CHP Gençlik kolları olarak daha iki gün önce yaptığımız açıklamada, "Meclis Genel Kurulu'nda İç Güvenlik Paketi görüşmeleri sırasında AKP milletvekillerinin faşizan tutum ve çirkin saldırılarının Türkiye’deki şiddet olaylarını körüklediğini söylemiş ve bu görüntüler sebebiyle halkın her geçen gün, daha sabırsız ve agresif olduğunu belirtmiştik. Son bir hafta içerisinde ülkemizde yaşanan taciz ve tecavüz ile başlayıp cinayet ile sonlanan olayların gerçekleşmesinin altında yatan sebepleri ülkeyi yönetenlerin bu sorumsuz tutumları olduğunu anlatmıştık.
            Bulaştığı suçlardan kaçmayı şiddete başvurarak başarabileceğini zanneden, ülkede ki kutuplaşmayı arttırarak iktidarını koruyabileceğini düşünen, halkı etnik, mezhepsel ve dini temellerde ayrıştırıp, 20. yüzyılda kalmış siyaset anlayışıyla biraz daha fazla oy devşirme hesabı yapan iktidar, gerçekleştirilen cinayetlerin azmettiricisi olmaktan da çekinmiyor.
            Cumhurbaşkanı makamında olmasına rağmen, her gün tv'lerde halkı gerginleştiren ve bu ayrıştırma politikasına devam eden Recep Tayyip Erdoğan da kullandığı dil ve uslüp ile ülkede yaşanan şiddet eylemlerinin artmasında aynı derecede sorumlu olmaya maalesef devam ediyor.
            Dün Ege Üniversitesi'nde yaşanan acı bir olay neticesinde ne yazık ki bu ayrışma siyasetinin ne boyutlara geldiğini gözlerimiz ile görmüş olduk.  Sokakta, otobüste, trafikte hatta Meclis'te görmeye alıştığımız şiddet artık kampüslere taştı. Hayatının baharında bir canı daha aldı...
            Cinayet; Özgecan Aslan için, Ali İsmail Korkmaz için ne kadar kabul edilemezse,
Roboski'de devlet eliyle işlenen cinayetler ne kadar haince ise,
Berkin Elvan'a ne kadar yakışmıyorsa ölüm,
Hrant Dink'e kurulan pusu ne kadar kahpece ise,
Ege Üniversitesi'nde henüz 19 yaşında cinayete kurban giden Fırat Çakıroğlu kardeşimiz'in kaybı da o kadar derinden yaktı canımızı...
Fırat Çakıroğlu kardeşimize Allahtan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine sabırlar diliyoruz.
Mekanı Cennet olsun...