-MISIR İNSAN HAKLARI KOMİSYONUNUN TALEBİNİ REDDETTİ-

TBMM olarak gelişmeleri yakından izlediklerine dikkat çeken Çiçek, “Nitekim darbenin hemen akabinde yaşanan üzücü olaylardan sonra TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Mısır’da yaşanan insan hakları ihlalleri iddialarını bu ülkede araştırmak üzere Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla Mısır makamlarından talepte bulunmuştur. Ne yazık ki verilen cevapta bu talep olumsuz karşılanmıştır” dedi.

-SURİYE-

Suriye’de yaşanan olaylara dikkat çeken TBMM Başkanı, “Meydana gelen olumsuz gelişmelere bu defa kimyasal silah kullanımı boyutu eklenmiştir. İki yıldır ortaya kararlı bir tavır koyamayan uluslar arası toplumun hareketsizliği ve çıkar mücadelelerinin sürdürülmesi neticesinde kimyasal silah kullanımına imkan sağlayan bir ortam yaratılmıştır. Bu vahşetin sorumluları yaptıklarının hesabını vermelidir. Bu suça karşı hemen tedbir almayanlar, seyirci kalanlar, işi savsaklayanlar bu suçu ve benzerlerini cesaretlendirmiş olmaktadır” dedi.

-ÇAĞRIDA BULUNDU-

Uluslar arası toplum ve BM’nin insanlık vicdanı ve tarih önünde ciddi bir sınama ile karşı karşıya olduğuna işaret eden Çiçek, şöyle dedi:
“Uluslar arası hukukun vahim bir ihlalini teşkil eden ve insanlığa karşı suç niteliği taşıyan bu katliam karşısında BM Güvenlik Konseyini, BM Yasasından doğan sorumluluklarını artık yerine getirmeye davet ediyoruz. Gerekli önlemler alınıncaya kadar bu katliamı yapanlara cesaret verilecek ve başkaca katliamlara eğer üzerine şiddetle ve ciddiyetle gidilmez ise kapı aralanmış olacaktır. Suriye rejiminin insanlık dışı uygulamalarına bir son verilmesi için uluslar arası toplumun tek sesli olarak hareket etmesi gelecek nesiller karşısında vicdani bir sorumluluktur. Maalesef aradan geçen bu kadar zaman içerisinde ne uluslar arası toplum ve ne de demokrasi, hak ve hukuk adına açıklama yapan veya rapor yayınlayanlar henüz ne somut bir adım atmayı ne de caydırıcı bir tutum sergilemeyi başarabilmiş değillerdir.”

-PARLAMENTOLARA MISIR VE SURİYE MEKTUBU-

Suriye ve Mısır konusunda parlamentolara, uluslar arası parlamenterler asamblelerine TBMM Başkanı olarak bir mektup yazmayı karar verdiğini belirten Çiçek, “Bu mektubu bu hafta içerisinde göndermiş olacağız. Mektubumuzda Suriye’de akan kanın durması ve Mısır’da ivedilikle demokrasiye geçilmesi gereği vurgulanacaktır. Bu bakımından bir ortak çaba ve bu ülkelerde o ülkelerde kamuoylarının konuya daha hassasiyetli ve daha duyarlı davranmaları noktasında tarihi sorumluluklarımızın hatırlatılması yönünde de taleplerimiz olacaktır” diye konuştu.
Bir soru üzerine Çiçek, “ABD, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi üye ülkelerin parlamento başkanları, Avrupa Parlamentosu Başkanı, Türkiye’nin üyesi olduğu uluslar arası bölgesel örgütlerin parlamenter asamble başkanları, AGİTPA, NATOPA, PAB, İSİPAB gibi kuruluşlara da bu mektuptan birer nüsha göndermiş olacaktır” yanıtını verdi.

-“KUZGUNLAR LEŞE ÜŞÜŞMEDEN BİR AN EVVEL TEDBİR ALMALARI İCAP EDİYOR”-

Bir basın mensubunun, “Suriye konusunda bir askeri müdahale telaffuz ediliyor, TBMM olarak buna bakışınız nedir?” sorusuna TBMM Başkanı, “Bu işlerde demokrasi dünyasının, demokrasiyi benimsemiş ülkelerin ve güvenliği sağlamakla ilgili kuruluşların çok geç kaldığı, net bir tavır ortaya koyamadığı, kendi özel çıkarları üzerinden konunun maalesef bu noktaya gelmesine bir ölçüde katkı sağladığı da ortadadır. Bu iş herkesin gözünü açması lazım. Daha çok milli ölçekte kullandığımız bir ifade var, ya devlet başa ya kuzgun leşe derler. Eğer uluslar arası kuruluşlar ve demokrasi dünyası bu insanlık dışı gelişmelere, kimyasal silah kullanımı dahil bir çözüm bulamazsa bir ortak tavır geliştiremezse o taktirde korkarım ki başta terör örgütleri olmak üzere pek çok fiili durumlarla hem kendileri hem de bölge bundan sonra daha fazla karşı karşıya kalacaklardır. Onun için ne yapacaklarsa nasıl yapacaklarsa ne yöntemlerle yapacaklarsa bunun kararını bir an evvel vermeleri icap ediyor. Biz bu çağrıyı bir defa iş işten geçmeden kuzgunlar leşe üşüşmeden bir an evvel tedbir almaları icap ediyor. Kutuplara sıkışan iki balina için kıyameti koparanlar ki olabilir o da doğrudur ama yüz binden fazla insan ölüyor, yaptıkları bir şey yok. BM heyeti gitmiş gözüküyor. Bu teknik bir konudur bilemem. Üç beş günlük gecikme ne gibi incelemede, araştırma sakıncalar çıkaracak, onu da bilemiyorum ama halen uluslararası toplum birinci viteste yol alıyor bu konuda” yanıtını verdi.
BM heyetinin aracına ateş açılmasına ilişkin soruya Çiçek, “Bir an evvel bir çözüm bulunamazsa yeni yeni provokasyonlar, yeni acılar, yeni katliamlar yeni bir kısım sıkıntılı durumlar gündeme gelecek” dedi.
TBMM Başkanı, “Halen bir nüfuz mücadelesine Suriye halkı kurban ediliyor. Yine bir Anadolu tabiriyle keçi can derdinde kasap et derdinde” dedi.
Bir basın mensubunun Dışişleri Bakanı’nın açıklamalarını hatırlatarak, “TBMM’den geçen bir tezkere söz konusu, bu tezkere buna olanak tanır mı, yoksa yeni bir tezkerenin TBMM’ye gelmesi gerekir mi uluslar arası koalisyonda yer alması için?” sorusuna Çiçek şu yanıtı verdi:
“Ben işin bu noktasında değilim. Ne olur ne biter bunu günü gününe biz bilgilerle takip etmiyoruz. Belli açıklamalar üzerinde yapıyoruz. Günü geldiğinde bir şey olacaksa Türkiye kendi hak ve çıkarlarını koruyacak, bu bölgede barış ve istikrarın sağlanması noktasında üzerine düşen görev neyse onu yapacaktır. Bunu Meclis’in de tartışır, kamuoyunda tartışır, iktidarı muhalefeti bu konuda görüşlerini beyan eder, inşallah sonuçta hayırlı bir karara varılır ama iş o noktaya gelmeden keşke çözülebilse, herkes aklını başına toplasa da artık bu yaşanan acılar son acı olsa diye temenni ederim.”

-OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIYA GEREK YOK-

“Meclis’in Mısır ve Suriye’deki olayları görüşmek üzere olağanüstü toplantıya çağırmayı düşünür müsünüz?” sorusuna TBMM Başkanı, “Hayır. Çünkü bu konu yeteri kadar konuşuldu. Özellikle Meclis gündeminde olağanüstü bir toplantı yaparak konuşulmayı gerektirecek şu safhada ben şahsen bir şey görmüyorum” yanıtını verdi.
Yeni anayasa konusundaki bir soruya da Çiçek, “Şu an yapılan bir müzakeredir. Kimsenin cumhuriyetten bir sıkıntısı yok. Kimsenin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin demokratik, laik bir hukuk devleti olmasından sıkıntısı yok. Bu niteliklerin korunması gerekiyor. Buna bir itiraz yok, bana gelen metinlerde. Türkiye’nin başkenti Ankara, milli marşı İstiklal Marşı, resmi dili Türkçe’dir. Bu konularda bir sıkıntı yok bana gelen metinlerden. 4. maddeyle ilgili değiştirilip değiştirilmeyeceği ile ilgili, bu tartışma dışarıda da yapılıyor, komisyonda da herkes düşüncesini söylüyor. İnşallah ortak metin çıkarma imkanımız olur” yanıtını verdi.
“Mısır’ın İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun talebini reddetmesinin gerekçesi nedir?” sorusuna Çiçek, “Gerekçesi yok. İzin verilmedi” dedi. (ANKA)