Bir gazetecinin, evinin önünde uğradığı saldırıda Ahmet Hakan Coşkun'nun yaralandığını anımsatarak, "Saldırganlardan üçü Ak Parti üyesi çıktı ve bu akşam gelen kararla partiden ihraç edildi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, üç saldırganın AK Partili olmasının bir partinin doğrudan suçlanması için yeterli kanıt olamayacağını söyledi.

Gazetecilere yönelik yapılan saldırıları toplumun her kesimin kınaması lazım ama maalesef bizim ülkemizde gazeteciler ölümle tehdit edildiler" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

TÜRKİYE'NİN DEMOKRASİ TARİHİNE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇİYOR"
"Hükümet tarafından ses çıkmadı. AKP kanadından ses çıkmadı. Bir gazete AKP milletvekili öncülüğünde basıldı, camları, çerçeveleri kırıldı, bilgisayarları kırıldı. Yine AKP tarafından bu saldırılar sanki masum saldırılarmış gibi gösterildi ve arkasından da sayın Ahmet Hakan'a yönelik ağır saldırı gerçekleşti. Kendisine geçmiş olsun diyoruz. Bu tür saldırıların olmaması gerektiğini savunuyoruz ve söylüyoruz. Bunlar Türkiye'nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçiyor.

Emin olunuz kendimizi batıda anlatamıyoruz, anlatmakta zorluk çekiyoruz. Aynı kaygı batının siyasetçilerinde de var, 'Türkiye nereye gidiyor' diye. Evet biz de aynı soruyu soruyoruz, 'Türkiye nereye gidiyor?' Özgür basının olmadığı bir ülkede insanlar nasıl yaşayacak, dertlerini nasıl anlatacak, gazeteciler halkın sorunlarını geniş kitlelere nasıl aktaracaklar? Bunların hepsi sorun olmaya başladı. Umarım Türkiye 1 Kasım'da bütün bunları aşmış olur."