-“DİLEK DOĞAN’IN NASIL ÖLDÜRÜLDÜĞÜNE TANIK OLDUK”-
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı özetle şunları söyledi:
“Tek bir hedefimiz var daha güzel bir Türkiye, yaşanabilir bir Türkiye, barış içinde bir Türkiye, üreten bir Türkiye…
CHP Grubu Türkiye’nin sorunlarına aynı zamanda çözüm üreten bir gruptur.
Geçen gün sosyal medyaya, gazetelerin internet sayfalarına kısa bir kamera kaydı düştü. Bir çocuğumuzun nasıl öldürüldüğüne tanık olduk. Dilek Doğan’ın nasıl öldürüldüğüne tanık olduk. Bu ne yaa dedikten sonra açılan ateş sonucu hayatını kaybeden gencecik bir kızımız.
-“ANNENİN TEK SAVUNMASI ELİNDEKİ TERLİK”-
Aile perişan vaziyette. Annenin tek savunması elindeki terlik. Terliği polislere atıyor ve itiraz ediyor, çocuğumu öldürdünüz diye, o annenin feryadını duyup da haksızlığa isyan etmemek mümkün değil. Oysa bize bunu nasıl sundular, ‘çatışmada öldü’ dediler.
-“BELKİ O DA HAPSE ATILACAKTIR”-
Bu haberi ortaya çıkaran gazeteci arkadaşımız var. Yarın bunun başına ne gelir bilmiyorum bu gazeteci arkadaşımızın başına, belki o da hapse atılacaktır.
-“CHP OLARAK BİZ HAZIRIZ, GETİRİN YASAYI TEKLİFİ, TASARIYI SİZE DESTEK VERECEĞİZ”-
Sayın Davutoğlu’na çağrı yaptım. Gazetecilerin tutuksuz yargılanmasıyla gel bir adım atalım. Sayın Davutoğlu daha önemli bir adım attı, söylediği şu; ‘zorunlu haller dışında tutuksuz yargılama gibi bir yol belirlenmesinin doğru olacağı kanaatindeyim’. Çok teşekkür ederim. Madem ki genişletiyorsun, CHP olarak biz hazırız, getirin yasayı, teklifi, tasarıyı size destek vereceğiz. Bakın ben sözümde duruyorum, siz de sözünüz de durun.
Bir milletvekili vardı, bir gazeteye gece baskın yaptı, camını çerçevesini indirdiler ve onun başında bir AKP milletvekili vardı, Boynukalın, ne kadar kalın bilmiyoruz. Bu arkadaşımız geçen günlerde Gençlik ve Spor Bakanlığına bakan yardımcısı olarak atandı. Ele vereceksin talkını kendin yutacaksın salkımı. Boynukalın’ı herhalde Gençlik Bakanlığı nasıl görev verilecek elinde sopayla cam çerçeve indir.
Sayın Davutoğlu’nun da sözlerinin eri olması lazım. Erdem diyeceksin ahlak diyeceksin çok özür dilerim ahlaktan ve erdemden yeteri kadar nasibini alamamış bir kişiyi getireceksin bakan yardımcısı yapacaksın.
-“SURİYE MANZARASINI HATIRLATIYOR BİZE”-
Doğu ve Güneydoğu’da yaşananları görüyoruz. Gazetelerdeki fotoğraflar, televizyonlardaki haberler bir Suriye manzarasını hatırlatıyor bize.
İller ve ilçeler silah deposuna dönüştürülürken bu ülkenin başında kimler vardı?
2002’de sıfır terörle devraldınız, ne oluyor Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunda ne oluyor?
Çözüm süreci diye şimdi PKK bizi kandırdı diye sokağa çıkanlar kimler? Şimdi kahramanlık taslayanlar kimler?
GÖÇ-DER diye bir dernek var. Sokağa çıkma yasağı ilan edilen il ve ilçelerde göç eden kişilerin sayısı 200 bin… 200 bin kişi göç ediyor.
Ülkeyi bu hale getirenler bunlar değil mi, 14 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar.
Kendisi sorun olan siyasal iktidar ülkenin sorunlarını çözemez.
-“BİZ BÜYÜK LAFLAR EDİP ARKADAN ÇARK EDEN BİR PARTİ DEĞİLİZ”-
Biz büyük laflar edip arkadan çark eden bir parti değiliz. Ne söylüyorsak kapı gibi arkasında duran bir partiyiz.
-“MERAK EDİYORSAN ÇÖZÜMÜNÜ, BANA YAZ”-
78 milyon vatandaşıma şunu söylüyorum, hangi sorun varsa merak ediyorsan çözümünü, bana yaz.
Dış politika tam bir felaket tam bir fiyasko.
Musul’a asker gönderdik. Sanki Trabzon’a asker gönderiyoruz veya Hakkari’ye gönderiyoruz gibi. İzin aldın mı, ee izine gerek yok, biz gideriz, niçin, biz büyük ülkeyiz. Sevsinler senin bu görüşünü.
-TARİH TARİH KONUŞTU-
4 Aralık 2015 Musul’a asker gönderdik, bizimkiler kahramanlık edasıyla geziyorlar.
5 Aralık bir gün sonra Irak Başbakanı diyor ki Türkiye’nin derhal Irak topraklarından çekilmesini istiyoruz diyor.
6 Aralık ‘Türkiye’ye 48 saat süre tanıyoruz’ diyor. Allah aşkına Türkiye ültimatom alacak ülke mi? Türkiye’nin onuruyla bu kadar nasıl oynuyorsunuz siz.
7 Aralık Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu konuşuyor biz oraya davet üzerine gittik diyor.
10 Aralık, Dışişleri Müsteşarı ve MİT Müsteşarını Irak’a gönderiyoruz.
10 Aralık yine Davutoğlu açıklama yapıyor geri çekilmek söz konusu değil.
11 Aralık bu kez abisi konuşuyor, Erdoğan, biz davete icabetle Irak’a gittik.
-“SEN TÜRKİYE’DE Mİ YAŞIYORSUN, UZAYDA MI YAŞIYORSUN”-
Yaaa kardeşim sen Türkiye’de mi yaşıyorsun, uzayda mı yaşıyorsun.
14 Aralık birliklerden bir kısmı tıpış tıpış geri çekildi.
15 Aralık yine kuyruğu dik tutmaya çalışıyorlar. Numan Kurtulmuş geri çekilmedik diyor.
16 Aralık bu kez daha büyük bir güç devreye giriyor, ABD, tüm güçlerinizi geri çekin diyor. Bizimkiler esas duruşta.
19 Aralık Davutoğlu konuşuyor, Musul’daki askeri varlığımız sürecek diyor.
Yine cumartesi günü akşamüzeri Dışişleri Bakanlığı açıklama yapıyor geri çekileceğiz.
-“EMİN OLUN BAKKAL BİLE BUNLARDAN DAHA İYİ YÖNETİR”-
Bunlar devlet mi yönetiyor, emin olun bakkal bile bunlardan daha iyi yönetir, bakkal daha iyi yönetir. Sakın haksızlık diye düşünmesin bakkallar sen bunlardan daha iyi düşünüyorsun demek istiyorum.
Bunlar sanıyor ki nasıl olsa bir yalan atarız millet yutar, şimdiye kadar attık millet yuttu, sanıyorlar ki diğer ülkeler de bunu yutar, diğerleri yutmuyor.
Sen ne yaptın, sen Türkiye’nin onuruyla oynadın. Türkiye’yi Ortadoğu’da şamar oğlanına çevirdin. Her gelenin tehdit ettiği bir ülke haline getirdin. Oradaki artık sıradan kabile reisi bile Türkiye’yi tehdit etmeye başladı.
-SURİYE-
Putin ne söyledi, açıkça Türkiye’yi tehdit etti. Onlardan tık yok.
Türkiye’yi bu hale kim getirdi?
-“TEHDİT EDİYORLAR SENİ, GIKIN DAHİ ÇIKMIYOR SENİN”-
Tehdit ediyorlar seni, gıkın dahi çıkmıyor senin. Biz hiçbir tehdide ve şantaja boyun eğecek bir ülke değiliz. Herkesin bunu çok iyi bilmesi lazım. Putin’in de bilmesi lazım.
Artık Türkiye bu kamburu çekemez.
Şimdi yeni bir arayışa girdiler. Herkes düşman oldu, nasıl dost olacağız, İsrail’i vatan haini ilan etmişlerdi. Şimdi gizli kapaklı görüşüyorlardı, önce inkar ettiler, sonra görüşüyoruz dediler.
Mavi Marmara olayını hatırlıyorsunuz. 31 Mayıs 2010’da uluslararası sularda bizim gemimizi geldiler, İsrailli askerleri vurdular, 9 vatandaşımızı da katlettiler.
-“İMZALAYAN ARKADAŞLARIN ELLERİNE BULAŞMIŞ DEMEKTİR”-
Türkiye haklı tepki gösterdi. Sizden özür bekliyoruz. Sizden tazminat bekliyoruz. Gazze’deki ablukanın da kaldırılmasını istiyoruz. Bu üç koşulu yerine getirirsen tamam.
Gazze ablukası kalkmadan eğer bir anlaşma imzalarsanız o 9 vatandaşlarımızın kanı onu imzalayan arkadaşların ellerine bulaşmış demektir.
Filistin davası kutsal bir davadır. Filistin topraklarında Türkiye’den giden devrimci gençlerimizin mezarları var, hiç kimse unutmasın.
-“KOSKOCA TÜRKİYE CUMHURİYETİ GİTTİ SUUDİ ARABİSTAN’IN KUYRUĞUNA TAKILDI”-
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti gitti Suudi Arabistan’ın kuyruğuna takıldı, anlamak mümkün değil, neymiş İslam ülkeleri terörle ortak mücadele edeceklermiş, kimin başkanlığında, Suudi prensin başkanlığında.
Teröre silah veren destek veren para veren bir ülke terörle mücadele edecekmiş, hırsıza evi teslim etmek gibi bir şey” (ANKA/SON)