Şûra öncesi TSK'da neler oluyor?
Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Reha Taşkesen'in beklenmedik istifası acaba silahlı kuvvetler içinde her yıl Yüksek Askeri Şûra öncesi artan tansiyonun parçalarından biri mi?
Reha Taşkesen'in bu yıl şûraya girmeyeceğini biliyoruz. Tümgenerallikte bekleme süresi henüz dolmamıştı Taşkesen'in. Önümüzdeki yıl korgeneral olma umuduyla şûraya girecekti.
* * *
Biz gazeteciler Türkiye'de orgeneral rütbesinin altındaki şûra telaşını çok bilmeyiz. Aslına bakacak olursanız Ankara'daki birkaç uzman gazeteci dışında çok az gazeteci orgeneral seviyesindeki heyecanı bile çok bilmez, bizi ilgilendiren genellikle kimin kuvvet komutanı kimin genelkurmay başkanı olacağıdır, o kadar.
Bu yılın şûrasında da başlıca konu Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanı olup olmayacağı. Normalda böyle bir tartışma bile olmamalı, çünkü Orgeneral Büyükanıt şu anda tek aday.
Ancak, hükümette İslamcı geçmişten gelen Adalet ve Kalkınma Partisi'nin olması, Orgeneral Büyükanıt'ın daha 'sert' bir asker olarak tanınması ister istemez dedikoduları başlattı.
Bu dedikodular doruktayken, bir yurtdışı gezi sırasında ben Başbakan'a soruyu doğrudan sordum: Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanı olmasına karşı mısınız? O da, 'Hayır' diye cevapladı, ordunun geleneklerinden söz etti, sıralamanın değişmeyeceğini söyledi vs., yani Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanlığı'nın önünde bir engel olmadığını söyleyebileceği netlikte söyledi.
Ben o gün bugündür Orgeneral Büyükanıt'la ilgili sağda solda çıkan şeyleri okumuyorum bile, çünkü bana göre iş bitti, 30 Ağustos'ta Orgeneral Büyükanıt Genelkurmay Başkanı.
Tabii, iş bitti diyorum ama ağustos olmadan, şûra yapılmadan ve daha da önemlisi Genelkurmay Başkanlığı ile ilgili Bakanlar Kurulu Kararnamesi hazırlanıp onaylanmadan hiçbir şey kesin değildir, ufak da olsa bazı ters ihtimaller söz konusu olabilir.
* * *
Bu yılki Yüksek Askeri Şûra öncesinde, daha önceki yıllardan farklı olarak TSK içi ihbar ve bir çeşit dedikodu mekanizmasının internete sıçradığı görülüyor. Çok sayıda web sitesi var artık TSK ile ilgili bazıları sahiden ipe sapa gelmez dedikoduları duyuran.
Ama sinek küçük de olsa mide bulandırıyor olmalı.
Bir süre önce bize bir bilgi ulaştı. Söylenene göre Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na bir yazı yazmış ve fona devredilmiş bankalardan herhangi birinde kendisi adına hesap veya hesaplar bulunup bulunmadığı, bunlardaki para hareketleri vs. çok ayrıntılı bir bilgi istemişti.
Orgeneral Büyükanıt'ın bu bilgileri istemesinin nedeni ipe sapa gelmez bir dedikoduydu. Söylenene göre Büyükanıt'ın el konulan İmar Bankası'nda 1 trilyon liralık bono portföyü vardı.
Tabii bu yalandı ve TMSF yazdığı cevabi yazıda Orgeneral Büyükanıt veya yakınları adına fona devredilen bankalarda hiçbir hesap ve para hareketi bulunmadığını bildirdi yaptığı inceleme sonrası. Bu yazı şimdi Orgeneral Büyükanıt'ın elinde. Biri aksini iddia ederse diye...
Gelecek komutanı yıpratma veya önleme çabaları sadece TSK dışında yapılmıyor anlayacağınız. Kulağıma ulaşan ve benim doğrulatabildiğim kadar doğrulattığım bir olayı daha aktarayım...
İstanbul'da önemli inşaat projeleri yapan, büyük siteler inşa eden bir şirketin jandarma tarafından basıldığını ve evrakların didik didik edilmekte olduğunu duydum. Şirketin sahibini tanıyordum, ona durumu sordum, 'Çok şükür dün gittiler' dedi, 'Gerçekten her şeyimizi didik didik ettiler ama bir şey bulamadılar.'
Peki acaba ne arıyorlardı?
İşte ilginç olan bu. Aranan, kısa dönem önce bu şirketin bir projesinden ev alan bir subayla ilgili bilgiydi. Araştırmayı yapanlar açıkça söylememişti ama şirketin bu subaya o evi hediye ettiğine inanıyorlardı. Söz konusu subay halen Güneydoğu'da savaşan ve Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a 'yakın' olduğu öne sürülen biriydi.
Alınan ev rüşvet falan değildi, soruşturma kapandı. Eğer rüşvet çıksa, belki bu olay Orgeneral Büyükanıt'ı yıpratmak için kullanılacaktı...
Radikal