Türkiye, siyasi tarihinin en ağır günlerini yaşamaktadır. Rüşvet ve yolsuzluk ilişkileri çok

açık delillerle ortaya konmuş iktidar mensupları hakkında yürütülen soruşturma, her türlü yöntemkullanılarak engellenmeye çalışılmaktadır. AKP iktidarı; suça karışan mensuplarını suçüstü

yapan emniyet mensuplarını görevden uzaklaştırarak açıkça yolsuzluğun ve rüşvetin yanında yer

almıştır. Türkiye genelinde emniyet müdürlerinin görevden alınması, tamamen yeni operasyonların

engellenmesine yöneliktir. Dünya’da örneğine ilk defa rastlanan bu tablo ağır ve vahimdir. Türkiye’nin

yönetiminde bulunan iktidar geçerliğini ve meşruiyetini kaybetmiştir. Gelinen noktada; Türkiye bir

baskı rejimi tarafından esir alınmıştır. Emniyet birimleri neredeyse lağvedilmiştir. AKP iktidarı, aklın

ve mantığın almayacağı bir davranış modeli sergilemektedir. Türkiye’de ilk defa bu kadar geniş bir

biçimde “suçlu” yerine “suçluyu yakalayanlar” cezalandırılmaktadır. Tüm bu yapılanlar çok net bir

biçimde yasa ve ahlak dışıdır. Bugün itibariyle Türkiye’de yolsuzluk soruşturması yapmak “fiilen”

yasaklanmıştır. Halkımızın haber alma özgürlüğü “fiilen”yok edilmiştir. Türkiye “fiilen” bir baskı rejiminin

yönetimine girmiştir.

Yolsuzluk ve rüşvet ilişkileri gün gibi ortada olan dört bakan derhal Yüce Divan’a

sevkedilmelidir. Hakkında soruşturma yürütülen tüm kamu görevlileri görevden alınmalıdır.

Yolsuzluğun odağındaki İçişleri Bakanı’nın tüm idari tasarrufları hukuksuzdur ve derhal iptal

edilmelidir. İçişleri Bakanlığı, mevcut tabloda suçluyu koruyan ve suçları örtbas etmeye çalışan,

yolsuzluğa bulaşmış bir kişinin yönetimindedir. Bu tablo ve içinde bulunduğumuz siyasi ortam, Türkiye

için kaldırılamaz derecede ağırdır.

Türkiye; tüm siyasi yapılarıyla, yargı organlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, meslek birlikleriyle

ve basın organlarıyla ayağa kalkmalıdır.

Toplumsal Uzlaşma Reform ve Kalkınma Partisi (TURK PARTİ) olarak tüm gücümüzle bu

yaşanan rezaletin karşısında olacağız ve mücadele edeceğiz. Türkiye yeni ve temiz bir siyasi ortama

kavuşuncaya değin sesimizi yükselteceğiz. TURK PARTİ olarak, AKP’nin hiçbir idari tasarrufunu

tanımayacağız ve bu yasadışı iktidarın karşısında duracağız.