Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,8520
EURO
43,3708
IMKB
9.668,000
ALTIN
4.001,330
 
Hava Durumu ANKARA
12 / 24 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ ZARAR GÖRDÜ!
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ ZARAR GÖRDÜ!
 
Başbakan dâhil olmak üzere bakanların ağzından düşmeyen tek konu eğitimdir.
 
24.3.2009 - 07:12

Eğitime bu kadar önem veriliyorsa öğretmenlik mesleği neden zarar gördü diye sormak gerekiyor.

memurlar.net'te öğretmenlerin ne durumda olduğunu açıklayan güzel bir makaleyi ele alarak ülkemizde eğitim nereye gidiyor bir kez daha düşünmek gerekiyor.İşte makale:

Başbakan dâhil olmak üzere bakanların ağzından düşmeyen tek konu eğitimdir. Hatta son olarak başbakan “Eğitim de engel tanımıyoruz” diyerek bu önemi bir kez daha vurgulamıştır.

Bu vurgular biz eğitimcilerin yanı sıra ülkemiz geleceği için de önemlidir. Fakat söz değil icraattır aslolan. İcraatta bu durum gerçekçi midir? Evet, eğitim adına cumhuriyet tarihi boyunca olduğu gibi son yıllarda da çok şeyler yapılmıştır. İdareci, bakan ya da hükümet olmanın doğal süreci olarak bir şeyler yapmak zaten zorunluluktur. Yapılanları takdir etmek ne kadar önemli ise yapılamayanları ya da yanlış yapılanları eleştirmekte en doğal husustur. Yapamadıkları ve yanlış yaptıkları konusunda öz eleştiri yapmak ve eleştiriye açık olmak ise gerçek bilgi, görgü, irade, karakter ve kişilik sahibi insanların yapabileceği bir davranıştır.

Yapılanları takdir etmek ne kadar önemli ise yapılamayanları ya da yanlış yapılanları eleştirmekte en doğal husustur. Yapamadıkları ve yanlış yaptıkları konusunda öz eleştiri yapmak ve eleştiriye açık olmak ise gerçek bilgi, görgü, irade, karakter ve kişilik sahibi insanların yapabileceği bir davranıştır.

Bir editör olarak yazılarda genellikle hukuki değerlendirmelere önem vermenin yanı sıra doğuracağı sonuçlara ve çözüm önerilerine önem vermeye çalışıldığı görülecektir. Bunu yaparken tek amaç içerisinde göreve sahip olduğumuz eğitim camiasına az da olsa katkı sağlamak ya da en azından eğitimi düşünmek olmuştur.

Son yıllarda yapılan tüm icraatlara rağmen eğitimde yapılan yanlışlıklar eğitimi ve eğitimciyi bitirme noktasına gelmiştir. Bu konuları her hafta ayrı konu başlığıyla ele almak suretiyle son yılları değerlendireceğim. İlk konumuzu eğitimin en temel unsurlarından biri olan öğretmene ayıralım.

Öğretmenlik Mesleği Son Yıllarda Zarar Görmüştür

Öğretmenlik mesleği son yıllarda manevi olarak en çok zarar gören meslek olmuştur.

Kariyer sınıflandırması

Eğitimde öğretmenin kariyer sahibi olması, çalışması amacı güdüldüğü söylenerek öğretmenler kariyerlere ayrılmaya gruplaşma yaratılmıştır. Öğretmenler Aday Öğretmen-Öğretmen-Uzman Öğretmen- Başöğretmen diye sınıflara ayrılmışlardır. Bu yapılırken dahi iş ele yüze bulaşmıştır. Sınav bir kez yapılabilmiş ikinci bir sınav açılmamış, ön lisans mezunu öğretmenler sınava alınmamış mahkeme kararıyla onlar da sınava alınmak zorunda kalınmıştır. Bu bir yana sınav yönetmeliğe göre her yıl yapılmalıyken maalesef yapılmamıştır. Bu konuda Bakan ÇELİK Anayasa Mahkemesi kararını sebep olarak gösterse de Anayasa Mahkemesi karar verinceye kadar geçen sürede bu sınavın yapılmasında hiçbir sakınca bulunmadığı bilinen bir gerçektir.

Kaldı ki yeterli kontenjan açılmadığı için yapılan sınavda başarılı olduğu halde uzman yapılmayan öğretmenlerin sınav geçerlilik süreleri 2 yıl olmasına rağmen bu öğretmenlere yeni bir başvuru hakkı dahi verilmeyerek mağdur edilmişlerdir.

Bu uygulamada amaç; öğretmenin eğitim, hizmet içi eğitim, sicil, kurum içi çalışma, sosyal etkinlikleri gibi birçok konuyu değerlendirmek öğretmeni bu hususa teşvik etmek şeklinde açıklamışken yapılanın yanlışlığı mahkeme tarafından tescillenerek bunda böyle aynı şekilde uygulama yapmanın mümkün olmadığı onaylanmıştır.

Bundan böyle düzenlenecek mevzuatta sadece kıdem yılı ve sicil şartı ile sınav kazanma şartı korunacak kontenjan sınırlaması dahil hiçbir kriter öne sürülemeyecektir. Kontenjan eksikliği nedeniyle sınav kazandığı halde Uzman olamayan öğretmenler boşu boşuna madden ve manen kayıplara uğratılmışlardır. Bu öğretmenler yaklaşık 30 aydır Uzman Öğretmenlere verilen yaklaşık 80,00TL yani toplamda 2400,00TL maddi kayba uğratılmışlardır.

Kariyer uygulamasının tamamını yargı iptal etmediğine göre bundan sonraki süreçte mesleği başarı ile yerine getiren öğretmenlerden örneğin 7 yılını dolduranlar Uzman, 13 Yılını dolduranlar ise Başöğretmen olarak unvan alırlar şeklindeki bir düzenleme en sağlıklı uygulama olacaktır.

Bu konu yüze göze bulaştırılmıştır. Niyet iyi olarak gösterilse bile öğretmen arasında yapılan sınıf ayrımı mesleğe zarar verir niteliktedir. Uzman olan bir öğretmenin diğerinden farkı nedir? İşlediği konu, girdiği sınıfta bir farklılık mı vardır? Kaldı ki Tıp ta da uzmanlık vardır fakat alan uzmanlığıdır. Kişi Örneğin Ortopedi konusunda yeterli akademik eğitimi alarak Uzman olur. Öğretmenlikte ise alanında dahi hiçbir soru ve konuyu değerlendirmeden uzmanlık unvanı verilmektedir. Uzmanlığın akademik bir karşılığı olması zorunludur. Ama gelinen aşamadan bu konudan kaçış olmadığından uygulama devam edecektir fakat unvanın ya da verilen tazminatın isminin değiştirilmesi belki da akademik bir yaklaşım olabilir.

Sözleşmeli Öğretmenlik;

Yine bu döneme 4/B Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması başlatılmıştır. Bu uygulama ile öğretmenler odasına yeni bir sınıf katılmıştır. Sözleşmeli öğretmen. İnanın 20–30 yıllık öğretmene dahi bunun ne olduğunu anlatmakta güçlük çekmişlerdir bu öğretmenler. Veli ye anlatmak nafile. Sene sonu gidecek misiniz? Geçici misiniz? Gibi soruların hep muhatabı olmuşlardır. Bakan ısrarla Kadrolu ile hiç farkınız yok demişse de buna kendisinin dahi inanmadığı açıktır. Farklılık saymakla bitmemektedir. Ek dersi düşüktür prim kesilir, yönetici, müfettiş olamaz, adaylığı kaldırılmaz, normal yer değiştirmesi zaten mümkün değilken özür grubu yer değiştirme de bile 2.sınıf muamelesine tabidir. Son olarak görülmüştür ki yılda heyet raporu da olsa 40 günden fazla hastalanması yasaktır. Hastalanırsa sözleşmesi feshedilecektir. Sözleşmeye konulan bazı maddelere göre sözleşmeyi keyfi olarak feshedilebilmekte iken sendikaların davaları sonucu Allahtan bu saçmalıktan kurtulmuşlardır.

Yıllarca üstüne basa basa “Sözleşmeli ile kadrolu arasında fark yoktur bu nedenle onları kadroya almamız söz konusu değil” diye demeç veren sayın bakan son zamanlarda zorunlu çalışma süresini tamamlayanları kadroya alacağız demeye başlamıştır. Madem kadroya alacaktınız neden başlangıçta kadrolu almadınız? Madem eşitler neden kadroya alıyorsunuz? Madem kadroya alıyorsunuz neden şart koşuyorsunuz? Bakın ben söyleyeyim “Önce kadromuzu kaybettirdiler sonra buldurup sevindirecekler ve bundan rant elde edilecek” Hem de bu rant zorunlu çalışma süresi boyunca yıllarca sürecek bir rant.

Neden kadrolu değil de uydurma bir şekilde sözleşmeli alındı bu öğretmenler acaba Davos’ta yapılan fatihlik IMF’te tutmadı mı? Bakın sözleşmeli öğretmenin devlete maliyeti kadroludan daha fazla. Yani cepten çıkan para daha çok. Buna rağmen bu uygulamanın tek sebebi devlette memur kadrosunu az göstermektir.

Kadrosuz Usta Öğretici-Ücretli Öğretmenlik

Bu da yetmedi Kadrosuz usta öğretici uygulaması her yıl süreğen hale getirildi ve her yıl on binlerce öğretmen düşük ücretle Ek-Ders karşılığı çalıştırılmaktadırlar. Ücretli öğretmenlerin durumu bunlardan da vahim. Bu öğretmenler hiç abartısız hemen hemen her ay asgari ücretin altında ücret alarak çalışmaktadırlar.

Sonuç olarak; bu ve daha birçok nedenden dolayı öğretmenlik mesleği adına ihanetlerle dolu bir dönemden geçilmiştir son yıllarda. Düşünün ki yetişmiş öğretmeniniz var boş sınıf ve dersiniz de var ama öğretmen atayamıyorsunuz ya da sınıflara ayırarak atıyorsunuz sonra da “eğitimde engel tanımayız, eğitime çok önem veriyoruz” diyebiliyorsunuz.

kaynak:memurlar.net



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


ÖSS'YE BAŞVURUDA SON GÜNLER

RUSYA'DAN 50 TÜRK ÖĞRENCİYE EĞİTİM BURSU

SENMİSİN BAKANI PROTESTO EDEN!
»  MEB'DEN 15 BİN ÖĞRETMEN MÜJDESİ!
»  6 BİN 500 ÖĞRETMEN YARIN ATANIYOR
»  MAHKEME KARARI FALAN DİNLEMEDİ YİNE GÖREVDEN ALDI
»  SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK BAŞVURULARI İÇİN BUGÜN SON
»  BELEDİYE BURSLARI BUGÜN KESİLİYOR!
»  YÖK, SAÇ'A SAKALA DA EL ATTI
»  BİZ KALIYORUZ,YÖK GİTSİN
»  E-EHLİYET SINAVI GELİYOR
»  KENAN EVREN'İN ADI OKULLARDAN KALDIRILACAK
»  ÜNİVERSİTEYE SÖRF BÖLÜMÜ
»  ÖSS'DE YENİ SİSTEM HAZİRAN'DA TAMAM
»  SEVİYE BELİRLEME SINAVI BAŞVURULARI YARIN BAŞLIYOR
»  200 BİN ÇOCUK OKULA GÖNDERİLMEMİŞ
»  YENİ SİSTEM DE"10 SORU YERİNE 30 SORU ÇÖZECEKLER"
»  DİYANET:“SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK ZULÜMDÜR”
»  18 FAKÜLTEYE YENİ DEKAN
»  MEB'DEN ATAMA MÜJDESİ
»  AŞÇILAR KAZAN KALDIRDI, ÖĞRENCİLER AÇ KALDI
»  ÖĞRETMENLERE MÜJDE
»  SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENE HASTALANMA YASAK!
»  SÖZLEŞMENİ ÖĞRETMENE ŞOK KARAR
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.