CANLI YAYINDA PARALEL İSYANI!

19 Şubat 2014 Çarşamba  13:34

A Haber’de Duygu Leloğlu’nun sunduğu Gece Ajansı’na konuk olan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, cemaat medyasının Milli Eğitim Bakanlığı'nı özellikle hedef aldığını ifade etti. Uyduruk,  yalan,  çarpıtma, ajitatif ve kamuoyunu yanıltıcı haberlerle çok mecbur kalmadıkça da polemiğe girmediklerini söyleyen Nabi Avcı; “Zaman zaman bu tür suyu bulandırmak isteyen  yayınlar yapılsa da biz derdimizi kendi camiamıza anlatıyoruz. Yine de anlatacağız. İyi işler oluyor.” dedi.

"TALİM TERBİYE KURULU KALDIRILMIYOR"

Son zamanlarda bu  dediğimiz yönde yayınlar yapan kuruluşların en çok çarpıttığı konulardan bir tanesi de Talim Terbiye Kurulu kaldırılıyor, “Cumhuriyet tarihi boyunca eğitime damgasını vuran Talim Terbiye Kurulu kaldırılıyor” gibi çarpıtmalar var. Bu doğru değil. Yasada Talim Terbiye Kurulu ile ilgili bir kelimelik bir değişiklik yapıyoruz. Eski yasada diyor ki; Talim Terbiye Kurulu Milli Eğitim Bakanlığı’nın inceleme ve karar organıdır. Karar organı yanlış. Bütün bakanlıklarda karar mercii bakandır. Nihai kararı bakan verir. Siyasi iradenin dışında bir karar organı bürokrasinin içinde olmaz. Onlar bir karar alırlar da o kararın nihai uygulamaya geçmesi kararını veren, yürütmenin yani o bakanlığın başındaki insandır. O yanlış bir ifadeydi. Zaten o haliyle bile Talim Terbiye Kurulu bir karar aldığı zaman o karar bakanın onayı olmadan yürürlüğe girmezdi. Girmez. Biz bu tekrarı önlemek için Başkalarını da Talim Terbiye Kurulu’na hiç olmayan bir takım kuvvetler vehmetmesini de önlemek için inceleme ve danışma organıdır dedik. Doğrusu budur. Doğrudan bakana bağlıdır, ve nihai kararı bakan veriri. Bu geçmişte, bazı geçiş dönemlerinde, ara dönemlerde bakan sorumluluktan kaçmak için “kardeşim talim terbiye kararı var” deyip işin içinden sıyrılmışlar. Öyle bir mazeret aracı olarak kullanılmış. Bizim öyle bir mazerete ihtiyacımız yok. Yaptığımız işin sorumluluğunu üstlenecek durumdayız.  Karar veren sorumluluğunu da üstlenir. Talim Terbiye Kurulu bugüne kadar ne yapmakta idiyse, bundan sonra da onu yapmaya devam edecek. Kurulun ortadan kaldırılması, işlevsiz hale getirilmesi söz konusu değil.

"MİLLİ EĞİTİM İLE İLGİLİ HABERLERDE ÇARPITMA VAR"

Milli Eğitim ile ilgili her konuda her gün bir şey çıkıyor, ve en olumsuz tarafıyla çıkıyor. Bugünkü örneği vereyim. Ben tesadüfen bugün bir tanesine şahit oldum. Öğretmen adayları ile ilgili. Sözünü ettiğiniz medya kanalarından bir tanesinde diyor ki; öğretmen adaylarına kötü haber. Biz Ağustos ayında 40 bin, Ocak ayında da 10 bin aday öğretmen aldık. İnşallah önümüzdeki Ağustos’ta 40 bin öğretmen adayı daha alacağız. Yeni tasarımızda diyoruz ki, öğretmen adayları bir yılın sonunda performans bakımından bir sınav ya da mülakatla değerlendirilir, eğer o  bir yıllık performansları başarılı bulunmazsa adaylıkları bir yıl daha uzatılır. Yine de başarılı olamazlarsa o zaman öğretmenlik haklarını kaybederler.

Fakat bu tasarı yasalaştıktan sonra alacağımız öğretmenler için geçerli. Yani önümüzdeki Ağustos ayında  İnşallah alacağımız 40 bin öğretmen için yürürlükte olacak bir kural. Geçen Ağustos’ta aldığımız da, bu ocakta aldığımız 10 bin öğretmenimizi de ilgilendiren bir düzenleme değil. Onlar bundan önceki mevzuat neyse öyle başladı, öyle de gidecekler. Kaldı ki yeni getirilen bir şey de değil. 657 sayılı devlet memurları kanununun yanlış hatırlamıyorsam 54. Maddesinde bu bugün de var. Aday memur nasıl memuriyete başlar. Diyor ki adaylık bir yılın sonunda kalkmazsa, iki yıla uzatılır,  İki yıldan fazla olamaz. İki yılın sonunda gerekli koşulları sağlayamayan aday memurların kurumlarıyla ilişikleri kesilir. 657 sayılı bugün yürürlükte olan Devlet Memurları Kanunu’nun  54. maddesinde bu zaten var. Ama bugün izlediğim haber programında öyle sunuluyor ki, geçen Ağustos’ta aldığımız öğretmenler de bu yıl ocak ayında aldığımız öğretmenler de bir yıl aday öğretmenlik yapacaklar, sonra çok zor bir sınava girecekler, O sınavda başarısız olurlarsa başka bir yere gönderilecekler, orada da bir yıl çalıştıktan sonra başarılı olamazlarsa Devlet memurluğundan uzaklaştırılacaklar. Bu geçmişe yönelik bir şey değil. Kaldı ki 657’ye göre bu yine yapılabilir. Ama böyle bir uygulama yok.  Hemen her konuda milli eğitim ile ilgili son zamanlarda  bu yayın organlarında maalesef çarpıtma var evet.

"UYDURUK, ÇARPITMA, YALAN HABERLERLE POLEMİĞE GİRMİYORUZ"

Sürekli kendimizi ifade ediyoruz. Bir takım yanlış anlamaları önlemek için şunu da söyleyeyim; her yanlışı da düzeltmiyoruz açıkçası İlgili kamuoyumuz en başta öğretmenlerimiz öğrencilerimiz, milli eğitim camiamız. Onlar bu işin aslını biliyorlar mı biliyorlar. O zaman çok fazla da bu tür uyduruk,  yalan,  çarpıtma, ajitatif ve kamuoyunu yanıltıcı haberlerle çok mecbur kalmadıkça da polemiğe girmiyoruz. Bir çoğunda kasıt var. Milli Eğitim Bakanlığı’nda bugüne kadar işerlin hep olduğu gibi gitmesini isteyenler bunu böyle yapmak istiyorlar ama bu iş böyle yürümez. Bu Milli Eğitim Bakanlığı’nda da böyle yürümez. Başka bakanlıklarda da. Hayat değişiyor teknoloji değişiyor. Bütün bunlar yapılırken bir takım insanlar da bundan rahatsız oluyorlar. Neden rahatsız olduklarını da anlıyorum.  Normal eleştiri hakları mahfuz olmak üzere, eleştirilerini yapsınlar ama çarpıtmasınlar. Milli Eğitim Bakanlığı’nda kendi içimizde biz rahatız. Arkadaşlarımız neyin ne olduğunu biliyorlar. Zaman zaman bu tür suyu bulandırmak isteyen  yayınlar yapılsa da biz derdimizi kendi camiamıza anlatıyoruz. Yine de anlatacağız. İyi işler oluyor.

 

 



Sayfa Adresi: http://www.medyaspot.com/haber/CANLI-YAYINDA-PARALEL-İSYANI/179895