![]() |
Ankara Barosu ve TBB delegeleri tarafından basın açıklaması yapıldı. "Yargıyı güvenilir kılmanın gerekliliğinden bahseden Sayın Feyzioğlu’na tüm kalbimizde katılıyoruz. Biz de, tam da yargıyı güvenilir kılmak için üzerinde görünmez cübbesiyle parti ziyaretlerinde bulunan ve ülkemiz için tek başına “makro-ekonomik politikalar” üreten Metin Feyzioğlu’na cübbesini çıkartarak gireceği siyaset yolunda başarılar diliyor; Cübbelerimiz ile kendisini uğurluyoruz." ifadesi dikkat çekti. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu’nun 30 Ocak 2019 günü Rize’de yaptığı konuşma kamuoyunun bilgisi dâhilindedir. Bizler aşağıda isimleri olan Ankara Barosu Türkiye Barolar Birliği delegeleri olarak, hukukun ayaklar altına alındığı, cılız muhalif seslerin bile yargı marifetiyle susturulmaya çalışıldığı, avukatlığın işlevsiz ve itibarsız hale getirildiği ve yargının iktidarın tahakkümü altında kaldığı bu günlerde, bu açıklamayı yapmayı kendimize hem bir hak hem de üzerimizde bir sorumluluk olarak görüyoruz. Sayın Feyzioğlu, yüzde yüzlük bir milli birlikten bahsederken bilmelidir ki; başkanı olduğu Birliğin biz delegasyon üyelerinin ve neredeyse 125.000 avukatın hepsinin adına konuşma, resmi sıfatıyla parti ziyaretlerinde bulunma ve herkes adına siyaset yapma hakkına sahip değildir. Kendisine böyle bir yetki ne kanunla ne de fiilen verilmiştir. Bu “istisnasızlık” hali, Avukatların adliye koridorlarında yerlerde sürüklendiği, hiçbir delil olmadan tutuklandıkları ve babalarının cenazesine kelepçeyle götürüldükleri bir düzenin artık ortadan kalkması mücadelesinde söz konusu olabilir. Bu “yüzde yüzlük” irade, cinayet aletinin bizzat adaletsizlik olduğu, hâkim adayı Didem Yaylalı’nın intiharına sebep olan kim varsa yargı ve kamu vicdanı önünde hesap vermeleri gerektiğine ilişkin olabilir. “Yüzde yüzlük irade”, ancak mesleklerini yaparken darp edilen, tehditle yıldırılmaya çalışılan ve hatta katledilen meslektaşlarımızın aziz hatıraları ve bu gidişle gelecekte vereceğimiz ve sayısını bilmediğimiz müstakbel hukuk şehitleri söz konusu olduğunda sağlanabilir. Sayın Feyzioğlu, yaptığı konuşmada; kurtuluşun çaresini 81 milyonun adalet paydasında hamasetle değil hakikatle buluşması olarak göstermektedir. Yukarıda sayılanlar ise hamaset değil, maalesef üzücü hakikatin bizzat kendisidir. Sözlerini bitirirken yargıyı güvenilir kılmanın gerekliliğinden bahseden Sayın Feyzioğlu’na tüm kalbimizde katılıyoruz. Biz de, tam da yargıyı güvenilir kılmak için üzerinde görünmez cübbesiyle parti ziyaretlerinde bulunan ve ülkemiz için tek başına “makro-ekonomik politikalar” üreten Metin Feyzioğlu’na cübbesini çıkartarak gireceği siyaset yolunda başarılar diliyor; Cübbelerimiz ile kendisini uğurluyoruz. Bu başarı dileğimiz ve uğurlama, bizzat “yargıyı güvenilir kılma” inancımızdan kaynaklanmaktadır. Hukukun üstünlüğü ve adalete erişme mücadelesi ise başta Ankara Barosu olmak üzere tüm barolar ve Avukatlar tarafından yükseltilerek sürdürülecektir. Av. Münüre Asuman YILMAZ Av. Serap KALE ÖCAL Av. Yıldızhan Adil ŞAHİN Av. Mehmet Kaan KOÇALİ Av. Fatma ÇAKIR Av. Mustafa Ayhan TEKİNSOY Av. Ender GİRAY Av. Arslan Taylan ACAR Av. Meliha SARIGÜL Av. Aslı ARIHAN Av. Ünsal AKTAŞ Av. Hacı Bayram VURAL Av. Zafer GÜNAL Av. Mehmet Ali ERTEN Av. Recai Rahim GÖRGÜLÜ Av. Jirhat KILIÇ Av. Hakan ÇINAR Av. Firdevs KOCAMAN Av. Mehmet Gültekin GÜNDEMİR Av. Ebru VARNALI ONUR Av. İsmail Cumhur BOZKURT Av. Mesut ADAN Av. Turgut Nihat CUHRUK Av. Özge ANIK Av. Dursun DEMİRCİ Av. Ali GÖYMEN Av. Mehmet Tanju KAYA Av. Hüsnü Serdar ÖZTÜRKLER Av. Cafer TOPTAŞ Av. Mengü GÖKÇE Av. Seval YILDIRIM Av. Bahar Didem SAĞIN Av. Ali ÖZDEMİR Av. Bülent ERDOĞAN Av. Ergün Hakan KELEMCİ Av. Evrim DOST Av. Muzaffer KARAYEL Av. Savaş TAŞDAN Av. Nafi Çınar İNAL Av. Kaya YELEK Av. Hüseyin ÇOLAK Av. Halil İlker ÇELİK Av. Gönül APAYDIN Av. Önder AĞDEDE Av. Ejdar TARIYAN Av. Duygu ÇERİBAŞI Av. Murat ŞANLI Av. Serkan AYTAÇ Av. Özgün ŞİMŞEK Av. Birgül TAVŞAN KAYIRAN
İşte açıklamanın tam metni;
Bizzat kendi söylemiyle “yüzde yüzlük” bir iradeden bahsetmek gerekirse eğer; bu “yüzde yüzlük”, Avukat Gökhan Vural Arı’nın maddi sıkıntıları sebebiyle kendi canına kıydığı bir ekonomik ve hukuksal düzende kendisinin Barolar Birliği Başkanı olduğu gerçekliği üzerine olabilir.
Bu istisnasızlık, kendisini eleştiren meslektaşlarımızı “terörist” ilan etmekte değil, başta masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı olmak üzere tüm evrensel hukuk prensiplerinde vücut bulabilir.