Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
40,4172
EURO
47,5205
IMKB
10.616,000
ALTIN
4.457,280
 
Hava Durumu ANKARA
18 / 33 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
"BAŞBAKAN'IN AĞLAMASI PROGRAMLIYDI!"
 BAŞBAKAN IN AĞLAMASI PROGRAMLIYDI!
 
Başbakan Erdoğan'ın canlı yayında göz yaşlarına boğulmasına sebep olan 'Şafak Türküsü' adlı şiirin sahibi konuştu
 
13.9.2010 - 18:50
Başbakan Erdoğan'ı ağlatan şiirin sahibi Nevzat Çelik hapishane günlerini Gazete Habertürk'ten Kutlu Esendemir'e anlattı.

12 Eylül 1980 Darbesi'nin ardından tam 30 yıl geçti. Olağanüstü günlerin acı bilançosundan kimi rakamlar hâlâ belleklerde: 650 bin kişi gözaltına alındı, 50 kişi idam edildi, 171 kişinin işkenceden yaşamını yitirdi.
Başbakan göz yaşlarına boğuldu
Foto galeri için tıklayın

Darbe günlerinin şiddetini en çok hissettirdiği yerler de cezaevleriydi. Şair Nevzat Çelik, darbeden 5 ay önce tutuklandığında henüz 20 yaşındaydı. Tam 8 yıl cezaevinde kaldı. Ama cezaevinde yazdığı ve ardından Ahmet Kaya'nın da bestelediği "Şafak Türküsü" şiiri o dönemin adeta sembolü oldu. Hatta Başbakan Tayyip Erdoğan açılım sürecinde Nevzat Çelik'i andı. Geçen Cuma akşamı katıldığı canlı yayında da, "Şafak Türküsü"nü duyunca gözyaşlarına engel olamadı.

Tam 30 yıl önce 12 Eylül gününü nasıl anımsarsınız?
Askeri marşlarla uyandırıldık bir sabah. Silahlar, coplar, çivili sopalarla girdiler içeriye. Teslim almak üzere öldüresiye bir operasyon başladı ve bu hiç bitmedi. Askeri yaptırımlara uymamız istendi. İstiklal Marşı'nı söylememiz, 'hazır ol'da durmamız, sıraya geçmemiz, uygun adım yürümemiz istendi. Uymadık. Teslim olmadık. O yüzden her şey yasaklandı. Görüşe çıktığımız zamanlarda yaralarımızı yakınlarımızdan nasıl saklayabileceğimizi bilemedik. İstanbul'da direniş geleneği hep sürdü. Direnmeseydik Mamak ve Diyarbakır'da uygulananların tamamı bize de uygulanırdı. Bir kez "evet" derseniz faşizmin istemelerinin sonu yoktur!

Neyle suçlanmıştınız?
İlişkimin olmadığı bir örgütün eylemlerinden yargılandım. O dönem Ülkücüler'in genel davranışı buydu: Zarar vermek istedikleri insanları isimlerini verirlerdi her durumda. Ben de onlardan biri oldum ne yazık ki. Üstelik işkencede herhangi bir kabulüm de yoktu. Beni suçlayanlar hem 1.Şube'de, hem de mahkemede teşhis etti. Şaka gibi. O insanlarla bugün karşılaşmak ve sormak isterim: "Neden yalan söylediniz?" diye.

"Beni burada arama anne, kapıda adımı sorma" dizeleriniz o dönemden bu yana hiç unutulmadı.
Belki de anneler ilk kez mutfaklarından tarlarından çıkıp hayatın bir başka yüzünü gördüler. Başka bir şey oldular. Cezaevi ve sıkıyönetim komutanlıklarının kapılarında gördükleri zulüm anlatılamaz. Bizler açlık grevindeyken onlar dışarıda büyük acılar yaşadılar. Çocuklarının her an asılabileceği korkusuyla yaşamak nasıl bir acıdır sizce?

Anneniz bu dizelerden nasıl etkilenmişti? Politik bir kadın mıydı?
1965'te İstanbul'a göç eden ve geldiği gün bir fabrikada çalışmaya başlayan bir kadındı annem. Mahallede başı açık gezen ilk kadındı. Çocuklarının okuması için gece gündüz çalışan bir kadındı. O yıllarda çalışan kadına kötü gözle bakarlardı. Annem şiirlerimden fazlasıyla etkilenmiş ve kendisi de şiirler yazmaya başlamıştı. Çok da güzel yazıyordu.

"Saçlarına yıldız düşmüş, koparma anne, ağlama" diyordunuz. Zor günler annenizin saçlarına yıldız düşürdü mü?
Düşürmez mi? Onca acı onu erken yaşlandırdı. Şimdi o yıldızları kırpıp sokak kedilerinin tamamına mama yapıyor!

Hangi koşullarda yazıyordunuz şiirlerinizi?
Gün yirmi dört saat işkence koşullarında! Kağıdı ve kalemi yan yana getirmek çok zordu. Her gün operasyon vardı. Yazdığımız her şeye el koyuyorlardı. Herhangi bir şeyi saklamak mümkün değildi. Birçok şiirimi arkadaşlarımın ezberlemesiyle koruyabildim.

Cezaevinde kaleme aldığınız şiirlerin dışarıda büyük etki yarattığını hissediyor muydunuz?
Evet. Hemen hemen her arkadaşımın mektuplarına giriyordu şiirlerim. Daha kitaplarım yayımlanmadan "ünlü" olmuştum. Cezaevindeki idareciler, gardiyanlar bu etkinin farkındaydılar. Ama bu bana bir avantaj sağlamadı. Tam tersine artı baskılar yaşamama neden oldu. İki yıl boyunca telgraf dahil her türlü yazışmam yasaklandı mesela. Sırf bu yüzden tek başıma açlık grevi yapmak zorunda kaldım yirmi iki gün. "Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan" bir dünya özlemi hep oldu şiirlerimde. Sanırım ben toprak üstünde yaşananlar kadar alta süzülenle, damıtılanla da ilgili oldum. Şiirimde ve yaşantım da bunu yapmaya çalıştım.

Son yazdığınız şiirin ilk dizelerini rica etsem sizden...
"Dikine büyürse/ gecekondu çocuğu/ hiç uzatmadan/ kırarlar/ boyunu/ boynunu"

'İkinci kez ve besteli ağlama, programlı bir olduğunu gösteriyor'

Başbakan Erdoğan'ın sizi anımsaması, şiirinizi duyunca gözyaşını tutamaması, sizde nasıl bir duygu yaratıyor?
Yaşadığım tarih bana ağlamanın herhangi bir hesabı içermediğini gösterdi. Başbakan'ın ilk ağlaması beni etkilemesine rağmen kafamda soru işaretleri vardı. Şafak Türküsü'ne ikinci kez ve üstelik besteli ağlaması programlı bir ağlama olduğunu gösteriyor. Şafak Türküsü'nün treatmanını iki yıl önce Sinema Destekleme Kurulu'na göndermiştim. Kapağını bile açmadılar. Yani ne sözlerinde ne de davranışlarında bir samimiyet buluyorum.

İktidarın bile içselleştirdiği 12 Eylül Darbesi'nin simge şiiri olan "Şafak türküsü", bu büyük etkiyi nasıl yarattı?
İktidarın herhangi bir şeyi içselleştirdiğimi düşünmüyorum. Adelet Ağaoğlu dahil aklı selim insanların kafasını karışmasını ve "evet" demelerini anlamakta zorlanıyorum. AKP Makyavelist davranışı tarihsel olarak en iyi kullanan bir yapı. Şafak Türküsü dönemin simgesidir. Kendi arkadaşlarımızın bile itiraf etmekte kıskançlık duyduğu bu olguyu AKP'nin kullanması bizim adımıza sadece ve asıl olarak trajiklik duygusudur. Şafak Türküsü öncelikle şiir olarak güçlü bir şiirdir. Baskının her şeyin üstünü kapkara örttüğü yıllarda umudun, direnişin, teslim olmamanın şiiridir.

13/09/2010



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


KPSS'NİN İPTALİ İÇİN GÖZLER SAVCILIKTA

MHP TABANINI CEMAAT ETKİLEDİ!

BAYDEMİR'E 12 TRİLYONLUK BOYKOT FATURASI!
»  İŞTE 28 MİLYON TL'LİK ÇEK!
»  "HAZİN, DERİN BİR KEDER İÇİNDEYİM"
»  MESUT YILMAZ'I YIKAN SONUÇ!
»  KILIÇDAROĞLU'NUN ETRAFI KERESTE DOLU!
»  BAKAN ATALAY'DAN KILIÇDAROĞLU AÇIKLAMASI
»  "TÜM HALKIMIZ MÜSTERİH OLSUN"
»  DARBE YÖNETİMİNE SUÇ DUYURUSU
»  SERİN VE YAĞIŞLI HAVALARA HAZIRLIKLI OLUN!
»  ORAL ÇALIŞLAR'DAN KILIÇDAROĞLUNA BÜYÜK TERBİYESİZLİK!
»  HSYK BAŞKANVEKİLİ'NDEN KARAMSAR TABLO
»  ERDOĞAN, DEMİREL VE ÖZAL'I SOLLADI!
»  DÜNYA'NIN GÖZÜ TÜRKİYE'DE
»  KILIÇDAROĞLU, SEÇMENDEN ÖZÜR DİLEDİ
»  TAKSİCİLER DÜNYANIN DİLİNE DÜŞTÜ!
»  PAÇACI: "YARGIDA AKP'NİN KONTROLÜNE GİRDİ"
»  BAHÇELİ:"KARANLIK DÖNEME GİRİLDİ"
»  İŞTE DÜN MEYDANA GELEN ŞİDDET OLAYLARI
»  BALYOZ'U BULDUĞU DELİLLERLE DAĞITIYOR!
»  SONUÇ AB'NİN ÇOK HOŞUNA GİTTİ,YENİ ANAYASA İSTEDİ
»  GÜRSEL TEKİN TÜRKİYE'DEN ÖZÜR DİLEDİ!
»  TWİTTER'DE, KILIÇDAROĞLU GEYİKLERİ!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.