SİVİL TOPLUMUN ANAYASA İSYANI

1 Mart 2013 Cuma  14:17

 Yeni Anayasa Girişimi adına konuşan Ayhan Bilgen, hem kuvvetler ayrılığı, hem de hak ve özgürlüklerin güvencesi açısından denge ve denetleme ağınının sağlıklı işletilmesini istedi. Bilgen, “Güçler ayrılığı sağlıklı değilse başkanlık, parlementer sistem tartışmaları katkı vermez. Biz sivil toplum örgütleri olarak sürecin boşa çıkmasını istemiyoruz” dedi. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi modeline geçilmesinin ardından denge ve denetlemenin bozulduğunu bu yönde düzenlemenin zorunlu hale geldiğini ancak başkanlık sisteminin de halka anlatılmadığını söyledi.  “Cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle anayasada cumhurbaşkanının yetkileri sorunlu hale geldi. Bunun giderilmesi gerekiyor” diyen Bilgen, sürecin başında komisyona 70 bin öneri sunulmasına karşın, toplantıların kapalı şekilde yürüdüğünü şeffaf yürümediğini de eleştirdi.
 
Hak İş’ten Mustafa Paçalı ise anayasanın Meclis’teki partilerin tümümün katılımıyla yapılması gerektiğini, Ak Parti’nin B Planını uygulamaya geçirerek kendi başına anayasa yapmasının doğru olmayacağını bildirdi. Türkiye Gençlik Federasyonu’ndan Rıza Sümer de, Meclis’teki görüşleri dışlayarak anayasa yapmasının doğru olmayacağını savundu. Başkent Kadın Platformu Başkanı Berrin Sönmez, sürecin siyasi rekabete kurban edilmemesini isteyerek, sürecin devam etmesini toplumsal denetime açık özgürlükçü bir anayasa istediklerini ifade etti.
 
ORTAK BİLDİRİ
Türkiye’de farklı görüşleri savunan 86 sivil toplum örgütünün temsicilerinin yeraldığı 10 milyondan fazla kişiye ulaşan Sivil Anayasa Girişimi’nin Denge ve Denetleme Ağı’nın yayınladığı bildiri şöyle:
Gelinen noktada endişe duyuyoruz. Hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasının bilinen en etkin yolu güçlü bir denge ve denetleme sisteminin kurulmasıdır. Yasama, yürütme ve yargı organları arasında güçler ayrılığının sağlanması, erklerin birbiri üzerinde baskı oluşturmaması ve her erkin toplumsal özgürlükler lehine hepimiz için eşit işlev üstlenmesi gerekmektedir. Ayrıca sivil tolumun her bir organ üzerinde izleme ve denetleme görevi yapabilmesi son derece belirleyici öneme sahiptir. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun yeni anayasada işleyen bir güçler ayrılığının sağlanması ile denge ve denetleme mekanizmasının oluşturulmasına dair beklenen mesafeyi alamamış olması siyasi partilere olan güveni zedelemektedir. Siyasi partilerin denge ve denetleme mekanizmasına ilişkin görüşlerini kamuoyu ile hala açık bir biçimde paylaşmamış olmaları, sivil toplumun anayasa hazırlık sürecine katkı ve katımlının önünde ciddi bir engel oluşturmaktadır. İnsan onuruna dayanan bir hukuk düzeni ve toplumsal barış ve huzuru sağlamak için denge ve denetlemeyi temel alan bir anayasanın olmazsa olmaz olduğuna inanıyor, kamuoyunun bu konudaki duyarlılığını bir kez daha hatırlatıyoruz. Siyasi partilerin 2011 seçim beyannamelerinde yeni bir anayasa yapımına ilişkin verdikleri taahhütleri unutmayarak, herhangi bir siyasi partiye yandaş veya karşıt olmaksızın farklı alan ve konularda gönüllü çalışan sivil toplum örgütleri olarak yeni anayasa sürecinde yakalanan fırsatın partilerin siyasi kaygılarıyla boşa çıkarılmaması gerektiğini ısrarla vurguluyoruz”
 
KİMLER VAR
Adana Kadın Danışma Merkezi ve Sığınmaevi Derneği, Alevi Vakıflara Federasyonu, Başak Kültür ve Sanat Vakfı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Ekolojik Anayasa Girişimi, Hak-İş, KAGİDER, Kırmızı Biber Derneği, KA-Der, İzmir Romanlılar Derneği, İstanbul Politikalar Merkezi, İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu, Marmara Gruba Vakfı, Kaos GL, Pembe Hayat LGBTT Derneği, Sivil Dayanışma Platformu gibi birçok dernek, vakıf ve sivil toplum örgütü bulunuyor.



Sayfa Adresi: http://www.medyaspot.com/haber/SİVİL-TOPLUMUN-ANAYASA-İSYANI/170030