Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, "Televizyonlara, hatta zaman zaman sinemalara bakıyorum Rambo, Terminatör tipi çok daha ağır şiddet içeren yayınlar çok serbestçe, bir kez değil hatta onlarca kez tekrar tekrar çeşitli kanallarda gösterilebiliyor. O zaman şu tartışılır. Tüm filmleri, tüm dizileri eşit ve eş zamanlı aynı ilkeye tabi tutacak bir sisteme ihtiyaç var mı?" dedi. AK Parti İl Başkanları Toplantısı'na katılan Başbakan Yardımcısı Şener, burada gazetecilerin sorularını cevapladı. Şener, tartışmalara yol açan 'Kurtlar Vadisi Terör' dizisinin halktan gelen tepkiler üzerine yayından kaldırılmasını değerlendirdi. Diziyi hiç izlemediğini belirten Şener, Türkiye'de basın özgürlüğü olduğunu ve sansür kavramının da basın özgürlüğüyle bağdaşmayan bir kavram olduğunu söyledi. Şener, 19. yüzyılın sonlarından itibaren Türkiye'de basın özgürlüğü tartışılırken, sansür yapılamama ilkesinin de basın özgürlüğünün bir parçası olduğunun kabul edildiğini, bu yüzden hukuk düzenine de yerleştiğini kaydetti. Ancak uzun süre basın denildiğinde sadece yazılı basının algılandığını, kontrolden geçmiş metinlerin yayınlanabileceği gibi bir ilkenin asla yazılı basında dile gelmediğini hatırlatan Şener, "Ancak şu anda görsel basından söz ediyoruz, televizyonlardan söz ediyoruz. Bu bağlamda da bir dizinin yayınlanmaktan alıkonulmasının ne anlama geleceğini tartışıyoruz. Birincisi şudur, bu yayının dışına çıkarılma nasıl yapıldı acaba? Bir kararla mı yoksa yayıncılarla, televizyoncularla ilgili yayın yapan televizyonla mutabakat çerçevesinde mi oluştu?" diye konuştu. Gazetecilerin 'RTÜK yayıncı kuruluşun lisansının iptal edilebileceğini söyledi. Bunun üzerine yayıncı kuruluş yayından kaldırmaya karar verdi' yönündeki ifadeleri üzerine Başbakan Yardımcısı Şener, öncelikle bu konunun açıklığa kavuşması gerektiğini söyledi. Bazı sınırlamalar olabileceğini, her sınırlamanın özgürlüklere aykırı olduğunun da söylenemeyeceğine işaret eden Şener, şöyle devam etti:
"Ancak bir konuda toplumsal talep varsa, bu talep çok yoğun ve yaygınsa, piyasa dediğimiz şey, talebe göre şekillenen yapı demektir. Burada toplumun duyarlılığına, beklentisine, talebine gereken ilgiyi göstermek gerekir. Bazı noktalarda eğer daha makul şeyler yapılması ihtiyacı varsa, bunun da kendi mekanizması içinde oluşması lazım. Ancak bu oluşturulurken de herkesin sektörde faaliyette bulunan, bu tür eserler ortaya çıkaran herkesi eşit ve eş zamanlı etkileyecek bir sistemi ortaya koymak lazım. Şimdi ben bakıyorum televizyonlara, hatta zaman zaman sinemalara Rambo, Terminatör tipi çok daha ağır şiddet içeren yayınlar çok serbestçe, bir kez değil hatta onlarca kez tekrar tekrar çeşitli kanallarda gösterilebiliyor. O zaman şu tartışılır. Tüm filmleri, tüm dizileri eşit ve eş zamanlı aynı ilkeye tabi tutarak bir sisteme ihtiyaç var mı?"
Bakan Şener, 'Dizinin milliyetçilik duygularını kabarttığı gerekçesiyle AK Parti'ye değil MHP'ye yarayacağı görüşü nedeniyle siyasi olarak yayından kaldırıldığı yorumları yapılıyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?' yönündeki bir soruya da, "Ben bu diziyi hiç izlemedim. İçeriğinde ne var bilmiyorum. Ama şunu biliyorum, büyük bir izleyici kitlesi tarafından beğeniliyordu. Geniş izleyici kitlesini ekran başına çekiyordu. Bunu biliyorum. İçeriğiyle ilgili bahsettiğiniz boyutlar var mı, bunu izlemediğim için değerlendirme yapamayacağım. Asıl söylemek istediğim şu, bu tür şeylere bazı sınırlamalar getirilmesi gerekiyorsa o da basın özgürlüğü kavramıyla çelişmeyecek şekilde getirilebilir. O takdirde kuralların eşit olması lazım" şeklinde karşılık verdi.
Devlet Bakanı Beşir Atalay da, dizinin yayından kaldırılmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, "Dizinin kaldırılması sansür değil. Televizyon yayınlarının denetlenmesiyle ilgili de bir süreç var. Tabi RTÜK denetleyici ve düzenleyici bir kuruluş" diye konuştu.