Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
40,0463
EURO
46,9426
IMKB
10.026,000
ALTIN
4.239,290
 
Hava Durumu ANKARA
18 / 36 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
"BEN SENİN MEMURUNMUYUM?"
 BEN SENİN MEMURUNMUYUM?
 
Erdoğan, Baykal'ın Kaset Olayı İle İlgili Olarak "Başbakan Bu Olayı Ortaya Çıkarmalıdır" Sözlerine Sert Tepki Gösterdi. "Ben senin memurun muyum?"dedi
 
21.5.2010 - 19:45

AKP il başkanları toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Ulusal Kiminal Bürosu'nun Deniz Baykal'a ait olduğu iddia edilen gizli kayıt hakkında yaptığı açıklamalara yanıt verdi: Bu ülkenin TüBİTAK'ı var Adli Tıp'ı var.

Erdoğan, kurumun kendisi ile ilgili iddiasını da yalanladı. Erdoğan şunları söyledi:

Başbakan Erdoğan, Deniz Baykal ve CHP'lilerin skandal kaset olayı ile ilgili olarak "Başbakan bu olayı ortaya çıkarmalıdır" sözlerine de "Ben senin memurun muyum? Yargı var. Bu işle ilgili birini arıyorlarsa, kendilerine baksınlar. Bu işte sorumluları AKP de değil, avukatlıklarını yaptıkları çetelerde arasınlar. Bu çirkinliklerin merkez üssünü AKP'de değil, sırtlarını dayadıkları karanlık güçlerde arasınlar. Belden aşağı vurmaların bizim kitabımızda yeri yok. Biz mertçe çıkar, siyasi alanda mücadele ederiz. 9 yıllık mücadelimiz böyledir." şeklinde yanıt verdi.

ULUSAL KRİMİNAL DAİRESİ'NİN BENİM İÇİN ÇALIŞMA YAPTIĞINI HATIRLAMIYORUM

Bu ve benzeri istismar olayları yüzünden gündemde olan konu da malum konu. Dün birisi çıktı, o da kriminal incelemeler yapan kuruluşmuş. Benimle ilgili de çalışma yapmış. Ben hatırlamıyorum, bilmiyorum bile ve devletin hiçbir resmi, bu noktada ilgisinin olmadığı bir yer.. Nereden çıktıysa çıktı ortaya. Bir açıklama yaptılar. Bu ülkenin TÜBİTAK'ı var, Adli Tıp'ı var. Yapılması gereken bir şey varsa buralar vasıtasıyla yapılır.

Aile, özel hayat kutsaldır. Onun tanımını iyi yapmak lazım. Genel hayattan bahsetmiyorum, özel hayattan bahsediyorum. Kişilik hakları kutsaldır. Bunlar tek tek fertlerin olduğu kadar, Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak kutsallarıdır.

AKP bunları gözeten bir temel üzerine kurulmuş hareketin adıdır. Bizler muhafazakar demokrat bir siyasi kimliğe sahibiz. Bu ismi seçerken çok hassas dikkatle seçtik.

Aileye yönelik tedbir karşısında varımızı yoğumuzu ortaya koymaktan çekinmeyeceğiz. Çünkü aile bizi birbirimize bağlayan en değerli varlığımızdır. Şunu lütfen unutmayınız, eğer aile çökerse, bu milletin çimentosu da erimiş demektir. Toplumsal yapımızda çöker.

Biz sabırla metanetle bu saldırıları göğüsledik. Asla onların yaptığı yanlış yapmadık. Onların özel hayatlarını siyasetimize malzeme edilmedik. Çünkü biz günlük düşünmüyoruz. Biz bugünü geleceği hassasiyetle düşünerek yolumuza devam ediyoruz. Biz gelecek nesillere seviyeli bir siyaset güzel bir üslup bırakmanın mücadelesini veriyoruz. Biz sırtımızı millete dayadık. Şimdi yeni yola çıkanlar aynı argümanları kullanma gayreti içine girdiler. Fakat bu yaşanır, konuşulmaz.

Bu ülkede siyaset mühendisliğini uygulayacaksın. Milletin mühendisliğiyle siyaset yapılacağını biz gösterdik. Biz çetelerden statükolardan değil, sadece ve sadece milletten güç alınarak siyaset yapılacağını sadece biz gösterdik.

BU OLAYIN KADERİNDE VAR

Grizu gazı maalesef madenlerin tabi bir parçasıdır. Grizu patlamalarını yüzde yüz önlemek mümkün değildir. Dünyanın bir çok yerinde bu ne yazık ki, bu işin kaderidir. Bunu sağa sola çekmek isteyen çeşitli köşe yazarlarına da hatırlatmak istiyorum. Bu işin kaderidir diyorum. Bunu sağa sola çekmeye de kimsenin ne fikri ne düşünce derinliği yetmez. Niye yetmez?

Senin kadere imanın yoksa ben seninle tartışacak değilim. Benim söylediğim mesele başka. Bu olayın fıtratında kaderinde bu var. Aşiyan mezarlığında iki polisimizin başına gelen olay. Bir tinerci tarafından başlarına gelene bakın.
Bu nedir? Bu mesleğin kaderi bu. E polisin görevi bu, orada bu görevi icra ederken başlarına bu geldi ve iki polis kardeşlerimizden bir tanesi ebediyete intikal etti.

SON 2 İŞÇİNİN CESEDİ ÇIKARILANA KADAR VEKİLLER ORADA KALACAK

Dünya bir gelişim dönüşüm yaşıyor. Bunun sebebi taşerondur deniliyor. Orada da çalışan maden mühendisleri var. Ebediyete intikal edenler içinde mühendislerimiz de var. Son dönemlerde kömür madenlerinde, hem üretim artmıştır hemde kazalar azalmıştır.

Bakanlarımı oraya intikal ettiler, il bölge milletvekillerimiz orada bulundular. Bütün ilgili birimlerimiz seferber oldular. Hepsi yoğun çalışmanın içerisine girdiler. 4 gün olay yerinde yatıp kalktılar. Şu anda çalışma bakanım, enerji bakanım, il milletvekillerimiz son iki kardeşimizi de çıkarana kadar oradan ayrılmayacaklar. Çalışmaları takip edecekler.

Önceki gün de ben gittim. Yetkililerle, madencilerle, ailelerle görüştüm. Oradaki acıyı provoke etmek isteyenlerin o kalabalığa girdiklerini gördük. Halkı galeyana getirmek isteyen bir kişinin, zonguldakla hiçbir bağlantısının olmadığını, Ankara doğumlu, illegal legal malum örgütlerinin mensubu olduğunu istihbarat teşkilatımız çıkardı. Tabi bu insanlar bu toplumun kaderi. Basınımızda da bu olayın aleyhimize bir kampanyaya dönüştürülmek istendiğini görüyoruz.

SÜKUTUMUZ İKRARDAN DEĞİL EDEBİMİZDEN

Yalanın, iftiranın çamur atmanın siyasetin dili olmaması gerektiğini savunduk. Nasıl ki siyasette başkalarının mahremiyetini istismar malzemesi yapmak çirkinse, aynı şekilde kendi mahremiyetini siyasete istismar meselesi yapmak o kadar yanlış, ondan da fazla çirkindir.

Şimdi ana muhalefet partisinde yaşanan gelişmeleri milletimiz izliyor. Biz genel başkanı bansı toplantısına kadar sükut ettik. Sükutumuz ikrardan değil, söylenenleri kabulden değil, aksine edebimizdendi. Önce CHP eski lideri, ardından arkadaşları, ardından da yandaş medyaları hükümeti ve AKP'yi karalamaya kalkıştılar. İthamla kalmadılar, günler boyu bu meseleyi bir mağduriyete giriştiler.

BEN SENİN MEMURUN MUYUM?

Şimdi dün kriminal açıklamasında 'Bu iş devlet eliyle yapılmamıştır' denildi. Kendileriyle çeliştiler. Ona mı siparişi verene mi? Özel hayatla ilgili meseleyi bizzat kendileri siyasallaştırmaya dönüştürmeye gayret ettiler. Mesele yargıya intikal ettiği için bu sürecin tamamlanmasını temenni ediyoruz.

'Başbakan bunu ortaya çıkarmalıdır' dediler. Ben senin memurun muyum yahu? Bu işi ortaya çıkaracak yargıdır. Olay yargıya intikal etmiştir. Süreç artık yargınındır.

BUNUN SORUMLULUĞUNU ÇETELERDE ARASINLAR

Bu işte eğer bir sorumlu arıyorlarsa, önce AKP'ye değil, kendilerine baksınlar. Bunun sorumluluğu gittikleri avukatlığını yaptıkları çetelerin, mafyaların, karanlık örgütlenmelerin içinde arasınlar. Sırtlarını dayadıkları statükoda, siyaset dışı karanlık güçlerde arasınlar. Belden aşağı vurmaların, bizim kitabımızda yeri yoktur.

"TİMSAH GÖZYAŞLARI"

"Bu senaryonun yazarı olarak bizi itham edeceklerine, istifa çığlığı atanlara dikkat etsinler" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Timsahın o gözyaşlarına dikkat etsinler. Timsahlar görüntülerde, gözyaşları görüntülerde. Şimdi nerede o timsahlar? Her şey açık ortada. Sezar, "sen de mi Brütüs?' sözünü söyledikten sonra, "işte şimdi yıkıldım' dedi ya, işte şimdi yıkılanlar AKP'ye çamur atacaklarına önce o Brütüslere baksınlar, onlara baksınlar. Kendisine kazan kaldıranlara, "geri dönme' çağrısı yapanlara, milletvekillerine baksınlar. Çok ilginç şeyler oluyor. Öyle şeyler oluyor ki bakıyorsunuz, o anda o konuşmalar yapıldığı andaki sahneler... Ondan sonraki sahneler... Bunlar tarihe çok ilginç kayıtlar olarak düşecekler. Dürüstülüğün, siyasi dürüstülüğün kitabıdır bu aslında. Onu görecekler. Siyasette yalan egemen olduğu sürece bu siyasetçiden bir şey olmaz, hiçbir şey olmaz. Bunları da göreceğiz tabii. Önce CHP lideri ardındanx arkadaşları bu çirkin hadiseden dolayı hükümeti ve AKP'yi karalamaya çalışıyor. Sadece ithamla kalmadı. ı boyu bu meseleyi bir mağduriyete bu mağduruiyeti de siyasi istismara çaşlışıyorlar. Özel hayatla ilgili meseleyi bizzihati kendileri siyasallaştırmaya ve iktidarı yıpratmaya çalışıyorlar. Belden aşağı vurmak bizim kitabımızda yok. 4 seçimdende alnımız akıyla çıktık. Onlar siyaset mühendisliği yapanlara dikkat etsinler."

NEREDE O TİMSAHLAR?

Bu senaryonun yazarı olarak bizi itham edeceklerine, istifa çığlığı atanlara dikkat etsinler. Timsahın o gözyaşlarına dikkat etsinler. Timsahlar görüntülerde, gözyaşları görüntülerde. Şimdi nerede o timsahlar? Her şey açık ortada. İşte şimdi yıkılanlar AKP'ye çamur atacaklarına önce o 'Brütüsleri'ne baksınlar. Geri dönme çağrısını yapanlara baksınlar. Enteresan şeyler oluyor. Öyle şeyler oluyor ki bakıyorsunuz o anda o konuşmalar yapıldığı andaki sahneler, bunlar tarihe çok ilginç anlar olarak geçecek. Siyasi dürüstlüğün kitabıdır bu. Siyasette yalan egemen olduğu sürece o siyasetçiden bir şey olmaz.

İKTİDAR OLAMAYACAKSIN Kİ...

Demokrasilerde iktidar ne kadar vazgeçilmezse, muhalefet de o kadar önemli ve vazgeçilmezdir. 7.5 yıl boyunca yol gösterici bir muhalefetin özlemi içinde olduk. Ana muhalefet partisinin 'ak'a kara, karaya ak diyen siyaseti, bize AKP'ye değil, Türkiye'ye kaybettirdi. Milletin meclisine değil, statükoculara kulak verdiler. Küçük olsun ama benim olsun diyerek Türkiye'ye sırtlarını döndüler. Bugün ana muhalefet partisinde yaşanan değişimin, seviyeli kaliteli bir siyaset doğurmasını en çok bir arzu ediyoruz.

İstiyoruz ki muhalefet Türkiye'yle, gerçekleriyle, dünyayla barışsın. Ama tespit yapıp çözüm üretmedikten sonra benim milletimi aldatamazsın.İşsizlik bu ülkenin sorunudur. Bunu söylemene gerek yok ki, bunu cümle alem biliyor. Nasıl çözeceksin? İktidara gelince söyleyeceğiz. İktidar olamayacaksın ki. Emeklilere zam verilmiyor. Biz geldiğimizde neydi şimdi ne? Kaç kat arttı?

Yolsuzluklar. Aynaya bakacaksın. Önce aynaya bakacaksın. Bu ülkede yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadelenin en açık mücadelesini veren evelallah AKP iktidarı olmuştur



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


TÜRKER:"BİZ DSP OLARAK YOLMUZA DEVAM EDECEĞİZ"

KURULTAY ÖNCESİ SÜRPRİZ KARAR!

GÜRSEL TEKİN'DEN "TİMSAH GÖZ YAŞLARI"NA TEPKİ
»  KILIÇDAROĞLU'DAN ERDOĞAN'A: "ÜRKMEK YETMEZ.KORK!"
»  MADENCİLERE ACI UĞURLAMA
»  İRAN'LI KADINDAN, "KOCAM BENİ DÖVMÜYOR" DAVASI!
»  HANGİ KAMU KURUMU, KAÇ PERSONEL ALACAK!
»  ERDOĞAN'DAN OBAMA'YA TAKAS CEVABI
»  CHP'DE BLOK LİSTE KARARI!
»  PKK KAMPINDA TOPLU TECAVÜZ!
»  "SADECE TEDİRGİN OLMASIN KORKSUN"
»  FLAŞ.. KILIÇDAROĞLU'NA ECEVİT DESTEĞİ
»  BAYKAL'IN KASETİNİ İNCELEYEN ŞİRKETİN İLGİNÇ PROFİLİ
»  KAMER GENÇ'İN ÜYELİĞİ CHP TÜZÜĞÜNE TAKILDI!
»  DAVUTOĞLU, AÇILIM'IN YÖNÜNÜ KIBRIS'A ÇEVİRDİ!
»  SIKIŞAN PKK, ATEŞKES'TEN SÖZ ETMEYE BAŞLADI
»  " NEREDE O TİMSAHLAR? "
»  BENZİN'DE 10 KURUŞ İNDİRİM!
»  SEMİNERDEKİ PERSONEL
»  İŞTE KILIÇDAROĞLU'NUN 'A TAKIMI!'
»  İLAÇ TAKİP SİSTEMİNDE GERİ ADIM YOK!
»  "MACUN TÜPTEN ÇIKTI"
»  "İKTİDARIN YARGIYLA MESELESİ VAR"
»  BAYKAL MAKAM ODASINI BOŞALTIYOR
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.