Erdoğan:'Hoca Görünümlü Şaklabanlara...'

17 Aralık 2014 Çarşamba  18:02

Konya-İstanbul Yüksek Hızlı Tren seferleri düzenlenen törenle başladı. Konya Gar’ında düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ile Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç’ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yaptığı konuşmasını Pakistan’ın Peşaver kentinde Taliban saldırısı sonrası hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyerek başladı.

Saldırıda 130’u aşkın öğrenci ve öğretmenin hayatını kaybettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek sayın Cumhurbaşkanını gerek Başbakan kardeşlerimizi aradık, onlara milletimizin üzüntülerini ilettik. Kardeş Pakistan’ın acısı bizim acımızdır. Gerek yaraları sarma konusunda, gerek bu coğrafyada terörle en kararlı şekilde mücadele etme konusunda kardeşimiz Pakistan’la işbirliğimiz, dayanışmamız sarsılmadan devam edecek. Bu elim hadise bir okuldaki masum tertemiz, çocukları hedef alan bu alçakça saldırı umuyorum ki bölgedeki tüm ülkelerin, tüm dünyanın terörün karanlık yüzünü bir kez daha görmelerine sebep olur. Pakistan’a bir kez daha sabır diliyorum, başsağlığı diliyorum” dedi.

-“SAĞLAM GİRİP HASTA ÇIKTIĞIMIZ HASTANELERİN DURUMUNU DÜŞÜNÜYORUM”-

Konuşmasında Türkiye’nin yakın tarihinde çok büyük acılar yaşadığını ifade eden Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

“Çok büyük sorunlar yaşadık. Bizim dedelerimiz, annelerimiz, babalarımız, onların ardından bizler, büyük sorunları yaşamak zorunda bırakıldık. Dünyada özellikle Batı’da yaşanan hızlı kalkınmayı, refahı, demokrasiyi on yıllar boyunca sadece seyretmek zorunda kaldık.  Ulaştırmada o dar yollarda büyük sıkıntıları çektik. Çok sayıda can verdik. Eğitimde modern imkanlardan mahrum bırakıldık, sağlıkta insanımız insan yerine konmadı. Gençlik yıllarımı düşünüyorum, SSK’nın o malum Genel Müdürünün olduğu dönemlerini düşünüyorum. Sağlam girip hasta çıktığımız hastanelerin durumunu düşünüyorum. Adalette aynı şekilde, emniyette aynı şekilde daha başka nice alanda başka ülkeleri hayranlıkla izlemek zorunda bırakıldık.

-“DARBELER PLANLADIRLAR GEÇİT VERMEDİK”-

Bu kötü gidişe dönük siyasi hareketlerin önü kesiliyor partiler kapatılıyor darbelerle Türkiye’nin yürüyüşü sürekli kesintiye uğratılıyordu. Biz umudumuzu yitirmedik, mücadele azmini kaybetmedik. Milletimize hizmet etme sevdamızı daima diri tuttuk. Onların bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı vardır, milletin de bir hesabı var dedik sabırlar, sebatla mücadele ettik. 12 yıl önce milletimizden emaneti devraldık, çok büyük bir kalkınma, ilerleme, demokratikleşme hamlesini başlattık. Darbeler planladırlar geçit vermedik, tuzaklar kurdular o tuzaklara düşmedik, senaryolar yazdılar o senaryoları yırtık attık. Milletle beraber olduk, milletle beraber yürüdük. 12 yılda Türkiye’ye çok ama çok büyük değişimi yaşattık.

-“O KİRLİ ELLERİNİ TÜRKİYE’NİN ÜZERİNDEN ÇEKECEKSİNİZ DEDİK”-

Bu millete hiç kimse boyun eğdiremez, diz çöktüremez, bu ülkeye hiç kimse istikamet çizemez. Bizim gündemimizi kimse belirleyemez dedik. Bizim 12 yıl içinde millet için yaptığımız her eser, millet için attığımız her adım elbette birilerini çok rahatsız etti. Eski Türkiye’nin karanlığından beslenenler, aydınlıktan rahatsız odular. Eski Türkiye’nin yüksek faizinden, yüksek enflasyonundan, yoksulluğundan, yolsuzluğundan beslenenler büyüyen ekonomiden rahatsız oldular. Eski Türkiye’nin akan kanından beslenen vampirler huzurdan, kardeşlikten kesinlikle umuttan rahatsız oldular. Eski Türkiye’ye istedikleri gibi istikamet çizenler özgüvenimizde, mazlumların sesi olmamızdan rahatsız oldular. Biz ne dedik; bu dünyada biz de varız dedik. Biz ne dedik; bu denklemde biz de varız dedik. 100 yıl boyunca horladığınız, dışladığınız, aşağıladığınız Türkiye ayakları üzerinde doğruldu artık, haddinizi bilin dedik, o kirli ellerinizi Türkiye’nin üzerinden çekeceksiniz dedik, Türkiye’ye gündem belirleme, Türkiye’ye istikamet çizme alışkanlığınızdan artık vaz geçeceksiniz dedik... İşte bundan rahatsız oldular.

-“YILMADIK, YIKILMADIK, VAZGEÇMEDİK”-

Yeni havaalanlarımızdan, dünya ölçeğinde büyük projelerimize rahatsız oldular. Filistin dememizden, Suriye dememizden, Mısır’da darbeye karşı çıkmamızdan, Irak’ta kardeşlik dememizden, Suriye ile ilgili oradaki olanları lanetlememizden, terörün karşısında dimdik durum milli birlik dememizden, çözüm dememizden rahatsız oldular. Defalarca bizi engellemek istediler, defalarca tuzak kurdular, defalarca kirli oyunlarla, kirli operasyonlarla üzerimize geldiler. Yılmadık, yıkılmadık, vazgeçmedik, boyun eğmedik ve bütün tuzaklarını, bütün kumpaslarını bozduk ve altüst ettik.

-“ ADINA YOLSUZLUK OPERASYONU DEDİLER”-

17 Aralıkta yine Konya’daydım. Bugüne kadar hiçbir 17 Aralığı ihmal etmedim. HZ Mevlana’nın vuslat yıl dönümü için Konyalı kardeşlerimle kucaklaşmak hasret gidermek için yine geçen yıl Konya’ya gelmiştim. Yargı, emniyet ve medya el ele verdiler o gün bir operasyon başlattılar. Bir yandan gözaltılar yapılıyor bir yandan da medya üzerinden sistemli bir şekilde önceden hazırlanmış düzmece haberler servis ediliyordu. Hem Türkiye’de hem dünyada çok kirli bir algı operasyonu devreye girmişti. Adına yolsuzluk operasyonu dediler ama çok kısa süre içerisinde, daha o gün meselenin yolsuzluk olmadığı ortaya çıktı. Çok açık bir şekilde, çok net bir şekilde hükümeti devirmeye yönelik bir adım atılmıştı. Emniyet içindeki, yargı içindeki medya içindeki, iş dünyasındaki, sivil toplumlarındaki bir takım o karanlık güçler iş birliği yapmış, bir senaryo yazmış bu senaryoyu uygulamaya başlamışlardı.

-“O TUZAK BOZULDU, O OYUN BOZULDU”-

Yönetmenlerden bir tanesi açıkladı; senaryoyu yazdılar, elimize verdiler, biz de oynadık. Olay bu. Bizim o gün boyun eğeceğimizi, o gün darbe girişimine razı olacağımızı zannettiler. Oyunu anında fark ettik. Bunun bir yolsuzluk operasyonu olmadığını, bunun millete yönelik, ülkeye yönelik bir tuzak olduğunu anında gördük. O Tuzak bozuldu, o oyun bozuldu. Asıl niyetleri de çok kısa sürede ortaya çıktı. 17 Aralık hemen ardından 25 Aralık’ta asıl planladıkları tezgah polislerin bilgisayarlarından çıkarıldı. Darbe girişimi tescillendi. Her şeyi hazırlamışlar. Başbakanı kesin devireceklerini düşünerek sonradan kullanacakları fezlekeye dönemin Başbakanı ifadesini yazmışlar.17ve 25 Aralık sonrasında bunların asıl niyetlerini, çirkin yüzlerini daha net olarak gördük.

-“DİYET ÖDÜYORLAR”-

Sizler bu oyunu, bu tuzağı gördünüz. Önce 30 Marta ardından 10 Ağustos’ta bizim yanımızda durdunuz. Sizden aldığımı güçle bu darbe girişimini boşa çıkardık. Yapılan hukuksuzlukların hesabı sorulmaya başlandı. Gerek 17 Aralıkta gerek bugün kimlerin yan yana durduğunu, kimlerin ittifak yaptığını, kimlerin kucaklaştığını görün. Eski Türkiye’nin karanlık ne kadar aktörü varsa şu anda kucaklaşıyorlar. Birbirlerine methiyeler düzüyorlar. Düşman kardeşler seçimlerde birbirlerini destekliyorlar. Birbirlerine diyet ödüyorlar, kasetlerin diyetlerini ödüyorlar. Şantaja boyun eğerek, tehditlere boyun eğerek, üst aklın talimatlarına boyun eğerek birbirlerine diyet ödüyorlar.

-“MİLLETLE YÜRÜYORUZ VE DAİMA MİLLETLE YÜRÜYECEĞİZ”-

Pensilvanya açıklama yapıyor. Şahsıma yönelik çok çirkin benzetmeleri, beddua seansları ve şimdi daha da enteresan bir açıklama yaptı. Şimdi onun kendi takımı için ‘onların yerinde olmak isterdim” diyor. Eee senin elini kolunu bağlayan yok ki gel onların yanına. Gel onların yerine Hiç kimse sana gelme demiyor. Gel! Çoktandır sana gel diyoruz zaten. Pensilvanya da koruma altında olanlar buraya gelemez. Neler yaptıklarını biliyorlar. Bizim eğer ödenecek bir diyetimiz varsa bunu sadece ve sadece millete öderiz. Bırakın onlar Türkiye düşmanları ile birlikte hareket etsin. Bırakın onlar Türkiye düşmanı medyayla, uluslararası kirli odaklarla, güneydeki sevdikleri ülkeyle hareket etsin. Biz buraya milletle geldik. Milletle yürüyoruz ve daima milletle yürüyeceğiz.

-“KAYNAKLARINI KURUTMAYA DEVAM EDİYORUZ”-

Size bir sözümüz var. Bu Haşhaşilerden hesap soracağız dedik. Uluslararası çevrelerin maşası olan bu paralel yapıdan hesap soracağız dedik. İnlerine gidereceğiz dedik. Verdiğimiz sözü tuttuk, tutuyoruz ve tutacağız. İnlerine girdik, ihanetlerini tescilledik ve daha da fazlasını yapacağız. Yolsuzluk iftirası altında darbe girişiminde bulunanlardan hesap sorduk daha da soracağız. Basın özgürlüğü kısıtlanıyor iddiası ile Türkiye’yi dünyada karalamaya çalışanlarında oyunlarını bozacağız. Emniyetteki oyunu bozduk, yargıda oyunu bozuk yargıyı tehdit ve şantajdan da inşallah kurtaracağız. Kurumlarımızı bu urlardan temizledik, temizliyoruz. Kaynaklarını kurutmaya devam ediyoruz.

-“BEYLER GEÇTİ O GÜNLER”-

Dünyada bazı ülkelerde, özellikle Avrupa Birliği içinde birileri çıkıyor Türkiye ‘de hukuk içinde yapılan bir operasyonla ilgili peşin hükümler veriyor. Beyler geçti o günler. Mürebbiye edasıyla parmağını sallayarak Türkiye’ye akıl vermeye çalışanların karşılarında eski Türkiye’nin olmadığını anlasınlar. Türkiye’ye demokrasi dersi vereceklermiş. Bir zahmet buraya gelde Türkiye sana demokrasi dersi versin. Türkiye’ye size Mısır’ı anlatsın. Bir zahmet buraya gelde sizlere Suriye üzerinden insanlık dersi verelim. Türkiye’ye özgürlük dersi vereceklermiş. Sen önce git Avrupa Birliği içerisinde yükselen ırkçılığın, İsalamafobinin, ayrımcılığın hesabını ver. Kapattığınız gazetelerin hesabını verdiniz mi? İşte Sabancı’yı kendi genel merkezinde öldüren o terörist kaç kez yakaladınız, bir kapıdan soktunuz öbür kapıdan çıkardınız. Elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Aynı şekilde 7 tane oradaki soydaşımızı o ırkçı faşistler ne yazık ki öldürdüler. Bakın basın mensuplarını onların yargılanma sürecine dahil etmek istemediler. Siz önce bunun hesabını veriniz. Himaye ettiğiniz teröristlerin hesabını verdiniz mi? Dosyalar verdik yüzlerce, halen cevap yok. Yapılan işkencelere ses çıkardınız mı? Hayır. Türkiye sizin günah keçiniz ni? Avrupa Birliği olarak önce aynaya bakmamaları lazım. Avrupa Birliği önce kendisini test etmesi lazım. Mısır için susanlar Suriye’de, Irak’ta  1 milyon 600 bin insanı kendi evimizde  barındıran Türkiye’ye bunların hiç birini söyleyecek sözü yoktu”

-“BİZ AVRUPA BİRLİĞİNİN KAPI KULU DEĞİLİZ”-

Özellikle son 10 yıldır bizi oyalamanın gayreti içindeler. Hiç kusura bakmasınlar. Biz Avrupa Birliğinin kapıkulu değiliz. Biz bir defa bir millet olma şuuru içerisinde alacaklarsa alırlar almayacaksa almazlar. Bu sözlerimizden de rahatsız oluyorlar. Uluslararası adalet denilen bir anlayış var. Mısır'da sustunuz, Ukrayna'da sustunuz, Suriye’de sustunuz, Irak’ta sustunuz, Filistin’de sustunuz. Ne zaman adaleti haykıracaksınız. Türkiye'de susmak ile kalmıyor darbe girişimlerine destek oluyorsunuz. Bu ülkeyi masalara asla teslim etmeyeceğiz.

-“HOCA GÖRÜNÜMLÜ ŞAKLABANLARA ASLA TESLİM ETMEYECEĞİZ”-

Bu ülkeyi uluslararası çevrelerin taşeronu olan ihanet şebeklerine, paralel devlet yapılanmalarına, hoca görünümlü şaklabanlara asla teslim etmeyeceğiz. Bakın terör örgütleri çıkıyor. Pakistan’da gördünüz 130 aşkın yavruyu şehit ediyorlar. Ne adına sorarsanız İslam adına yapıyor. Böyle bir İslam yok. İslam barıştır ve İslam’a gölge düşürüyorsunuz. Sizin yaptıklarınız sebebiyle bugün dünyada islamafobi girişimi başladı. Savunmasız insanları öldürmek bizim dinimizde yok. Onlara rağmen, bu rahatsızlara, hazımsızlara rağmen Türkiye'yi büyütmeyi devam edeceğiz."

Konyalılara bir de müjde veren Erdoğan, “Size bir de müjde veriyoruz. Konya - İstanbul arası hızlı tren bir hafta süre ile ücretsiz olacak” dedi.

Otobüsle 10-11 saat süren Konya-İstanbul arasındaki mesafeyi 4 saat 15 dakikaya düşecek hattın açılış töreninde konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu da bir konuşam yaparka, hizmetlerinin bundan sonrada kararlı bir şekilde devam edeceği mesajını verdi.

-“TÜRKİYE KÜRESEL GÜÇ OLACAK”-

2002’den bu yana bin 794 kilometre demiryolu hattı yapıldığını anımsatan Başbakan Davutoğlu, “Türkiye’nin bütün coğrafyaları birbirine irtibatlandırıldı. Bakü- Tiftis-Kars hattının Marmaray’la birleşerek Doğu-Batı ekseninde Avrupa içlerine, Londra’ya gidecek hatlar büyük bir istikbalin müjdeleridir. Biz ülkemizin merkezi coğrafyasını aynı zamanda ulaşım ve lojistik hatlarının merkezi üssü haline getirmeye kararlıyız. Hem Ankara-İstanbul ve Konya- İstanbul hattında olduğu gibi yolcularımızın en iyi şekilde seyahat imkanı sağlayacağız hem de bu demiryolları üzerinden Asya ile Avrupa, Akdeniz ile Karadeniz arasında, Ortadoğu-Balkanlar- Kafkasya arasında gerçek bir ulaşım üssü haline gelecek inşallah. Kendi hızlı trenimizi inşa yönünde Cumhurbaşkanımızın başlattığı bütün girişimlerin takipçisi olacağız. İnşallah başlayan hiçbir hamle yarım kalmayacak. Bu hamlelerle Türkiye küresel güç olacak” dedi.(ANKA)

 



Sayfa Adresi: http://www.medyaspot.com/haber/Erdoğan-Hoca-Görünümlü-Şaklabanlara-/188215