130 üniversitede örgün ve açıköğretim öğrenimi bulunan sosyoloji bölümünün her yıl yaklaşık 10 bin öğrenci mezun verdiği belirtilen açıklamada, “120 binden fazla mezunu olan sosyoloji bölümü Türkiye'de istihdam noktasında can çekişmektedir. 2014'ten yılından bu yana merkezi alımlarda yılda 20 kişiyi bulamayan kontenjan ile karşı karşıya kalmaktadır. 2015 yılından beri ‘Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına Dair Esaslar'daki Ekli-4 Cetvel’e göre yapılan alımlarda da bugüne kadar 'sosyologlar' istihdam edilmemiştir. Bu konu ile ilgili Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı başta olmak üzere tüm bakanlıklar sorularımızı yanıtsız bırakarak mağduriyetimizi her geçen gün daha arttırmaktadır” denildi.

“İSTİHDAM SORUNUNUN ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYORUZ”
Toplumsal sorunların giderek arttığı Türkiye'de, toplumun korunması, geliştirilmesi, güçlendirilmesi ve sürdürülebilirliği için 'sosyolojiye' ve 'sosyologlara' ihtiyaç olduğunun altı çizilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bilim insanları olarak mesleğimizin korunması, sürekliliği adına istihdam sorunlarımızın çözülmesi ve meslek tanımımızın yapılmasını istiyoruz. ABD ve AB ülkeler başta olmak üzere dünyada sosyolojinin en önemli bilim dalı olduğu ve sosyologların hiçbir koşulda istihdam sorunu yaşamadığı açıkça ortadadır.”

50 binden fazla sosyoloğun istihdam beklediği vurgulanan açıklamada, “Sosyologlar olarak Türkiye'nin refahı, huzuru ve daha iyi bir geleceğe sahip olması için sahada yerimizi almak, sözleşmeli cetvelde unvanımızı görmek ve istihdam sorunlarımızın çözülmesini istiyoruz. Türkiye'nin sorun tespitine, analizine ve çözümüne ihtiyacı vardır. Türkiye'nin genç sosyologlara ihtiyacı vardır. Zira bir ülke için umudu tükenmiş bir gençlikten daha kötü ne olabilir bilemiyoruz” denildi.