Merve Kılıç’ın haberine göre, binaların risk analizi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın belirlediği lisanslı mühendislik firmaları tarafından yapılıyor. Ankara’daki bazı firmalar, bu işlemin için 20 bin ila 100 bin TL arasında fiyatlar veriyor.

Riskli binayı güçlendirmenin maliyeti 250 bin TL
Firmalar, analiz sonucunda riskli olduğu belirlenen ve güçlendirilmesine karar verilen binalarda bu işlem için “en düşük maliyetin 250 bin TL olduğunu” belirtiyor. Yıkılıp tekrar yapılması gereken binalarda ise her bir kat malikinin üstlenmesi gereken bedelin 1 milyon TL’nin üzerinde olduğu kaydediliyor.

Söz konusu rakamları karşılayacak bütçesi olmayan dar gelirli yurttaşlar ise riske karşın başka seçenekleri olmadığı için bu binalarda yaşamak zorunda kalıyor.

“Sıfır faizli kredi verilmeli”
TMMOB 2. Başkanı Uluata, tespit ve güçlendirme süreçlerinin ekonomik analizinin bağımsız bir kuruluş tarafından yapılması gerektiğini belirterek, “Bu hesabı çıkarmadan önce binayla ilgili çok sağlıklı bir çalışma yapılması gerekir. Çalışma yapılmadan bu rakamların telaffuz edilmesi doğru değil. Belli güçlendirme metodları vardır. Bu metodlarda yetkin insanlar çalışmalı. Buna göre de bedeller farklı olur” dedi.

Uluata, sözlerine şöyle devam etti:

“Ne yazık ki sistemde çok büyük bir sıkıntı var. Anayasamızda barınma temel haktır. Burada devletin üzerine düşen görevler vardır. Bunun çerçevesinde belediyeye düşen görevler vardır. Fakat siyasi kaygılarla bu görevler yerine getirilmiyor. Finansman bulunamadığı zaman yurttaş tek başına kalıyor. Bu vicdanları yaralayan bir durum. Yurttaş ‘Ben ne yapacağım’ diyor. Devlet de diyor ki ‘sen bana deprem sigortası veriyorsun ya’. Özellikle kiracılar sıkıntı yaşıyor. Riskli gördüğü binayı mülk sahibine yaptıramıyor. Canlı canlı mezara gömülmekten korkuyor insanlar. Bina yenilemeyle ilgili bankaların uzun vadeli sıfır faizle kredi açmaları gerekiyor.”/kısadalga