Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,7622
EURO
42,9713
IMKB
9.747,000
ALTIN
4.020,910
 
Hava Durumu ANKARA
9 / 20 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
"AKP TEK BAŞINA CUMHURBAŞKANI SEÇEMEZ"
 AKP TEK BAŞINA CUMHURBAŞKANI SEÇEMEZ
 
Yargıtay Onursal Başsavcısı Kanadoğlu, Anayasa'ya göre hükümetin Cumhurbaşkanı seçemeyeceğini öne sürdü. İşte nedeni..!
 
26.12.2006 - 14:50

Eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu anayasa hükümlerinin açık bir şekilde cumhurbaşkanlığı seçiminin en az Meclis'in üçte ikisini oluşturan 367 milletvekilinin hazır bulunması ve oy kullanması durumunda gündeme alınabileceğini belirtti.

Anayasanın 102. maddesinin "Cumhurbaşkanı TBMM üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilecektir" hükmünü taşıdığını, karar için aranan nitelikli çoğunluk üzerindeki katılımın aynı zamanda toplantı yeter sayısı olduğunu öne süren Kanadoğlu, birinci oylamada seçim sandığına en az 367 oyun atılmaması durumunda sonuç alınmış olmayacağını ve bu durumda ikinci tur oylamaya geçilemeyeceğini vurguladı. 20 günlük süre içinde sonuç alınamamasının otomatik olarak TBMM seçimlerinin yenilenmesini gerektireceğini öne süren Kanadoğlu, AKP'nin muhalefetin katkısı olmadan cumhurbaşkanı seçmesinin olanaksız olduğunu, bu koşullarda muhalefet partilerinin seçimlerin yenilenmesini sağlayabileceklerini savundu.

Anayasanın açık hükümlerine rağmen AKP'nin seçimi sürdürmesi halinde ise Anayasa Mahkemesi'nin seçimleri iptal edebileceğini de öne sürdü.

AKP Tek Başına Seçemez

SABİH KANADOĞLU*

2 1.10.2006 günlü Cumhuriyet'te yayımlanan "Cumhurbaşkanlığı Seçimi" başlıklı yazımda, "Cumhurbaşkanının nitelikleri ve tarafsızlığı" irdelenmişti. Devamı olan bu yazıda, seçimin şekil ve yöntemi üzerinde durulacaktır.

Öncelikle, bugünkü TBMM, Cumhurbaşkanı seçimini yapabilir mi ve yapmalı mıdır sorularını yanıtlamak gerekir. Kuşkusuz, meşruiyeti tartışmasız bu Meclis, Cumhurbaşkanı seçimini yapabilir. Ancak yapmalı mıdır sorusunun yanıtı kesinlikle hayır olacaktır.

Şöyle ki:

I- XXII. Dönem TBMM, hukuken sakat ve ulusal iradeyi çarpıtan 3 Kasım 2002 seçimlerinin ürünüdür. Seçimlere katılma yeterliliği bulunmayan iki siyasi partinin hukuka karşı hileleri gözetilmemiştir. Seçimlere katılan bu siyasi partilerin sırasıyla aldıkları yüzde 7.25 oranında 2.285.500 oy ile yüzde 6.23 oranında 1.960.660 oy, deyim yerindeyse çöpe atılmıştır. Kullanılan geçerli oyların yüzde 13.48'ini oluşturan 4.246.160 oy heba edilmiştir. Baraj altında kalan diğer iki partinin oy oranları anımsandığında, bu hukuksal hataların ne kadar önemli sonuçlar doğurduğu ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, bir siyasi partiye, değil genel başkan, o günkü yasal düzenlemelere göre üye bile olması olanaksız bir kişinin -ki aynı nedenlerle adaylığı kabul edilmemiştir- adının birleşik oy pusulalarında o partinin genel başkanı olarak yazılması önlenmemiştir. Oysaki Türk seçim hukukunda, oy pusulalarının yanlış bilgi içermesi, yapılan seçimin iptal nedenidir.

II- Milletvekili genel seçimlerine ilişkin yasa, siyasal iktidarların kendi yararlarına yaptıkları değişiklikler ve seçim barajının çok yüksek tutulması sonucu, "temsilde adalet" ilkesinin yaşama geçirilmesini önlemektedir. Bu nedenle toplam seçmenlerin yüzde 25'ini ve kullanılan geçerli oyların yüzde 34.29'unu alan bir siyasi parti, milletvekili sayısının yüzde 66'sını elde edebilmiştir. Bu oluşumun, ulusal iradeyi yansıttığı söylenemez.

III- Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli Meclis'inin, yasama görevinin bitmesine sadece altı ay kala Cumhurbaşkanlığı seçimi yapması haklı, yerinde ve etik sayılamaz. 2014 yılına kadar, devletin başı olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil edecek saygın kişinin, oluşumu sergilenen TBMM tarafından seçilmemesinde sayısız yararlar vardır. Meclisler, öncelikle milletin huzuru ve gönenci için vardır ve bunu sağlamakla yükümlüdürler, sorun yaratmak için değil. Sonraki iki dönemi kapsayacak ve etkileyecek bir Cumhurbaşkanlığı seçiminin, ülkeye özellikle huzur getirmeyeceği açıktır.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin şekil ve yöntemini irdelerken öncelikle toplantı ve karar yetersayıları üzerinde durmak gerekecektir:

Anayasanın 96/1. maddesinde genel olarak, toplantı ve karar yetersayıları belirlenirken "Anayasada başka bir hüküm yoksa üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanılacağı ve katılanların salt çoğunluğu ile karar verileceği, ancak karar yetersayısının hiçbir şekilde üye tam sayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamayacağı" vurgulanmıştır.

Meclis'in toplanmasını ve yasama işlevini kolaylaştırma amacını güden bu genel düzenlemeden iki temel sonuç çıkmaktadır:

Bu genel hüküm ancak anayasada başka bir düzenleme yoksa uygulanacaktır.

Toplantı yetersayısı herhalde karar yetersayısından fazla olacaktır.

Kaldı ki, anayasanın 175/2. maddesinde yer alan, anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin görüşülmesinin ve kabulüne ilişkin açıklamada, aynı maddenin birinci fıkrasına yapılan yollama ile teklifin TBMM üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla yapılacağı ve kabulünün Meclis üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkün olacağı kaydının dışında, kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere bağlı olacağı belirlenmiştir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin düzenlendiği anayasanın 102. maddesinde ise bu şekilde açıklayıcı ve ayırt edici bir düzenleme yer almamaktadır.

TBMM İçtüzüğü'nün "Cumhurbaşkanı seçimini" düzenleyen 121. maddesinde ise anayasanın açıklanan 102. maddesine yollama yapılması ile yetinilmekte ve madde ayrı bir özel hüküm taşımamaktadır.

İçtüzüğün 57. maddesinde, Meclis'teki yoklama usulü düzenlenmiştir. Maddenin, ancak işaretle yapılacak oylamalarda uygulanabileceği açıktır.

Kaçınılmaz sonuçlar

Bu açıklamaların ışığında, anayasanın "Cumhurbaşkanı seçimini" düzenleyen 102. maddesi incelenirse, şu sonuçlara varılması kaçınılmaz olmaktadır:

I- Anayasanın 102. maddesi uyarınca, "cumhurbaşkanı TBMM üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilecektir. En az üçer gün ara ile yapılacak oylamaların ilk ikisinde üye tamsayısının üçte iki çoğunluk oyu sağlanamazsa, üçüncü oylamaya geçilecektir.

II- Bu iki tur oylamada, yoklama istenemeyeceğine, görüşme yapılamayacağına ve özel gündemde sadece "cumhurbaşkanı seçimi" yer alacağına göre, 102. maddede, 175/2. maddede yer alan istisnanın da bulunmadığı gözetilerek karar için aranan nitelikli çoğunluk üzerindeki katılımın, aynı zamanda toplantı yetersayısı olduğunda kuşku yoktur. Başka bir deyişle, seçim sandığına, en az, Meclis'in üçte ikisini oluşturan 367'nin üzerinde oy atılması gereklidir. Bu oylardan, en az 367'sinin bir aday üzerinde birleşmemesi halinde, birinci oylamada sonuç alınamamış sayılacaktır.

III- Bu koşulun doğal sonucu, birinci oylamaya en az 367'nin üzerindeki TBMM üyesinin katılmadığının anlaşılması halinde, ikinci oylamaya geçilemeyecektir. Birinci oylama yapılmamış sayılacaktır. Birinci oylamadan ikinci oylamaya geçilememesi, aynı zamanda salt çoğunluğun yeterli olacağı üçüncü ve gerekirse en çok oy alan iki aday arasında yapılacak dördüncü oylamaların da yapılamaması demektir.

IV- Bu sonuç "Devletin başı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil edecek" saygın kişinin, anayasanın özüne ve sözüne uygun biçimde uzlaşmayla ve en çok katılımla, Türk milletinin onaylayacağı ve verdiği temsil yetkisine uygun olmasını sağlayacağı için yerindedir, haklıdır, etiktir ve anayasaldır.

V- Birinci oylamaya en az 367'nin üzerindeki üyenin katılamaması nedeniyle oylamanın yapılmamış sayılmasının (TBMM'de birçok uygulaması vardır) ve ikinci oylamaya geçilememesinin doğuracağı bir diğer sonuç, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin anayasada öngörülen sürede tamamlanamamasıdır. Anayasanın 102. maddesinde, Cumhurbaşkanı'nın görev süresinin dolmasından otuz gün önce seçime başlanacağı ve seçimin, seçime başlama tarihinden itibaren otuz gün içinde sonuçlandırılacağı öngörülmüştür. Bu sürenin ilk on günü içerisinde, adayların Meclis Başkanlık Divanı'na bildirilmesi ve kalan yirmi gün içerisinde de seçimin tamamlanması zorunludur. Yirmi gün içerisinde cumhurbaşkanı seçilemezse "derhal TBMM seçimleri yenilenecektir" .

Yenilenen seçimle oluşacak TBMM aynı usulle yeni cumhurbaşkanını seçecektir. Seçilen cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar, görev süresi dolan Cumhurbaşk anı'nın görevi devam edecektir.

VI- Yazının başlığında yer alan "AKP, cumhurbaşkanını tek başına seçemez" saptamasının gerekçesine gelince; bugün itibarıyla AKP'nin milletvekili sayısı 354'tür. 354 sayısı, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk oylamasında gerekli oy sayısına ulaşamamaktadır. O halde gerek ana muhalefet partisinin ve gerekse grubu bulunan veya bulunmayan siyasi partilerin ve bu partiler üyesi milletvekillerinin bugüne değin var olan söylemlerine uygun biçimde hareket etmeleri halinde, Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçlanması olanaklı değildir ve sonucunda TBMM seçimlerinin yenilenmesi ve cumhurbaşkanının oluşacak yeni Meclis tarafından seçilmesi kaçınılmazdır.

VII- Açıkladığımız nedenlerle, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce erken seçim istemleri, siyasal iktidarın iradesine bağlı olduğundan sonuç vermez. Sine-i millete dönme yolundaki istemler ise ancak tüm siyasi partilerin ve bağımsız TBMM üyelerinin ortak hareket etmeleri halinde yukarıda vardığımız sonucu doğurur. Ancak, TBMM'nin o güne kadar yapacağı çalışmalara katılmamanın ülkeye vereceği zararlar hesaba katılırsa, bu tür zorlamaların yeğlenmemesi yerinde olacaktır.

Hukuki engel

Kuşkusuz akla şu soru gelecektir: Siyasal iktidar her şeye rağmen TBMM'deki çoğunluğuna dayanarak, ilk oylamada 367'nin üzerinde katılım olmamasına rağmen, üçte iki çoğunluğun sağlanamadığından bahisle, önce aynı biçimde ikinci oylamayı gerçekleştirir ve izleyen üçüncü oylamada salt çoğunluğun sağlandığını ileri sürerek cumhurbaşkanının seçildiğini kabul ve ilan ederse ne olacaktır?

TBMM'nin bu biçimdeki saptaması bir TBMM kararı niteliğindedir. TBMM kararları genel olarak, Anayasa Mahkemesi'nin denetlemesi dışında olmasına rağmen bu karar anayasa hukuku kapsamında, içtüzükte hüküm bulunmadığından "içtüzük ihdası" niteliği taşır ve denetime bağlıdır. Anayasaya aykırı biçimde yapılan böyle bir seçimin iptali zorunlu olacaktır. Örneğin, M. Yılmaz başkanlığında kurulan hükümetin güvenoyu aldığına ve olağanüstü halin uzatılmasına ilişkin TBMM kararları, Anayasa Mahkemesi tarafından aynı gerekçeyle iptal edilmiştir. Bu nedenle, uzlaşmaya yanaşmayan ve anayasada yer alan tanımlara uygun bulunmayan bir kişinin adaylığında direnen siyasal iktidarın, amacına ulaşmasını hukuk yoluyla önlemek olanaklıdır.

Yeter ki, erken seçim isteyen ve sine-i millet çağrısında bulunan siyasi partiler ciddi, samimi ve dürüst olsunlar. Onları, Türk milleti önünde büyük bir sınav beklemektedir.



Cumhuriyet


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


NİJERYA'DA"PATLAMA, 500'DEN FAZLA ÖLÜ VAR

ARINÇ:'BEHİÇ AŞÇI'DAN EYLEMİNİ BİTİRMESİNİ İSTİYORUZ'

ANTALYA MÜFTÜSÜ : HARAM PARA İLE KURBAN KESMEYİN
»  ASGARİ ÜCRET AÇIKLANDI
»  AB'DE FON ÇOK AMA TÜRKİYE'DE PROJE YOK!
»  YURT TECAVÜZÜNDE ŞOK BİLGİLER
»  BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİN BORÇLARINA YENİ DÜZENLEME
»  VEKİLLERDEN REKOR MESAİ
»  KADIN MELEK KIYAMET KOPARDI
»  ERDOĞAN'DAN BAYKAL'A:'' PROVAKATÖR''
»  KARS'TA YAPILAN FESAT OPERASYONUNDA NELER GİZLENİYOR
»  TECAVÜZCÜ ÖĞRENCİLERE 15 YIL İSTENDİ
»  İMAMLARIN KATİLİ MÜDÜR SÜRGÜN GİTMİŞ
»  MUMCU, BÜTÇEDE HEM AKP'YE HEM CHP'YE YÜKLENDİ
»  PETROL OFİSİ'NDEN İDDİALARA YANIT
»  KOLON OPERASYONUNDAKİ 47 KİŞİDEN 17'Sİ TUTUKLANDI
»  MEKKE'DE HACILARIN KALDIĞI OTELDE YANGIN
»  MECLİS'İN 31 SAATLİK BÜTÇE MARATONU TAMAMLANDI
»  HALUK ULUSOY SESSİZLİĞİNİ BOZDU
»  KOLON OPERASYONU GENELKURMAY'A SIÇRADI
»  SOSYAL GÜVENLİK YASASI 1 TEMMUZ'A ERTELENDİ
»  ARINÇ, YARIN AŞÇI'NIN AİLESİ İLE GÖRÜŞECEK
»  DIŞİŞLERİNİN YENİ SÖZCÜSÜ LEVENT BİLMAN OLDU
»  ANKARASPOR WEDERSON'U GALATASARAY'A VERMEKTEN VAZGEÇTİ
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.