Ana muhalefet lideri Deniz Baykal’ın sözlerine yanıt veren Erdoğan, “Neden korkuyorsunuz, neden çekiniyorsunuz Sayın Baykal? Telaş etmenize hiç gerek yok. Anadolu’da güzel bir laf var, abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz. Olay bu kadar basit” dedi. Erdoğan, yapılan kazılarda ele geçirilen bomba ve mühimmatlarla ilgili olarak “Yine bakıyorsunuz ki insanı hayrete düşüren lav silahlarından tutun el bombalarına kadar nedir bu hal? Ne tür adımlar atılıyor, bu ülkede neler olmuş neler oluyor kim bilir belki bunlar daha işin başı, daha neler gelecek insanı bu düşündürüyor” dedi. Başbakan Erdoğan'ın AK parti grup toplantısında Ergenekon Operasyonu ile ilgili yaptığı değerlendirmeler şöyle:
HÜKÜMET, ADALETE YARDIMCI OLUYOR
Ortada devam eden bir dava, mahkeme süreci, soruşturma var. Savcılarımız, hakimlerimiz tamamen bağımsız bir şekilde çalışmalarını sürdürüyorlar. Süreç tamamen hukuk çerçevesinde Anayasa ve yasalar çerçevesinde işliyor. Esasen hükümet olarak da siyasetçiler olarak da vatandaşlar olarak da bize düşen hukuk kurallarının en sağlıklı şekilde işlemesine yardımcı olmaktır. Bunun dışında durumdan vazife çıkarmak, Anayasa ve yasalara aykırı olduğu gibi hukukun sağlıklı şekilde işlemesine de zarar verecektir. Bakınız bütün modern devlet sistemlerinde yasamanın yeri ayrıdır, yürütmenin yeri ayrıdır, yargının yeri ayrıdır. Bu üç erk bir birine müdahale edemez. Yasama kendine düşen görevleri yerine getiriyor yürütme de şüphesiz ki yargıda. Yürütme, özellikle emniyetimiz açısından kalkıp da adaletin kendisine verdiği bir görevi yerine getirirken niçin birileri bundan rahatsız oluyor bunu hayretle karşılıyorum.
İNTİKAM HIRSIMIZ YOK
Hükümet olarak siyasetçiler olarak da bize düşen hukuk kurallarının en sağlıklı şekilde işlemesine yardımcı olmaktır. Durumdan vazife çıkarma gayreti içinde olanlar var. Anayasa ve yasalara aykırı olduğu gibi hukukun sağlıklı şekilde işlemesine de zarar verir. Bakınız bütün modern devlet sistemlerinde yasama bu noktada serbest hareket eder. TBMM’nin arka planında Egemenlik kayıtsız Şartsız Milletindir ifadesi yer alır. Bu üç erk birbirine müdahale edemez. Demokraside bu üç erk üzerine, bu üç erk birbirinden bağımsız olması üzerine kurulmuştur. Hükümet olarak işbaşına geldiğimiz andan itibaren birçok kirlilikleri ortaya çıkarmanın gayreti içinde olduk. Karanlıkları aydınlığa kavuşturmanın gayreti içinde olduk. Mafyalarla, çetelerle mücadele edeceğiz dedik. Asla bizim mafyalarla çetelerle mücadelemiz intikam hırsına dayalı değildir.
JANDARMA-POLİSİ ALKIŞLAYIN
Fakat bazıları, başta ana muhalefet ve yavru muhalefeti adeta kızım sana söylüyorum bunun bir intikam hırsından kaynaklandığını ortaya koyma gayreti içine giriyorlar. İnsan biraz insaf eder sıkılır. Allah aşkına günlerdir çukurlardan çıkarılan bu bombalar, silahlar neyin nesi? Bu haritalar neyin nesi? Birilerine vurmaya, öldürmeye, katletmeye yönelik bu planlar neyin nesi? Bu konuda yargı yürütmeye bu görevi vermiş, yürütme de bunu sümen altı etmeden meydana çıkarmışsa polisimizi de jandarmamızı da alkışlamamız, tebrik etmeniz, teşekkür etmeniz gerekir.
TSK, EMNİYET YIPRATILMASIN
Hangi kurumun içinde olursa olsun, bunu yapanlar varsa bunun karşılığını görmesi lazım, yargı bunun için var. Nerede olursa olsun, sıfatı ne olursa olsun burada hassasiyetimizi korumamız lazım. Kişilerin işlemiş olduğu suçlar nedeniyle kimse de bunları zan altında bırakma yetkisine sahip değildir. Eğer siyasetçi ise siyaset kurumunu, polis ise emniyet teşkilatını, askerse silahlı kuvvetleri, yargı mensubu ise yargıyı kimseyi kalkıp da bu noktada suç işledi derken kurumunu aslında zan altına sokamayız. Sokanlara da kalkıp da ‘iyi yapıyorsunuz’ diyemeyiz. Bu hassasiyeti gösteren bir anlayış içerisindeyiz.
KİM BİLİR BELKİ BUNLAR DAHA İŞİN BAŞI
Dün gece olanları görüyorsunuz. Yine bakıyorsunuz ki insanı hayrete düşüren lav silahlarından tutun el bombalarına varıncaya kadar binlerce mermi. Harbe mi gidiyoruz nedir bu hal? Ne tür adımlar atılıyor, bu ülkede neler olmuş neler oluyor, kim bilir belki bunlar daha işin başı. Daha neler gelecek insanı bu düşündürüyor. Yani birilerinin bu işe güvenle cesaretle gitmesi gerekiyor.
HEPSİNİ KUTLUYORUM, TEBRİK EDİYORUM
Bu noktada güvenle, cesaretle, vicdanının sesine uyarak adımı atan herkesi kutluyorum, tebrik ediyorum ve hayırlı olsun diyorum. Zira biz çocuklarımıza torunlarımıza tertemiz bir Türkiye bırakmak zorundayız. Bunun şu anda adımlarını atıyoruz. Bu Türkiye’yi biz böyle kuracağız. Kuru hamasetle bu iş çözülmedi, çözülmez. Çok şeyler bu ülkede sümen altına girdi. Bunları içimizde çok bilen arkadaşlar var. Biz de bunları çok iyi biliyoruz, maalesef bunları bize yaşattılar. Bildiğimiz içindir ki bu konudaki hassasiyetimizi koruyoruz.
BAYKAL NEDEN KORKUYORSUN?
Ana muhalefet lideri devam etmekte olan hukuk sürecine her fırsatta müdahale etmek istiyor. Ana muhalefet liderinin Hukuk Fakültesi mezunu olduğunu biliyoruz. Bir süre avukatlık yaptığını da biliyoruz. Herhalde hukukun temel ilkelerini benden daha iyi bilir, unutmamıştır. Dikkat edin bir dönem geliyor ‘çetelerle mafyayla gladioyla mücadele edilmeli’ diyor, ama bir dönem geliyor çetelere mafyaya avukatlık yapıyor. Bir dönem çetelerin üzerine gidilmesi için soru önergesi veriyor, bir dönem geliyor ‘ıvır zıvır’ ifadesini kullanıyor. Bir dönem ‘şeriatın kestiği parmak acımaz’ diyor, 6 ay sonra savcılara hakimlere kontrolsüz şekilde hücum ediyor. Neden korkuyorsunuz neden çekiniyorsunuz, Sayın Baykal. Telaş etmenize hiç gerek yok.
ELİNİ, DİLİNİ ÇEK
Anadolu’da güzel bir laf var; abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz. Olay bu kadar basit. Bazı isimlerle gönül bağınız, iletişiminiz ilişkiniz olabilir. Bu ülkenin savcısı, hakimi soruşturmasını yapar, kararını verir. Masumsa masumiyetini açıklar, şüpheliyse zaten mahkemeye sevk eder. Hiç telaş etmeyin, mahkemeler üzerinde siyasi baskı oluşturmaya hiç yeltenmeyin. Aksi ispat edilene kadar herkes masumdur. Gelin siz de adalete güvenin hukuk sistemine güvenin bu ülkenin hakimlerine savcılarına güvenin ve mesuliyet makamında biri olarak elinizi ve dilinizi hukukun üzerinden lütfen çekin.
“Bir duyuruyu daha yapıyorum, Anayasanın bu konudaki maddesini de hukuku koruyacak olanların da lütfen bu konu üzerindeki hassasiyetini de rica ediyorum. özellikle duyurmak istiyorum. Çünkü birileri söylediği zaman hemen ‘burada yargıya müdahale var’ deyip Sayın Baykal söyleyince ‘ne güzel söylemiş bize de destek çıkmış’ diyenleri de kınıyorum, bunu da açıkça söylüyorum. Kurumları yıpratarak kurumları birbiriyle çatıştırarak bu ülkenin bugüne kadar hiçbir yere varamayışını hissedemeyenleri de anlamakta zorlanıyorum. Bırakın demokrasi ve hukuk işlesin.