![]() |
Tezcan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, Ergenekon davasından tutuklu yazar Ergün Poyraz’ın Mart ayı içinde yayınlanan İplikçi-Kirli İlişkiler Yumağı adlı kitabında, Uğur Mumcu cinayetine ilişkin iddialar ileri sürüldüğünü belirtti. Kitapta, Uğur Mumcu’nun “Duran Hoca” kod adlı Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından öldürüldüğünün iddia edildiğine işaret eden Tezcan, “Bu iddiaya dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi savcısı Ülkü Coşkun dayanak olarak gösterilmiştir” diyerek şu soruları yöneltti:
“Bu iddialar konuyla ilgili herhangi bir işlem yapılmış ve herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmadıysa sebebi nedir?
Milli İstihbarat Teşkilatı’nda ‘Duran Hoca’ kod adı veya lakabıyla tanınan biri görev yapmış mıdır? Bu kişinin teşkilatla hala bağlantısı bulunmakta mıdır?
Böyle önemli bir iddia karşısında Milli İstihbarat Teşkilatı neden şu ana kadar sessiz kalmış ve konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır?
İddiaya dayanak olarak gösterilen dönemin DGM savcısı Ülkü Coşkun’a atfen başka kaynaklardan da benzer iddialar bulunmaktadır. Örneğin, Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu, 14 Kasım 1994 tarihinde Adalet Bakanlığı’na yaptığı yazılı başvuruda, soruşturmayı yürüten ilk savcı Ülkü Coşkun’un, ifadesini alırken kendisine; ‘Bu olayı devlet yapmıştır. Siyasi iktidar isterse bu iş çözülür…’ şeklinde açıklamalarda bulunduğunu belirtmektedir. Uğur Mumcu soruşturmasındaki ihmaller de dikkate alındığında yazar Ergün Poyraz’ın son iddiasının cinayetin aydınlatılması için somut bir ipucu oluşturacağını düşünüyor musunuz?
Darbelerle, devlet içindeki çeteleşmeler ve suç örgütleriyle mücadele iddiasında olan hükümetiniz, Uğur Mumcu cinayeti başta olmak üzere, gazeteci, yazar ve aydınlarımıza yönelik faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması konusunda hangi somut adımları atmıştır ve hangi sonuçlar alınmıştır?” (ANKA)