“ÇIKARILANLARIN YERİNE 100 KİŞİ ALINDI”
Avukat Ülkü Şahin iş sözleşmelerinin sendikal nedenlerle gerçekleştiğini belirterek, “İş akitleri feshedilenlerden 44’ü Türkiye Gazeteciler Sendikası üyesidir. Sendika üyelerinin yanı sıra delegeler ve sendika yöneticilerinin de iş sözleşmeleri feshedilmiştir. Yerlerine 100 kişi işe alınmıştır. İş akitlerinin sona erdiği dönem sendikanın yetki tespitini yapacağı dönemdir” dedi.

HÜRRİYET AVUKATI: SENDİKALI OLDUKLARI İÇİN ÇIKARILDIKLARINA DAİR DELİL YOK
Hürriyet gazetesi avukatı ise iş sözleşmelerinin sendikal nedenlerle fesih edildiğine dair dosyada delil olmadığını belirtti. Mahkeme dosya eksiklikleri ve tanıkların dinlenmesi için davayı 17 Nisan’a erteledi.

Duruşma çıkışında konuşan gazeteciler şunları dedi:

“ÇIKARILDIĞIMI İŞTEYKEN, EVDEN ARAYAN EŞİMDEN ÖĞRENDİM”
Sebati Karakurt, “Hürriyet’te 26 yıldır foto muhabiri ve fotoğraf sevisi müdürü olarak çalıştım. İşteyken işten çıkarıldığımı eşim evden arayıp haber verdi.”

“KANSER AMELİYATI OLDUĞUM DÖNEMDE ÇIKARILDIM”

Levent Korkut; “Haber müdürü olarak 3 elemanım ile işten çıkarıldım. 27 yıldır çalışıyordum. İşten çıkarıldığımı muhtara bırakılan tebligat ile öğrendim. Çünkü evde yoktum. Kanser ameliyatı olduğum için dinlenme dönemindeydim. Halen tedavim devam ediyor.”

“ANKARA’DA RÖPORTAJDAYKEN ÇIKARILDIM”
Mesude Erşan; “25 yıldır çalıştığım kurumdan Ankara’da röportaj yaparken eşime yapılan tebligatla işten çıkarıldığımı öğrendim. Elimde yazmadığım röportaj kaldı. Anayasal hakkımızı kullanarak yasal bir sendikaya üye olduk. Kıdem, ihbar tazminatımız verilmeyerek olayı kan davasına dönüştürdüler. Çünkü işten çıkarılan sendika üyesi olmayankar haklarını aldı. Kan davası güttüklerine inanıyorum. Anayasal haklarımız çiğnendi.”

TGS: SENDİKA ÜYESİ OLMANIN BEDELİ ÖDETİLMEK İSTENDİ
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş da adliye önünde yaptığı basın açıklamasında “Hürriyet gazetesinde daha iyi koşullarda çalışmak, kalemini özgürce kullanabilmek isteyen ve Anayasamızın her yurttaşa tanıdığını sendikalı olma hakkını kullanan 45 arkadaşımız yaklaşık dört ay önce işten atıldı. İşten atıldıklarını -ne acıdır ki- evlerine yapılan tebligatla öğrendiler. Sendikalı olma haklarına saygı gösterilmediği gibi yıllarca verdikleri emeğin karşılığı da ödenmedi. Anayasanın kendilerine verdiği “sendika üyesi olma” hakkını kullanmanın bedeli ödetilmek istendi” dedi.

Gökhan Durmuş sözlerine şöyle devam etti;  “Geç gelen adalet adelet değildir. Bu süreç daha fazla uzatılmadan tüm çalışanların hakları ödensin, arkadaşlarımız eski işelerine geri dönsün ve işveren sendika hakkına saygı göstersin.”