TGS İşsiz Gazeteciler Komisyonu Üyesi Burak Öz, “ Gazeteciler, yandaş medyaya göre yazıp çizmedikleri için işsiz. Biz, aynı zaman da bağımsız gazetecilik yapmak için örgütlendik” diyor.
Türkiye’de yüzlerce gazeteci işsiz ve işsizlik kervanı her geçen gün artarak büyüyor. En son geçtiğimiz günlerde CNN Türk ve Kanal D çalışanı 10 televizyoncunun işine son verildi. Medya üzerindeki siyasi iktidar baskısı, medya kuruluşlarının ‘küçülme ’ye gitmesi ya da el değiştirmesi gibi nedenlerle gazeteciler işsiz kalıyor.
Gazeteciliğin can çekiştiği bir ortamda, bir grup gazeteci, işsiz gazetecilere umut kapısı araladı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) bünyesinde bir araya gelen işsiz gazeteciler, kendilerine dayatılan işsizliğe karşı mücadele etmek ve “gazetecilik” yapabilmek için harekete geçti. Aralarında Tuğrul Eryılmaz’ın da olduğu gazeteciler, “ İşsiz Gazeteciler Komisyonu” nu kurdu. Sendikanın İstanbul Cağaloğlu'nda bulunan genel merkezinden bir oda alan gazeteciler, haber yapmaya ve haberlerini yayınlamaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz haftalarda biraya gelen gazeteciler, bugün ikinci kez toplanacak. Toplantı, saat 19.00’da, Sendika’nın Cağaloğlu’nda bulunan binasında yapılacak.

Toplantı öncesinde, TGS İşsiz Gazeteciler Komisyonu Üyesi Burak Öz’le biraraya geldik ve birçok gazetecinin kafasına takılan sorulara yanıt aradık.
-İşsiz bir gazeteci misiniz?
Evet, işsizim. Karşı Gazetesi’nin kapanmasıyla birlikte işsiz kaldım. İşçi ve emekçilere yönelik haberler yapıyordum, çalışma alanım buydu. Ana akım medya bu alana ya hiç yer vermiyor ya da istenilen düzeyde olmuyor. Dolayısıyla iş bulma imkânım ortadan kalkıyor.
-Böyle bir komisyona neden ihtiyaç duyuldu?
Türkiye’de son dönemde çok sayıda gazeteci işsizliğe mahkûm edildi. Gazeteciler, Hükümetten yana bakmadıkları, diğer bir deyişle ‘yandaş’ medyaya göre yazıp çizmedikleri için işsiz. Mesleğini hakkıyla yapmak ve gerçekleri halka ulaştırmak isteyen gazeteciler haber yapacak bir alan bulmakta zorlanıyor. Biz de işsiz gazeteciler olarak örgütlenmek ve gerçekleri halka ulaştırmaya devam etmek istedik. Bugün baktığımızda ‘gazetecilik’ Fatih Altaylı’ lara kaldı. Bizim mücadelemiz aynı zamanda gazeteciliği bağımsızlaştırma, bağımsız gazetecilik yapma mücadelesidir.
-Komisyon sadece işsiz gazetecilerden mi oluşacak ve sendikalı olma koşulu mu aranacak?
Hayır, sendikalı olma koşulu aranmayacak. İşsiz kalan ve haber yapmak isteyen, herhangi bir yerde çalışan tüm gazetecilere kapımız açık. Sendika bir odasını bize açtı ve haber yapmak için ihtiyaç duyulan tüm teknik araç gereçleri temin edecek. Bizlere sunulan bu imkânları kullanmak ve gazetecilik yapmak için buradayız.
“HEYECANLI VE UMUTLUYUZ”
-Haber yapmaya başladınız mı?
Haber yapmaya en kısa zamanda başlayacağız. İlk toplantımızda, öncelikle bir internet sitesi kurma kararı aldık. İnterneti geliştirdikten sonra da ajans sistemine geçeceğiz. Tüm bunları nasıl yapacağımızı ikinci kez bir araya geldiğimizde konuşacağız. Henüz yolun başında olmamıza rağmen, uyumlu bir şekilde çalışacağımız daha ilk toplantıda kendini gösterdi. Toplantıya katılan herkes yeniden gazetecilik yapmak için heyecanlı ve umutlu.
-Peki, nasıl bir habercilik yapacaksınız?
Öncelikle tarafsız, bağımsız bir gazetecilik yapacağız. Toplumu ilgilendiren her konuda haber yapacağız. Aslında şuan yayın yapmasak da haber yapmıyor değiliz. İnternet sitesini hazırlarken bir yandan da haberlerimizi hazırlıyoruz.
“HERKES MUHABİR OLACAK”
-Haber yapacak gazeteciler nasıl çalışacak, bir mesaisi olacak mı?
Türkiye’deki internet sitelerine baktığımızda muhabir sayısı yok denilecek kadar az. Maliyeti daha az olduğu için editöryal bazda çalışma tercih ediliyor. Havuzdaki haberleri çekerek ya da gazetecilik deyimiyle ‘habere takla attırarak’ habercilik yapıyorlar. Biz böyle bir çalışma tarzını benimsemiyoruz. Tamamen muhabir bazlı çalışacağız ve hepimiz alanda olacağız. Sadece birkaç arkadaş nöbetleşme şeklinde masa başında yer alacak. Bizim için ‘son dakika’ haberciliğinin bir önemi de olmayacak. En doğru ve güvenilir bilgiyi almadan haber girmeyi doğru bulmuyoruz. Çünkü bunun olumsuz örneklerini mesleğimiz boyunca çokça yaşadık. Belki günde sadece birkaç tane haber gireceğiz ama bu haberler güvenilir olacak. Aslında Komisyonumuzla birlikte, habercilik de bir nevi yeniden tartışmaya açılacak.
-Komisyonda kimler yer alıyor?
Komisyonda deneyimli işsiz gazeteciler, iletişim fakültesi öğrencileri, yüksek lisans öğrencileri yer alacak, akademisyenler de destek sunacak. Mesleğin çok başında olan öğrenciler ve gazeteciler arasındaki bağ burada oluşturulacak. Bir yayın kurulumuz olacak ve herkesten oluşacak. Yani Deneyimli gazetecilerin olacağı gibi, öğrenciler de olacak.
“TARAFSIZLIK TEMEL İLKEMİZ”
-Haberlerinizi kime/ kimlere servis edeceksiniz?
Tarafsızlığımızla her kesime hitap edebileceğiz. Doğru ve tarafsız habercilik temel ilkemiz olacak. İnsanların, ‘acaba onlar ne diyor, ne yazmışlar’ deyip bakacağı bir ajans olmayı hedefliyoruz. İnsanların güvenecekleri bir mecra oluşturacağız. Bu nedenle her kesimin ya da kurumun haberlerimizi dikkate alacağını düşünüyorum. Haberlerimizi isteyen herkese servis edebileceğiz.
-Gazeteciyi ekonomik olarak da rahatlatabilecek mi?
Geçim derdi, parasızlık zor. Bu sorunu çözmek için de tartışmalar yürütüyoruz. Çeşitli fon destekleriyle ve haberleri satarak bir gelir sağlamayı planlıyoruz. İşten atıldıkları için sarı basın kartını devam ettiremeyen gazetecilere çalışma olanağı tanıyarak basın kartlarının devamını sağlayacağız. Yaygın medyada 2-3 sene stajyerlik yapan ve güvencesiz çalıştırılan genç meslektaşlarımızın burada sigortalı çalışmasını sağlayacağız. Haberlerden elde edilen geliri de herkesin ihtiyacına göre paylaştırmayı düşünüyoruz. Henüz yolun başındayız ama projeyi geliştirdikçe imkânlar da çoğalacaktır, diye umut ediyoruz. Bu projenin ayakta durmaması için hiçbir neden yok. Gazetecilik yapmak istiyorum, diyen herkesin projeyi desteklemesini bekliyoruz.. Gerçekgündem!