Özdil’in bugün (27 Nisan 2016) yayımlanan “Laik” başlıklı yazısı şöyle: Milli Nizam Partisi’nin kurucu ekibindeydi. Anayasa Mahkemesi tarafından “laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu için” kapatıldılar. * Milli Selamet Partisi’ne geçti. Amblemleri anahtardı, anahtarın dişlerinde Arapça “Allah” yazıyordu, dini siyasete alet etmenin böylesi görülmemişti, kapatılma ihtarı gelince yeniden çizdirdiler. * Refah Partisi’ne geçti. Anayasa Mahkemesi tarafından “laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu için” kapatıldılar. * Fazilet Partisi’ne geçti. Anayasa Mahkemesi tarafından “laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu için” kapatıldılar. * Akp’ye geçmedi. Anayasa Mahkemesi, Akp’nin “laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu”nu tescil edince… Akp’ye geçti. * Ve, takvimde başka gün kalmamış gibi, tam o güne denk getirdi, Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümünde konuştu, “yeni anayasada laiklik olmamalı” dedi. * Ömrü boyunca karşıdevrimci oldu. Daima laiklik karşıtı oldu. Hep anayasaya aykırı oldu. * Dolayısıyla… Bu şekilde konuşmasına hayret etmemeli. Sanki ilk defa duyuyormuş gibi, bu şekilde konuşmasına hayret edenlere hayret etmeli. * Bunların gerçek yüzünün bu olduğunu, asıl hedeflerinin bu olduğunu bilmiyormuş gibi, sanki ilk defa fark ediyormuş gibi şaşanlara şaşmalı. * Gizlemedi, saklamadı. Dün de böyleydi. Bugün de aynı. * Lafı hiç eğip bükmeden, samimi şekilde diyor ki, Atatürk devrimlerine karşıyım, vakti geldi artık, rejimi değiştirmek istiyorum. * Lafı hiç eğip bükmeden… Samimi cevap vermek lazım artık. G....n yiyorsa dene.