Bahse girerim, gemi takip eden gazeteci pek fazla değildir.

Epey zaman önce unutuldu ama bizim meslek biraz hafiyeliğe benzer. Haber takibi sırasında bazen parayı, bazen kadını, bazen siyasi ilişkiyi, bazen de başka başka unsurları takip edersiniz.

Bu benim ikinci gemi takibi tecrübem oluyor. İlkinde (Irak işgalinin tantanalı döneminde) bir Amerikan uçak gemisini takip etmiştim; ikincisi de bu gemi oluyor.

Bizi tetikleyen de bir okurumuz oldu.

Belgeye şöyle bir göz atın. Belgenin başlığı “Yola Elverişlilik Belgesi”. Düzenleyen, Denizcilik Müsteşarlığı Gemlik Liman Başkanlığı.

Adına belge düzenlenen gemi, ZIM Gemicilik Şirketine ait M/V ZIM ASIA.

ZIM,  41 bin 507 gros tonluk dev bir gemi. Fıldır fıldır dünyayı dolaşıyor. 

ZIM, 23 Ocak’ta saat 16.42’de Gemlik limanından kalkıyor ve Hayfa’ya (İsrail’e) gidiyor. Gemi yola koyulmadan önce düzenlenen belgenin dibinde de özel bir not var:

“GEMİNİN ÜZERİNDE YÜKLÜ OLAN ZIMU 2188560 NOLU KONTEYNERDE RADYASYON YAYILIMI MEVCUTTUR.”

Yani gemide nükleer yük var. ZIM’in bu yükü Gemlik’ten almadığı anlaşılıyor. Önceki durak neresi? Yunanistan’ın Pire limanı. Bir önceki durak da belli. Kısa bir araştırma sonucu, geminin Pire’ye Romanya’nın Constanta limanından ulaştığını tespit ediyoruz. Nükleer yükü buradan mı almış, başka bir yerden mi belli değil.

2188560 numaralı konteynırdaki nükleer yükün ne olduğunu bilmiyoruz ama sahibi nükleer güç kadar kuvvetli.

Kim dersiniz?

Sami Ofer… Hani şu Galataport ihalesinin, Tüpraş hisselerinin “anlaşmalı fiyattan satılması” işinin kahramanı olan Ofer ailesi var ya; işte onların babası. Başbakan’ın, Maliye Bakanı’nın gizli gizli görüştüğü Oferler’den söz ediyoruz. Nükleer yük taşıyan gemi, işte bu aileye ait.

İstikamet neresi: Hayfa; İsrail.

Hemen aklınıza Gazze’yi getirmeyin. ZIM, Çanakkale boğazından geçerken, İsrail Gazze’ye saldırılarını durdurmuştu.

Nükleer yüklü gemi, belki de eksilen askeri mühimmatı yerine koymaya gidiyor, belki de söz konusu nükleer yük başka bir maksatla kullanılacak. İlginç olan; aynı tarihlerde bizim Başbakanın sakinleşmesi ve İsrail’e yönelik sert açıklamalarına son verip yumuşama mesajlarına sarılması.

Ancak bu yazının bir başka ilginç hikayesi daha var. ZIM’le ilgili ilk bilgilerin bir okurdan geldiğini belirtmiştim. Bu okur bize neden ulaşmış biliyor musunuz?

Barış Terkoğlu, 24 Ocak’ta şöyle bir yazı yazdı: “Ofer’in gayya kuyusuna düşen cahil gazeteci kim?” Sözü edilen gazeteci, Taraf’tan Amberin Zaman. Okur, Zaman’a ilişkin eleştiriyi okuyunca, “tesadüfen elime şu bilgiler geçti” deyip bize gönderiyor.

Amberin Zaman, gazetesinde ne yazmıştı:

 “Varlık Vergisi ve 6 – 7 Eylül yüzkaralarını bir kenara koyalım İsrailli işadamı Sami Ofer’e karşı yürütülen ve Galataport ihalesinin iptaline varan karalama kampanyasını ne çabuk unuttuk.”

Bazı meslektaşların ideolojik kurgusuyla gerçek hayatın hikayeleri ne kadar farklı değil mi?

Odatv.com’un kazancı ise gerçek hayatın içindeki okurları oluyor.

MERAKLISINA NOT: ZIM’in özelliklerini ve seyrüsefer bilgilerini merak edenler, belirtilen linkten faydalanabilir: (http://www.marinetraffic.com/ais/shipdetails.aspx?MMSI=636091516&language=_EN).

Küçük bir bilgi daha. Bu gemi 2005 yılının Ekim ayında bir Japon balıkçı teknesine çarpıyor ve 7 balıkçıyı öldürüyor. Şirket Başkanı (oğul) Edan Ofer bu balıkçıların ailelerine ciddi kan paraları ödüyor.  Bu olaydan sonra ZIM herkesin dikkatini çeken bir gemi haline geldi.

Ahmet Erhan Çelik

Odatv.com