Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Çin’deki G20 Zirvesi’nin ekonomik açıdan önemli olduğunu vurgulayarak, "İkili görüşmelerde, Cumhurbaşkanımız, hem 15 Temmuz darbe girişimini hem de FETÖ’yü anlattı. Bir tehdit ve tehlike olduğunu küresel çapta sonuçları olan bir terör örgütü haline geldiğini etraflı bir şekilde anlattı. Tüm yönleriyle çok verimli bir zirve oldu. Liderler, 15 Temmuz’u bizzat cumhurbaşkanımızdan dinledikten sonra olayın vahametini daha iyi anladıklarını belirttiler bir takım materyaller ile oraya gitmiştik. Darbecilerin ifadelerinden oluşan bir paketi de sunduk. Bu mesele sadece iki grup arasındaki mücadele değil. Batı basını bunu böyle yansıtmaya çalışıyor. Bu dünya demokrasisine yapılmış bir saldırıydı. Bir çok devlet başkanı, 15 Temmuz gecesinde cumhurbaşkanımızın halkı sokağa davet etmesini kaygı ve heyecan ile izlediklerini ifade etti" diye konuştu.

"HALEP KONUSUNDA NİHAİ ANLAŞMAYI BEKLİYORUZ"

Çin’deki G20 Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ve Obama ile olan görüşmelerine ilişkin Kalın, "Son anda bile Cumhurbaşkanımız, Obama ile Putin ile birer defa ayrı ayrı tekrar görüştü. Ayrılırken ikisine tekrar söyledi. ’Aman şu Halep’teki çatışmasızlık veya ateşkes ortamını sağlanması ile ilgili anlaşmayı bir an önce hayata geçirelim. Ayrılırken ikisi ile tekrar Halep konusunda görüştü. Bize farklı haberler geliyordu. Cumhurbaşkanımız Obama’ya sordu. ’Bitmek üzere, umutluyuz’ gibi bir ifade geldi. Nihai anlaşmayı bekliyoruz. Bir taslak bize geldi anlaşmayla ilgili. Bütün aktörlerin mutabık kaldığı ve uygulanacağı bir anlaşma şeklindeki kağıdı bekliyoruz. Bayramdan önce olacağı yönünde umudumuz" ifadelerini kullandı.

"YPG KONUSUNDA AMERİKALILARLA HALEN İHTİLAF HALİNDEYİZ"

YPG konusunda ABD’lilerle uzlaşma olmadığını belirten Kalın, "Halep konusunda çatışmasızlık konusunda mutabıkız. Cerablus konusunda hemfikiriz. Ama biz bu YPG konusunda Amerikalılarla halen ihtilaf halindeyiz. Halen YPG’ye verilen desteğin yanlış bir politikanın ürünü olduğunu düşünüyoruz. Nihai hedef El Bab ve Rakka dahil olmak üzere Suriye sahasının tamamından DAİŞ’in temizlenmesidir. Eş zamanlı olarak Musul konusu da var. Musul’un da DAİŞ’ten temizlenmesi konusunda Irak ordusu ve peşmergenin hazırlıkları var. Bizim orada Başika kampımız var. Başika kampı bazı tahriklerle gündem yapıldı vesaire. Ama fiilen baktığınızda peşmergeleri ve Musul gönüllülerini eğittik. Zaten eğitim amaçlı bir kamp. Zaman zaman top atışları yapılarak DAİŞ hedefleri vuruldu" açıklamasında bulundu.

"TERÖRÜN TEKRAR SINIRA GELMEMESİ İÇİN HATTIN DERİNLİK KAZANMASI GEREKİYOR"

Başika benzeri bir kamp Suriye’de de kurulur mu? sorusu üzerine Kalın, "Sahadaki şartlara dinamiklere bakılır. Şimdiden bunu söylemek askeri ve siyasi açıdan doğru olmaz. Terör unsurlarının tekrar sınıra gelmesini önlemek için bu hattın derinlik kazanması gerekiyor. Terör unsurları tekrar sınırımıza gelebilir, başka planlar içinde olabilir" dedi.

"PUTİN, ’FIRAT KALKANI’ OPERASYONUNA TAM DESTEK VERDİKLERİNİ İFADE ETTİ"

Putin’in Fırat Kalkanı operasyonuna tam destek verdiğini ifade ettiğini belirten Kalın şu ifadeleri kullandı: "YPG, PYD, PKK’nın koludur. DAİŞ’i başka bir terör örgütüyle ortadan kaldıramazsınız. Sayın Putin Fırat Kalkanı operasyonuna tam destek verdiklerini ifade etti. Sınırın DAİŞ’ten temizlenmesi konusunda bir itirazları söz konusu değil. Halep anlaşmasında da beraber çalışacağız. Esed rejiminin geleceği sadece Türkiye, Rusya arasında değil uluslararası gündemde de kalmaya devam ediyor. Zannediyorum bu süreçte Esed’i destekleyen ülkeler de onun meşruiyetini kaybettiğini görüyorlardır."

"VİZE MUAFİYETİNDE YIL SONU GİBİ BİR TAKVİM SÖZ KONUSU DEĞİL"

Vize muafiyetine ilişkin Kalın şöyle konuştu: "Böyle bir yıl sonu gibi bir takvim söz konusu değil. Türk vatandaşlarının Schengen bölgesine vizesiz görmesiyle ilgili süreci hızlandıralım görüşmesi yapıldı orada. Önce Sayın Merkel sonra da Almanya, Fransa ve İtalya liderleriyle dörtlü görüşmesi oldu sayın cumhurbaşkanımızın. Oradan çıkan netice, geri kabul anlaşması ve vize muafiyetini eş zamanlı uygulayalım yönünde oldu.

SCHENGEN VİZE SİSTEMİNE DAHİL OLMAK TÜRK VATANDAŞLARININ EN DOĞAL HAKKI

Ekim’in başı olur, ortası olur şu an için net değil. Tekrar o trafik hızlanacak. Geriye kalan ufak tefek birkaç konu kaldı. Schengen vize sistemine dahil olmak Türk vatandaşlarının en doğal hakkıdır."

"FETULLAH GÜLEN’İN İADESİNE İLİŞKİN OBAMA’NIN İFADESİ ÖNEMLİYDİ"

Fetullah Gülen’in iadesine ilişkin Kalın, "Obama, belli ki Biden’ın ziyaretiyle ilgili detaylı brifing almış. konuya ilişkin netlik kazandığını ifade ettiler. Orada tabi ki hukuki bir süreç var ama siyasi yönü de var. Sağlam bir iade dosyasının oluşması için çalışmalar devam ediyor. Sayın Obama’nın şu ifadesi önemliydi: ’15 Temmuz darbe girişimini yapanların adalet önüne çıkması için gereken yardımı yapacağız.’ Bu kişi Gülen bize göre 1 numaralı failidir. Hareketleri kısıtlanabilir gözaltına alınabilir. Ama çalışmaların devam ettiği yönünde bir cevap verdiler. Bunun gerçekleşmesi şüphesiz, Türk Amerikan ilişkilerini de rahatlatacak bir gelişme olur" ifadelerini kullandı.