Keskin Kalem'in konuyla ilgli yazısı şöyle: Bu sene herkes için yorucu geçti. Ben de bir değişiklik yapayım, kendimi memleketim Karadeniz’in yaylalarına değil de, Nerede bende kendimi ödüllendirecek akıl! Neyse bundan bir yazı daha çıkar da, konuyu hızlıca keseyim. Lafı fazla uzatmadan sadede geleyim, Plan çok büyük bir tenkisatmış. Kaynağım da, ‘Demirören’in zarardan kar etmesi için bu kadar kişiyi kovması gerekiyormuş ancak tazminat yükü önlerindeki en büyük engelmiş’ dedi. E tabii bu kadar kişiyi kovunca ortaya çıkacak tazminat yükünü varın siz hesaplayın. Neyse… Demirören tenkisatı hükümet için yenilgiyi kabul olur Ama açık konuşayım, biraz da kendime güldüm. Naçizane bu konuda şunu söyleyebilir, ve dahi hükümete şu öneride bulunabilirim. Azerbaycan’dan bile ihale alan koca Demirören bile bunu yaparsa diğerleri ne yapsın? Medyada önümüzdeki aylarda taş üstünde taş kalmayacak Sevgili yoldaşlar, En sonda söyleyeceğim iki önemli şeyi en başta söyleyeyim: 1. Hükümeti- muhalefeti medyada taş üstünde taş kalmayacak Şimdi şöyle, hükümet medyasında büyük bir dizayn kapıda. 2023 seçimlerine giden yolda, pek çok şey dizayn edilirken, bunun en önemli ayaklarından birini de medya oluşturacak. E hükümet cenahında hazırlık varken, muhalif medya boş durur mu? Malum, medya transferleri açısından Ağustos ve Eylül ayları bereketlidir. Keskin Kalem’iniz size söylüyor: Hatta ve hatta…
Ama benim yorgun kalbim için daha da yorucuydu.
Gördüklerim, duyduklarım kalbimi her gün tekletti.
Ege’nin sularına atayım dedim.
Bayağı da bir para bayıldım bütçeme göre.
Kendimi ödüllendireyim, ‘deli Keskin, sen bunu hak ettin’ dedim.
Dedim amma…
Kendime resmen ceza vermişim.
Çok yakın bir dostumun aklına uyarak, adı lazım olmayan bir tatil beldemize gittim.
Gitmez olaydım.
Şunu anladım, millet hava atmak için parasıyla rezil oluyor bu ülkede!
Diyeceksiniz e divane Keskin, yine niye anlamsız bir peşrev yaptın.
Vallahi de billahi de anlamsız değil.
Kafa dinlemeye diye gittiğim bu tatil beldesinde,medya fısıltılarının içine düştüm.
Cezanın en büyük kısmı da bu ya!
Keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre, Türkiye’nin en büyük medya gruplarından olan Demirören’de, işten çıkarma yasağının kalkmasıyla birlikte, büyük büyük masalar kurulmuş.
Zaman aralığı olarak Eylül ayının başı deniliyor.
O kadar büyük bir tenkisat planlanıyormuş ki, tam 500 emekçinin kellesi koltukta olabilirmiş.
İşittiğimde ‘bu çok büyük bir rakam’ dedim.
Bir de mevzu bahis, kovduğu 45 emekçinin tazminatını ödemeyen bir medya kuruluşu değil mi?
Bunların hepsi teyide muhtaç bilgiler.
Umarım bunların hiçbiri olmaz.
Bu köşeden, Demirören emekçilerinin yatmayan yasal zam farklarının peşine düşmüştüm.
Meğersem küçük meselelerle uğraşıyormuşum.
Emekçilerin kellesi koltuktaymış!
Hükümet kontrolündeki, en önemli medya kuruluşunda bu kadar büyük tenkisat olursa bu nasıl bir izlenim verir?
Bu ‘biz bu işi kotaramadık’ demek olmaz mı?
Ve daha önemlisi:
EVİNE EKMEK GÖTÜREN EMEKÇİ NE YAPSIN?
Demirören medya dedim ama…
Size sağlam kaynaklara dayanan daha büyük bir medya portresi çizeyim.
2. En büyük bedeli gene emekçiler ödeyecek
Pek çok yayın yönetmeni ve üst düzey yönetici koltuğunu kaybedebilir.
Dikkat çekici transferler yapılabilir.
Hiç beklemediğiniz insanları, beklemediğiniz koltuklarda görebilirsiniz.
Medya kulislerinde, yeri çok sağlam isimlerin bile kellelerinin alınabileceği konuşuluyor.
Özellikle Sözcü TV’nin lisansını almış olması büyük gelişme.
Pek çok muhalif yayın kuruluşu da yıpranan bazı isimleri taze kanlarla değiştirme arayışında.
Özellikle TV’lerin yeni yayın dönemleri arefesinde.
ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA HER GÜN MEDYADA BİR FIRTINA KOPACAK.
BÜYÜK BİR GELİŞME YAŞANACAK.
El değiştiren medya grupları olacak.
Yeni medya patronları sahneye çıkacak…
Ve daha neler neler…