Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Bağımsız Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi'nin basına yansıyan ''Yemin ederiz, ancak bağlı kalmayız'' sözleri için, ''Milletvekili yeminin içeriğini bilerek aday oluyorlar. Böyle bir şey söylendiğine ihtimal vermiyorum. Yemin ederken, kimse herhalde tek ayağını havaya kaldırmayacak'' dedi.
Çağlayan, TBMM'de kaydını yaptırdı, ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
BDP destekli bağımsız milletvekillerinin, TBMM'de edecekleri yemine ilişkin açıklamalarının sorulması üzerine Çağlayan, demokrasiye inananların, demokratik kuralları ve kurumları dikkate alması gerektiğini söyledi.
Çağlayan, Türkiye'nin 12 Haziran'da çok önemli bir seçim gerçekleştirdiğini, bunun, son derece demokratik bir sistemle yapıldığını belirtti.
Herkesin, hukuku, önceden etkileyecek, engelleyecek tutum ve davranışlardan kaçınması, Türkiye Cumhuriyeti devletine, hukukuna, adaletine inanması gerektiğini vurgulayan Çağlayan, ''Bu konuda kimsenin önceden bir karar beyan etmesi, kendini hukukun yerine koyması doğru olmaz. Bırakalım hukuk kendi görevini yapsın. Bu çerçevede oradan çıkacak karara, herkes saygıyla uymak durumundadır'' dedi.
Mecliste milletvekili yemin sisteminin belli olduğunu, bu konuda herhangi bir yanlış hareket olacağını düşünmediğini belirten Çağlayan, şunları kaydetti:
''Herkes, milletvekili adaylığı yapılırken yemini, yeminin içeriğini bilerek aday oluyor. Bu noktada ümit ediyorum, bunlar spekülasyondur. Bu konuda Meclis yeni bir döneme başlıyor. Türkiye çok önemli bir dönemde, ülkeyi 2023 Türkiye'sine hazırlayacağız. Bu çerçevede böyle bir başlangıcın Meclise yakışmayacağını, bunların söylenti bazında kalacağını, herkesin buna en iyi şekilde riayet edeceğini düşünüyorum. Son derecek önemli bir çalışma döneminde milletvekillerimizin bu tür şeylerle değil, yapacakları icraatlar, konuşacağı şeyler, Meclis gündemine taşıyacağı konular, burada yapılacak kanunlar, diğer çalışmalara vereceği desteklerle isimlerinin anılması gerektiği daha doğru olacaktır.''
''TEK AYAĞINI HAVAYA KALDIRMAYACAK''
Çağlayan, bağımsız milletvekillerinin, ''Yemin ederiz, ancak bağlı kalmayız'' yönünde açıklamalarının bulunduğunu hatırlatan gazeteciye, ''Böyle bir şeyi duymadım, olabileceğine ihtimal vermek istemiyorum. Yemin ederken, kimse herhalde tek ayağını havaya kaldırmayacak. Ne demek hem yemin ederim hem buna sadık kalmam. Böyle bir şey söylendiğine ihtimal vermiyorum. Milletvekili olmuş, milleti temsil etmekle görevlendirilmiş insanların, bu tür tutum ve davranış içinde olmayacağına inanmak istiyorum. Burada yapılan yemin neyse, o yemine sadakat hepimizin, namusu ve şerefi üzerine vermiş olduğu bir söz var. Aksi bir ihtimal düşünmüyorum'' karşılığını verdi.
Çağlayan, yeni anayasa çalışmalarında, milletvekili yemininin değiştirilmesinin gündeme gelip gelmeyeceğine yönelik soruyu yanıtlarken, ''Bu konuda düzeltilmesi, değiştirilmesi gereken hususlar varsa, bunun mercii içinde bulunduğumuz yüce kurumdur. TBMM'de o siyasi irade ortaya çıkarsa, böyle bir gereklilik, ihtiyaç varsa her şeyin yapılacağı yer burasıdır. Gerekirse tekrar millete de gider, aynen bizim anayasa değişikliğinde yaptığımız gibi. Millet, bizi seçen asıllar da 'evet' derse niye olmasın, her şey olabilir'' dedi.
12 Haziran seçimlerinde mührü zarfa da bastığının anımsatılması üzerine Çağlayan, yeni kaşeyi aldığında incelediğini, müsvedde olarak düşündüğü sarı kağıda deneme amacıyla bastığını, ancak daha sonra bunun zarf olduğunu anladığını söyledi.
Çağlayan, seçim sonuçlarına ilişkin girdiği iddiada kazandığı takım elbiseyi zevkle giyeceğini belirtti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Haluk İpek de kaydının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bağımsız milletvekillerinin açıklamalarının sorulmasına karşılık İpek, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu, hukuk devleti kurallarına, kanunlarına herkesin uymayı gerektiğini kaydetti.
İpek, ''O zaman hukuk devleti dememizin anlamı yoktur. Hukuk devletinin ölçüsünü kimse kendisine göre belirleyemez'' dedi