Bekaroğlu'nun 'Dava' Kaygıı

6 Kasım 2019 Çarşamba  19:26

2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının tümü üzerindeki görüşmeleriyle başladı.

Hülya Karabağlı

 CHP İstanbul Milletvekili, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Varlık Fonu’yla ilgili yazılı soru önergesine yeterli yanıt vermediği için düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın  “Haddini aşıyor, bürokrat, daha evvel, vesayetçiler gibi davranıyor, Kenan Evren de böyle davranıyor”  sözlerinden dolayı kendisini mahkemeye verdiğini ve hakkında fezleke düzenlendiğini belirterek komisyon görüşmelerine ilişkin kaygılarını dile getirdi.  Bekaroğlu,  “Şimdi, değerli arkadaşlarım, biraz sonra biz burada konuşacağız. Bu Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısının her lafımıza dava açmayacağını, tazminat davası açmayacağını kim garanti ediyor” dedi.

Bekaroğlu’nun konuşması şöyle:

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) –Ben, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısına Varlık Fonuyla ilgili “1 milyar euroluk borç alacak, bankaları görevlendirmiş, ilk defa borç alıyor. Varlık Fonu; ne anlama geliyor?” diye bir soru sordum daha evvel, süresi geçtikten sonra Varlık Fonu Kanunu’nun ilgili maddesini yazarak bana gönderdi. Tekrar sordum: “Ben bunun biliyorum, bu kanunun çıkarılmasında Plan ve Bütçe Komisyonu üyesiydim ve bu müzakerelere katıldım, kanunu biliyorum. Şimdi, bu kanunu nasıl uyguluyorsunuz, bunu merak ediyorum, bunun cevabını istiyorum?” diye tekrar sordum, tekrar aynı maddeyi yazıp gönderdi. Ondan sonra, Sayın Cumhurbaşkanına bir mektup yazdım, dedim ki: “Bu, milletvekillerine, Türkiye Büyük Millet Meclisine hakarettir.” Benimle dalga geçer gibi benim sormuş olduğum soruya cevap vermiyor, yasayı gönderiyor. Bununla ilgili bir de basın toplantısı yaptım değerli arkadaşlarım.

Burada “Haddini aşıyor, bürokrat, daha evvel, vesayetçiler gibi davranıyor, Kenan Evren de böyle davranıyor.” gibi laflar ettim. Beni mahkemeye verdiler. Hem tazminat davası devam ediyor hem de kamu görevlisine hakaretten mahkemeye verdiler, fezlekem var.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, biraz sonra biz burada konuşacağız. Bu Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısının her lafımıza dava açmayacağını, tazminat davası açmayacağını kim garanti ediyor.

Değerli arkadaşlarım, kanun çok açık ortada. Anasaya’nın 83’üncü maddesi diyor ki: “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.” Bunu en iyi bilen kendisidir. Bu nasıl bir sistem? Bunu yazıyor, Türkiye’deki adli sistemin, yargı sisteminin de ne olduğunu da biliyoruz.

Hâkim ve Savcılar Kurulu üyelerini kimlerin tayin ettiğini biliyoruz. Böyle bir sistemde emir verir gibi dava açacak. Böyle bir baskı altında bunları konuşacağız. Burada bunu bilin yani konuşabilecek miyiz, konuşama yacak mıyız; bunu bilin. Bunun bir izahını yapsın.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı eleştirildiğinden dolayı tazminat davası açar mı arkadaşlar? Ne demişim? “Haddini bil.” demişim, o kadar. Vesayet sistemiyle mücadele ediyorsunuz siz ama bu vesayetçiliktir. Ben s eçilmiş birisiyim ve görevimi yapıyorum. Benim çıkardığım kanunu bana yazıp aynen gönderiyorsun, “Bu, hakarettir.” demişim. Hakaret değil mi değerli arkadaşlarım? Arz ederim bunu. Böyle bir ortamda bütçe görüşmesi yapıyoruz.

Başka bir şey daha, Başkanın tutumuyla ilgili de birkaç cümle söylemek istiyorum. Sayın Başkanım, siz Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunun Başkanısınız, elinizde sopayla oturmayın, söylediğimiz her şeye de el sallayarak bize bağırmayın. Böyle bir ortamda nasıl bütçe konuşacağız değerli arkadaşlarım? Zaten mutlak çoğunluğunuz var, koalisyonun mutlak çoğunluğu var. Her şeye “Evet, kabul edenler...  Etmeyenler...” Edeceksiniz. Peki biz düşüncelerimizi ifade etmeyeceksek nedir bu sistemin, bu rejimin adı ya?

BAŞKAN – Sayın Bekaroğlu, size yönelik bir şey söylemedim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Bana yönelik söylemenize gerek yok, salona söylüyorsunuz.

BAŞKAN – Sayın Paylan’a yönelik konuşmanın da lütfen tutanaklarını alın, bir bakın. Ondan sonra bir daha değerlendirelim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Ben burada sizi hem dinledim hem de el sallamanızı...

BAŞKAN – Sayın Paylan’ın söylediği ifadeleri alın, tutanaklara bakın, bir daha değerlendirin.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Öfkeyle konuşuyorsunuz, öfkeyle konuşmayın, bize baskı kurmayın.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısının belki de avukatları buradadır. Kim yanlış bir cümle söyleyecek...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Değerli arkadaşlar, Sayın

Cumhurbaşkanı Yardımcısının avukatları muhtemelen buradadır ve bizim ağzımızdan çıkacak her kelimeye dava dilekçesi hazırlıyorlardır. Nereden bileceğiz böyle olmadığını?



Sayfa Adresi: http://www.medyaspot.com/haber/Bekaroğlu-nun-Dava-Kaygıı/225392