi.

-“PETROLÜMÜZ YOK AMA İNSAN KAYNAĞIMIZ VAR”-

Türkiye’nin kaybettiği yılları telafi etmesi için Ar-Ge geliştirmeye mahkum olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Petrolümüz yok, mukayeseli üstünlüğümüz yok ama insanımız, aklımız var. Kaynaklar gelip geçici, petrol bir gün biter. Ama insan ve insan aklı, kaynağı nesilden nesile artarak devam eder” dedi. Türkiye’de geniş bank iletişim teknolojileri kurduklarını ve akıl yolları ile doğudan batıya kuzeyden güneye donattıklarını dile getiren Yıldırım, “İstiyoruz ki vatandaşımız nerede yaşarsa yaşasın mutlaka bilgiye ulaşsın. Dünyada haberi olsun, hayatı kolaylaşsın” ifadelerini kullandı.

-SAVUNMA SANAYİNDE YERLİLİK YÜZDE 50’YE ÇIKTI-

Bilişimde hızın önemli olduğunu söyleyen Bakan Yıldırım, savunma sanayine ise son yıllarda çok önemli kaynak ayırdıklarının altını çizdi. Bununla birlikte ayrılan bu kaynaklarla savunma sanayinin ihtiyacı olan ürünlerin yerli oranını artırmada da çok büyük mesafe aldıklarını dile getiren Bakan Yıldırım, “Şu an itibariyle yüzde 50’nin üzerine çıktık. 20-30 milyar dolara yakın bir yatırımda yüzde 50 bir kaynağın yurt içinde kalması, bu ülkenin çok önemli bir kazancıdır. Bu oranın daha da yukarı çıkılması beklentimizdir” dedi. Yıldırım, “Şu anda TÜRKSAT, Savunma Sanayi, TÜBİTAK, üniversitelerimiz birlikte çalışıyorlar. Türkiye’nin uzay teknolojileriyle ilgili bilgi birikimini, tecrübesini ürüne dönüştürmesi için var gücüyle çalışıyorlar. Keza havacılıkta da bir ekosistem artık Türkiye’de oluştu. Yan sanayisiyle, tedarikçileriyle alt yapı oluştu. Yani tulum dolmaya başladı. Orada da çıkış yapma zamanıdır. Kendi özgün uçağımızı üretme zamanıdır. Yasal alt yapımızda herhangi bir sorun yoktur” diye konuştu.

-“KURUMSAL KISKANÇLIĞI BİR KENARA BIRAKACAĞIZ”-

Ulaştırma Bakanlığının yeniden yapılandırılması ile Havacılık ve Uzay Teknolojileri Genel Müdürlüğü adı ile bir genel müdürlük oluştuğunu hatırlatan Yıldırım, “Bu genel müdürlük, burada Türkiye’nin kaynakları ile yapılacak her türlü projeyi, geliştirmede, sevk ve idare etmede bu konuyla ilgili çalışan bütün kurumların koordinasyonunu sağlamada rol alacak. İşte, ülkemize eğer bir şey kazandıracaksak burada kurumsal taassubu ve kurumsal kıskançlığı bir kenara bırakacağız. Buradaki örnekte olduğu gibi. Aslında aynı işi yapan şirketimiz bir proje için bir araya gelir. Yapalım! Kavga edecek bir şey yok. Yapalım, olsun, ortaya ürün çıksın ondan sonra bunun nemasına bakarız. Ortada bir şey yokken neyin kavgasını yapacaksınız” diye konuştu.

-“YAĞMA YOK, FİYAKA İÇİN, ONU BUNU ZENGİN ETMEYE NİYETİMİZ YOK”-

Yıldırım, 4G teknolojilerine altlık teşkil edecek ürünlerin geliştirilmesi için 40 milyon dolarlık bir bütçenin tahsis edildiğini, yetmezse üstünün de verilebileceğini belirterek, “Yeter ki yapın. Ucu açık, gerekirse üstüne veririz ama sadece bir cihaza bu parayı verecek değiliz. Arkasından kaç tane daha cihaz gelecek. Hepsini getirin, memleketin işine yarayan ne varsa veririz” dedi. Türkiye’nin geçen yıl 4 milyar TL telefona para ödediğini söyleyen Bakan Yıldırım, “Kusura bakmayın. Kimin parasını ödüyoruz. Fiyaka için onu bunu zengin etmeye niyetimiz yok. Bu adamlar bu ülkeden bu kadar para kazanıyorsa gelecek buraya, tesislerini kuracak 4 milyarlık işin yüzde 20’sini burada yapacak. Yağma yok. Nimet külfet dengesi mutlaka temin edilmesi lazım. Hep alma ağacının altında oturmayı artık terk etmemiz lazım” dedi. (ANKA/)