Prof. Dr. Naci Görür: Bu yörede enerjinin büyük ölçüde boşaldığını düşünüyorum
Bilim Akademisi kurucu üyelerinden olan yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Düzce merkezli meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki depremle ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bu yörede enerjinin büyük ölçüde boşaldığını düşünüyorum” dedi. Görür, “Ancak Bolu Dağı Tüneli ile Bolu güneyi arasında, KAF’a bağlanan hat henüz kırılmadığı için bu kesim riskli bölge olarak düşünülmelidir” diye ekledi.

Prof. Dr. Hasan Sözbilir: 5 büyüklüğüne varan artçı depremler olabilir
İzmir’deki Dokuz Eylül Üniversitesi'nin (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Düzce'de meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi. Bölgede 5 büyüklüğünde artçı depremlerin olabileceğini kaydeden Prof. Dr. Sözbilir, "Depremin büyüklüğü 5.9 ama şiddeti 8 olarak hesaplandı" dedi.

Prof Dr. Şükrü Ersoy: Beklenen İstanbul depreminin öncüsü değil
Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Şükrü Ersoy, Kandilli Rasathanesi'nin büyüklüğünü 6.0  olarak duyurduğu depremin ardından "Beklenen İstanbul depreminin öncüsü değil" değerlendirmesini yaptı.

Doç. Dr. Doğan Kalafat: Daha büyük bir deprem olma olasılığı düşük; Düzce’de yaşanan deprem İstanbul’u etkilemez
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat Düzce depremine ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Depremin büyüklüğünü 6 olarak verdik. Ana şok sonrasındaki süreç bizim için olumludur. Artçıların zaman içerisinde hem büyüklükleri hem de sıkılıkları azalarak devam edecektir. 8 kilometrelik uzunluğundaki bu fay parçası ana depremde kırılmıştır. Enerjisi boşalmıştır. Bunun dışında orada daha büyük bir deprem olasılığı riski çok düşüktür” dedi.

Düzce’nin Gölyaka ilçesinde sabah saatlerinde deprem meydana geldi. Deprem İstanbul, Bolu, Sakarya ve Ankara’ya kadar geniş bir alanda hissedildi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat, Düzce depremini değerlendirdi. Doğan Kalafat, "Orta büyüklükte yaşanan bir deprem oldu. Depremin büyüklüğünü 6 olarak verdik. Depremin kaynağı Sarıdere Köyüne çok yakın. Bu bölgede bildiğiniz üzere Kuzey Anadolu Fayı’nın ana segmentleri kuzeyde ama güneyde de bu depremin olduğu yerde tahliye kırıklar tabir ettiğimiz zon içerisinde kalan küçük parçalar var. Bunlar aktif değil. Bu deprem o bölgede olan doğu-batı doğrultudaki kırığın çalışması sonucunda meydana gelmiştir. Ana şok 6 büyüklüğündedir. Ana şok sonrasındaki süreç bizim için olumludur. Artçılar gayet güzel devam etmekte. Artçıların zaman içerisinde hem büyüklükleri hem de sıkılıkları azalarak devam edecektir. 8 kilometrelik uzunluğundaki bu fay parçası ana depremde kırılmıştır. Enerjisi boşalmıştır. Bunun dışında orada daha büyük bir deprem olasılığı riski çok düşüktür. Bugün 40’a yakın artçı aldık. Takip ediyoruz. Dolayısıyla en yakın yerleşim yeri olan Sarıdere Köyü olduğu için muhtemelen eğer kerpiç evler varsa bunlarda hasar olabilir. Onun dışında normalde depreme dayanıklı binalarda hasar beklenmemesi lazım. Vatandaşlarımızın artçı süreçlerini panik yapmadan sakin bir şekilde karşılamaları gerekir. Benim de edindiğim bilgilerde özellikle vatandaşlarımız panik yaptığından dolayı yaralanmalar var. Halen deprem bilinci maalesef tam manasıyla oluşturulamadı. Dolayısıyla vatandaşlarımız deprem anı ve sonrasında panik halinde oluyor" dedi.

Doç. Dr. Doğan Kalafat şöyle devam etti:

"İstanbul depremini takip ediyoruz. Bildiğiniz gibi Marmara’da iki sismik boşluk var. Sismik boşluğun hangisinin kırılacağına daha bilmiyoruz ama Marmara Bölgesi’ndeki 7 il ve ilçelerin tamamı bu depremlerden etkilenecek. Marmara Bölgesi’nde yaşayan vatandaşlarımızın deprem bilinci yüksek bir toplum haline gelebilmesi lazım. Düzce’de yaşanan deprem İstanbul’u etkilemez. Bu deprem Kuzey Anadolu Fayı’nın ana parçası üzerinde olan bir deprem değil. İstanbul için beklediğimiz Kuzey Anadolu Fayı’nın ana parçalarında olması."