![]() |
Ahmet Hakan / Hürriyet - EY Alevi kardeşlerim.
Her devirde...
Dövülen siz oldunuz.
Sövülen siz oldunuz.
Öldürülen siz oldunuz.
*
Ama son devirde ekstradan bir “anlayışsızlık”, bir “sevgisizlik”, bir “merhametsizlik” duvarına çarpıyorsunuz.
“Alevilerin alayı bize düşman olsa oyumuz kaç azalır ki?” diyerek...
“Alevilerin bize karşı olması sayesinde bizim oylar konsolide oluyor” diyerek...
Sizi dışlıyorlar, sizi üzüyorlar, sizi kopuşa sürüklüyorlar.
*
Atılan her adımın, “bunun bizim oylara etkisi ne olur ki?” denilerek atıldığı günlerdeyiz.
Bütün bunlar bundandır.
*
Eskiden hiç değilse görüntüyü kurtarmak amacıyla ağızlar açıldığında söze “Alevi kardeşlerimiz” falan diye başlanırdı.
Artık onun bile ifade edilmemesinin ardında yatan temel etken budur.
*
Eskiden göstermelik de olsa “Alevilerin özgürlük sorunu”nun çözümü üzerine kafa patlatılırdı.
Artık bırakın kafa patlatmayı, sorunun kaynağı haline gelmelerinin ardında yatan temel etken budur.
Ey Alevi kardeşlerim.
Bunların gözünü “oy” bürümüş.
Bunların tek derdi seçmen konsolidasyonu.
Gere gere kazandıklarını fark ettikleri için germeye devam ediyorlar.
*
Ey Alevi kardeşlerim.
Bu oyunu bozmak gerek.
Oyunu bozmanın yolu şudur:
Koparmaya çalışanlara inat kopmamak, ayrıştıranlara inat ayrışmamak, yalnızlaştıranlara inat yalnızlaşmamak, çaresiz hissettirmeye kalkışanlara inat çaresiz hissetmemek, bu topraklara yabancılaştırmaya çalışanlara inat yabancılaşmamak, düşmanlaştırmaya inat dost kalmak.
*
Ey Alevi kardeşlerim.
Unutmayın:
Er ya da geç “yeni sandık zaferleri için kesintisiz düşmanlık üretimi”ne dayalı bu model, iflas edecek, bitecektir.
Bitmeyecek olan sizinle bizim aramızdaki sarsılmaz ve köklü bağdır.
Deprem olunca mırıldandıklarım
40 saniyelik sallantı anında ve sallantıdan hemen sonra mırıldandığım cümleleri takdim ediyorum:
Tansiyonum mu düştü ne?
Korkma, titre... Korkma, titre...
Olmuştur, geçmiştir.
Deprem olunca kilitlenmek telefonun fıtratında var mı acaba?
Ölüm de var.
Evden çıksam mı acaba? Boş bir alan yok ki çıkayım.
Şimdi kesin Gezi Parkı’nı kapatmışlardır.
Yetiş ey profesör Ahmet Ercan.
Bakalım bu sallantı ulusumuzu nasıl bölecek?