Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,9344
EURO
44,2717
IMKB
9.356,000
ALTIN
4.203,630
 
Hava Durumu ANKARA
11 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
İŞKENCE'NİN ADI OLDU KÖTÜ MUAMELE
İŞKENCE NİN ADI OLDU KÖTÜ MUAMELE
 
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, İstanbul Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı karakollarda işkence yapıldığı ile ilgili tespit yapmadıklarını belirterek, "Ancak, işkence sayılabilecek kötü bir muamele vardır" dedi.
 
11.6.2009 - 21:45
 Komisyon Başkanı Üskül, Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'ndeki inceleme sonrasında hazırladıkları rapor hakkında bilgi verdi.

Polisin, çok güç koşullar altında fedakarca önemli bir görevi yerine getirdiğini dile getiren Üskül, her kurumda olduğu güvenlik görevlileri arasında da görevini doğru yapmayanların çıkabildiğini anlattı.

Zafer Üskül, "Güvenlik görevlileri ile ilgili incelemelerde iki temel amacımız var. Birisi halkın hukukunu sağlamak, insan hakları ihlallerini önlemek; ikincisi de polisin onurunu korumak. Çünkü, bir kaç sorumsuz kişinin gerçekleştirdiği olumsuz eylemler, kolaylıkla emniyet görevlilerinin tamamına mal edilebilir ve böylece emniyet görevlilerinin tamamı töhmet altında bırakılabilir. Bu, doğru değil. Biz yanlış yapanların ortaya çıkartılmasını sağlamazsak, bütün kurum töhmet altında kalmaya devam edecektir" diye konuştu.

3 somut olaydan 1'inde polisin orantısız güç kullanmadığını tespit ettiklerine işaret eden Üskül, basında, "aile boyu dayak", "yanlış adam dövmüşüz, özür dileriz" başlıklarıyla yer alan olayların, Beyoğlu emniyet bölgesinde gerçekleştiği ve olaylarda polis memurlarının sorumluluğunun bulunduğu kanaatine vardıklarını söyledi.

Zafer Üskül, polis memurlarıyla ilgili soruşturmanın etkin yapılmadığı kanaatine de vardıklarını ifade ederek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gibi "işkenceye sıfır tolerans" ifadesini kullandığını kaydetti. Üskül, "Umuyoruz ki bu olayların failleri kısa sürede ortaya çıkartılacak ve gereken cezaları alacaktır" dedi.

"Karakol dışında bu tür muameleler yapılabilmektedir"

Üskül, bir gazetecinin, "Beyoğlu Emniyetinde vatandaşlara işkence yapılmış mıdır, yapılmamış mıdır?" diye sorması üzerine, şunları söyledi:

"Karakollarda işkence yapıldığı ile ilgili herhangi bir tespit yapmadık. Her iki olay da karakolun dışında olmuştur. Ancak sonuçta, işkence sayılabilecek kötü bir muamele vardır. Ancak bunu kimin yaptığı konusunda çok kesin bir kanaat henüz ortaya çıkmamıştır. Bizim bir kanaatimiz var. Ancak sonuçta bunu ortaya çıkartacak olan, bütün delilleri tespit ederek kesin yargıya varacak olan biz değiliz.

Soruşturma ve ardından açılacak dava sonucunda buna karar verecek olan mahkemedir. Mahkemenin yerine geçerek, komisyonumuzun bir karar vermesi yanlış olur. Ama bizim kanaatimiz böyledir; karakol dışında bu tür muameleler yapılabilmektedir."

"İzlenimimiz o"


Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'ndeki incelemeye ilişkin raporda, emniyet müdürünün komisyona yardımcı olmadığı yönünde ifadeler olduğunun anımsatılması üzerine Üskül, "İzlenimimiz o. Hızlı ve zamanında bilgi alamadık. Bazı konularda da yüzeysel bilgi verildiği kanaatini taşıyoruz. Emniyet müdürünün, kendi emrinde bulunanlarla ilgili daha etkin bir soruşturmayı yapması beklenirdi" diye konuştu.

Zafer Üskül, "Emniyet müdürünün komisyona yardımcı olmamasını neye bağlıyorsunuz, olayları gizlemek amacı mı var?" sorusunu yanıtlarken, "Her kurumda olduğu gibi, belki orada da sorunların kendi içinde halledilmesi eğilimi olabilir. Ancak bu konuda da kesin bir yargıya varamayız" dedi.

Başka bir soru üzerine, olaylarla ilgili polis memurları hakkındaki soruşturmaların uzadığını belirterek, soruşturmanın geç tamamlanmasının açılacak davayı da uzatacağına, bunun da zaman aşımı sorununu ortaya çıkarabileceğini söyledi.

"Yönetim zaafiyeti var"

Raporda, "Beyoğlu Emniyeti'nde bir yönetim zafiyetinin olduğu, Emniyet Müdürü Yusuf Yüksel'in, insan hakları ihlallerini araştırmak bir yana, komisyona bilgileri, defalarca telefon edilmesi sonucunda gönderdiği" tespitine yer verildi.

Raporda, Mehmet Aras ve oğlu Serhat Aras ile Hakim Adlığ'ın, Beyoğlu Emniyet Müdürlüğündeki görevli polislerce dövüldükleri iddiasının araştırıldığı belirtildi.

Polisin hukuk devletindeki en önemli görevlerinden birisinin, asayişi sağlamak olduğu vurgulanan raporda, "Polis, asayişi sağlamak yerine, kendi intikam duygusunu tatmin etmek için asayişi yok etmeye çalışan biri haline gelmemelidir. Kendisine veya arkadaşlarına kötü davranan ve zarar veren birisine karşı bile, nefret dolu birinin polislik yaptığı yerde, ne asayiş ne de güvenlik sağlanabilir. Kolluk personelinin görevi, suçluyu -kime karşı suç işlerse
işlesin- cezalandırmak değil, yargılanması için onu etkisiz hale getirmek, yakalamak ve yargı makamlarının önüne çıkarmaktır" denildi.

Alt komisyonun, İstanbul'daki bazı karakollarda daha önce yaptığı incelemelere ilişkin hazırladığı raporda, işkence ve kötü muamele konusunda işaret edilen sıkıntı ve problemlerin halen devam ettiği kaydedildi.

Komisyonda, polis memurlarının eylemlerinin soruşturulmasında gerekli hız ve özen içinde hareket edilmediği, şiddet eylemlerinin sorumlularının bu şekilde neredeyse "cezasızlıktan yararlandırıldığı" kanaat ve endişesine varıldığı ifade edilen raporda, "Beyoğlu'nda meydana gelen olaylarda, ihlal polisten kaynaklansa da idarece etkin bir soruşturma yapıldığını söylemek mümkün değildir" görüşüne yer verildi.

"Beyoğlu personelince gerçekleştirilmiş olması ihtimali"


Raporda, Mehmet Aras ve oğlu Serhat Aras'ın 30 Ekim 2008 tarihinde, Beyoğlu Emniyet Müdürlüğünde görevli polisler tarafından Taksim-Dolapdere arasında darp edildikleri ve polis aracına bindirilerek araçta kötü muamele ve işkenceye tabi tutuldukları iddiası ile ilgili olarak, şu sonuca varıldığı kaydedildi:

"Beyoğlu Belediyesi'nde görevli çöp kamyonu görevlilerince, müştekilerin belirttiği tarih, saat ve ifadelerle uyumlu bir şekilde olayın teyit edilmesi, müştekilerin beyanlarında yer alan plaka numarasının son iki rakamı 34 olan aracın Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde bulunan 86234 plakalı minibüs ile aynı olması ve olay yerinin Beyoğlu sınırları içinde olması, birarada düşünüldüğünde; bu olayın Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü personelince gerçekleştirilmiş olması ihtimalinin diğer ihtimallerden daha yüksek olduğuna kanaat getirilmiştir."

Hakim Adlığ'ın dövülmesinin de Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'nde görevli sivil polislerce gerçekleştirilmiş olması olasılığının yüksek olduğu görüşüne raporda yer verildi.

"7 ay geçtiği halde soruşturmalar bitirilmedi"


Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü personelinin, vatandaşlara davranışında sıkıntı gözlendiği ifade edilen raporda, "Komisyonumuzda, Mehmet Aras ve oğlu ile Hakim Adlığ'ın dövülme olayları birlikte değerlendirildiğinde; Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'ndeki polislerin, görevli ve yetkili Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda kişileri gözaltına almak yerine, hukuka aykırı olarak, şahısları polis araçlarına bindirerek sorguladığı, hatta cezalandırdığı, bu
işlemin idari bir pratik haline getirilmeye çalışıldığı endişesi ve kanaati uyanmıştır" denildi.

İnsan hakkı ihlali olduğu zaman, ihlalin olduğu yerin kaymakamlığınca inceleme başlatılarak, bu incelemenin valilik veya bakanlık oluruyla görevlendirilen bir başka kişiye devredilmesi gerektiği vurgulanan raporda, bu incelemelerin  sürüncemede bırakıldığı savunuldu.

Raporda, Mehmet Aras olayından 7 ay, Hakim Adlığ olayından ise 2 ay geçmesine karşın, soruşturmaların bitirilmediği ve - zamanaşımı süreleri düşünüldüğünde - bir cezasızlık durumuyla karşı karşıya kalınabileceği kaydedildi.

"Her iki olayla ilgili yapılan idari soruşturmaların, inceleme tarihine kadarki süre içinde etkin bir şekilde yapıldığını söylemek maalesef mümkün değildir" ifadelerine yer verilen raporda, bu tür soruşturmaların en geç 3 ayda bitirilmesi gerektiğine işaret edildi.

"Müdürden beklenen, personeli gizlemek değildir"

Raporda, şöyle denildi:

"Beyoğlu Emniyeti'nde, bir yönetim zafiyeti kendini göstermektedir. Emniyet Müdürü Yusuf Yüksel, bölgesinde olan olayları ve insan hakları ihlallerini araştırmak bir yana, olayları bildiren ve bilgi isteyen Komisyonumuza bile, bilgileri ancak Komisyonumuzun veya Komisyon Başkanımızın tekrar tekrar telefon veya yazılarından sonra göndermiştir. Kendi bölgesinde kendi memurlarından kaynaklandığı basında belirtilen olayların, kendi personelince yapılıp yapılmadığını etkili bir biçimde araştırmamış; komisyona verdiği beyanında, yardımcılarına konuyu araştırttığını ancak, hiçbir görevlinin bu olayları kabul etmediğini söylemiştir.

Hiçbir görevlinin bu olayları yapsa bile, kabul etmeyeceği gerçeğini ilk başta Emniyet Müdürü bilmelidir. Çünkü, 'bu olayı ben yaptım' diyen bir polis memuru, 'eziyet veya kötü muamele' suçuyla cezalandırılacak ve meslekten ihraç edilecektir. Görevinin bilincinde olan bir emniyet müdüründen beklenen, bölgesindeki olaylarda gerçeği ortaya çıkarmaktır. Olaylarda fail olabilecek personeli araştırmayarak, gizlemek değildir. Bu durum, hem amiri olduğu Beyoğlu Emniyetindeki tüm personeli zan altında bırakmakta hem de kendisini zor duruma düşürmektedir."

Raporda, işkence ve kötü muamele iddialarını soruşturan yetkililerin, polis veya güvenlik güçleri mensuplarını sorgulamaktan veya ifadelerini almaktan kaçınmaması ve kurumlarını koruma kaygı ve güdüsüyle hareket etmemesi gerektiği vurgulandı.

Güvenlik güçlerinin büyük çoğunluğunun, görevlerini yerine getirirken insan haklarına saygılı tutum ve davranış içinde olduğu konusunda şüphe bulunmadığı ifade edilen raporda, hukuk kuralları dışında hareket eden ve vatandaşları üzen mensupların ise kurumlarını ve arkadaşlarını sabote ettiği bildirildi.

Raporda, "Hiç kimsenin keyfi tutumuyla toplum nezdinde, kolluk birimlerinin ve devletin töhmet altında bırakılmasına asla izin verilmemelidir" önerisi ifade edildi. CNNTÜRK


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


SİYASİ PARTİLERE CEZAİ YAPTIRIM YOK

"BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ"

YARSAV BAŞKANI'NIN RAPORUNU SIZDIRAN BULUNDU
»  İŞTE İNTERNET'TEKİ EN TEHLİKELİ KELİMELER
»  SÜPER SAVCIYA SUİKAST GİRİŞİMİ!
»  SAKIN PARA VERMEYİN..!
»  MADEMKİ AKP'YE OY VERMEDİNİZ...!
»  KAMER GENÇ'TEN"TEHDİT EDİLDİM"İDDİASI!
»  "BÜYÜKANIT DOLMABAHÇE'Yİ AÇIKLARSA BEN DE AÇIKLARIM"
»  ANKARA YAĞMUR'A TESLİM, MECLİS'İN DE DAMI AKTI
»  AKMAN, TEMİZ BİR ARKADAŞ
»  MADEM Kİ AKP'YE OY VERMEDİN CEZASI?
»  FLAŞ.. ANKARA'YI KARIŞTIRAN BÜYÜK OLAY!
»  ERDOĞAN,AKMAN'A "GİT" DİYEMEDİ
»  "BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ"
»  “PKK YA SİLAH BIRAKACAK YA DA IRAK’TAN ÇIKACAK”
»  ERGENEKON'DA 100. DURUŞMA
»  ARINÇ'IN SABRI TAŞTI
»  KADDAFİ, İTALYA'YI KARIŞTIRDI
»  "DOLMABAHÇE KONUŞMALARINI AÇIKLAYIN!"
»  ANAYASA MAHKEMESİNE "DUR" DİYECEK ADAMLAR ARIYOR!
»  "CİNAYET TÜCCARLIĞI YAPMAYIN"
»  ADALET BAKANLIĞI'NDAN İLGİNÇ KARAR!
»  YIRTIK AYAKKABILARINI VALİDEN BÖYLE GİZLEMEYE ÇALIŞTI
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.