Canlı, Nevşehir ve Konya arasında kamyonuyla yük taşıdığını, korkunç kazanın 150 metre önünde meydana geldiğini anlattı. Kazadan hemen önce otobüsün uzun farlarını yaktığını gördüğünü, ardından ortalığı bir toz bulutunun kapladığını belirten Canlı, şöyle konuştu:'Kamyonumu durdurduğumda kazaya karışan kamyonla aramızda 50-60 metre vardı. Araçtan indiğimde her yerde çocukların çığlıkları yankılanıyordu. Ne yapacağımı şaşırdım. Otobüsün içine girmeye çalıştım. Her taraf kopmuş kollar ve bacaklarla doluydu. Küçük bir çocuğu kurtarmak için kucağıma aldım. 'Ağabey, kolum nerede?' diye sorunca ne yapacağımı şaşırdım. Birini kurtarayım derken farkında olmadan başkalarının koluna, bacağına, kafasına bastım. Hiç kimse bana yardım etmeye çalışmadı. Yoldan geçenler durdu, ama kan gölünü görünce korkudan kimse yanaşmadı.'

Yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını utamayan Canlı, aklından 'Bir gün sıra bana da gelecek' diyerek, ürperdiğini söyledi. Canlı'nın yol arkadaşı ve eniştesi Abdullah Özdemir de, 'Allah o anları bir daha göstermesin. Kiminin kolu, kiminin bacağı, kiminin de kafası kopmuştu. O anları görünce ne yapacağımı şaşırdım' diye konuştu. (17.05.2007)ZAMAN