Bloomberg’in aktardığına göre, Güney Kore Merkez Bankası yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile 2,3 trilyon won’luk (17,5 milyar lira) swap anlaşması imzaladığını duyurdu.

Söz konusu miktar, yaklaşık 2 milyar dolara denk geliyor.

Swap anlaşması 3 yıl sürecek. İki taraf, anlaşmanın uzatılmasını görüşebilecek.

Güney Kore Merkez Bankası, iki ülkenin merkez bankalarının ikili ticari işlemlerde won ve TL ile ödeme yapılmasını sağlamak için işbirliğini sürdüreceklerini belirtti.

KAVCIOĞLU GÖRÜŞMEYİ DUYURMUŞTU
TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun Haziran ayında Güney Kore ile olan swap görüşmelerinin ilerlediğini belirtmişti.

Güney Kore’nin yanında swap görüşmeleri kapsamında Azerbaycan, İngiltere ve Malezya ile de görüşmeler yapıldığı ifade edilmişti.

DAHA ÖNCE ÇİN VE KATAR İLE YAPILMIŞTI
TCMB, daha önce Katar ve Çin merkez bankaları ile para takası (swap) anlaşmaları yapmıştı. Merkez bankaları arasındaki swap anlaşmasıyla elde edilen para, bankaların brüt ve net rezervine ekleniyor.

Swap, belirli bir vade için ve belirli faiz oranıyla paranın takas edilmesi anlamına geliyor.

TCMB, yabancı merkez bankalarının yanı sıra yurt içindeki bankalarla da altın ve döviz takası yapıyor.

SWAP HARİÇ REZERV EKSİDE

Temmuz 2021 tarihi itibarıyla TCMB’nin 105,7 milyar dolarlık brüt rezervi bulunuyor. Bu rakamdan, yurt içindeki bankaların zorunlu karşılık olarak TCMB’de tuttuğu döviz ve altınlar çıkarıldığında geriye 24,6 milyar dolarlık net rezerv kalıyor.

Yurt dışı ve yurt içindeki bankalardan swap anlaşmalarıyla ödünç alınan dövizler çıkarıldığında da geriye eksi 41,4 milyar dolarlık swap hariç net rezerv kalıyor.

ÇİN VE KATAR SWAPI 20,8 MİLYAR DOLARDI
Dolayısıyla, TCMB’nin Temmuz sonu itibarıyla yaklaşık 66 milyar dolarlık ödünç rezervi bulunuyor. Bunun yaklaşık 45,2 milyar doları yurt içi bankalarla, 20,8 milyar doları ise Çin ve Katar merkez bankaları ile yapılan takaslardan oluşuyor.

TCMB, zayıf durumdaki rezervlerinin görünümünü iyileştirmek için swap anlaşmaları yapıyor ancak ekonomistler TCMB’nin kendine ait rezervlerindeki büyük erimenin, ekonomi için en ciddi risklerden biri olduğuna işaret ediyor.