Abdulkadir Selvi'nin "15 Temmuz’un röntgeni" başlığıyla yayımlanan (13 Temmuz 2017) yazısı şöyle:

Enerji Bakanı Berat Albayrak söze, “12 Eylül’de babası hapse giden bir evlat olarak darbenin ne olduğunu biliyordum” diye söze başladı.

Berat Albayrak’ın babası gazeteci Sadık Albayrak, 12 Eylül’de darbeciler tarafından alınıp hapse atılan isimlerden biriydi.

Berat Albayrak, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece Marmaris’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanındaydı.

Babası Sadık Albayrak ise o sırada Trabzon Dernekpazarlılarla birlikte meydandaydı. Televizyondan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı taşıyan uçağın havada olduğu haberi geçmeye başlayınca eski bakanlardan Eyüp Aşık, “O uçağın içinde senin dünürün, oğlun, gelinin, torunların var. Ne kadar sakinsin böyle” diyor. Aslında ateşli bir hatip olan Sadık Albayrak sakin bir şekilde, “Kader neyse o olur” karşılığını veriyor.

Berat Albayrak, darbe gecesi Marmaris’te olmayacakmış. Büyük oğlu Ahmet Akifbir gün önce telefonda ısrar edince dayanamamış, Marmaris’e geçmiş. Ahmet Akif, 15 Temmuz gecesi henüz darbe girişimi başlamadan önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kuran-ı Kerim öğretirken fotoğrafının yansıdığı torunu. Bu millet torununa Kuran-ı Kerim öğreten Cumhurbaşkanı’nı sever. Erdoğan’ı ise sadece sevmemiş, ona inanmış. İnandığı için de 15 Temmuz’da ölümü göze alarak meydanlara çıktı.

Yakın tarihimiz bir açıdan da darbeler tarihi. Bu milletin geçmişinde 27 Mayıs var, 12 Mart var, 12 Eylül var, 28 Şubat var. Tarihimizde darbe dönemlerinde asılan başbakanlar da var. Üç fidanımız, 12 Eylül’de bir sağdan bir soldan asılan ülkücü ve solcu gençlerimiz de var. Ama darbeleri durduran tek bir örnek yoktu. O açıdan 15 Temmuz çok önemli. Darbeler olduğunda cumhurbaşkanları derdest edilir, hükümetler kapatılır, Meclis’in kapısına kilit vurulurdu. Ama bu kez farklı oldu. Meclis kapatılamadı, hükümet devrilemedi, Cumhurbaşkanı derdest edilemedi. Darağaçları kurulamadı. Bu kez darbeciler değil, demokrasi kazandı. Kimse 15 Temmuz’a kontrollü darbe demesin. Adı Recep Tayyip Erdoğan olan Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı darbeye karşı direndi, ona inanan millet ölümü göze alarak darbeyi geri püskürttü. Bunu hamaset olması için yazmıyorum.

15 TEMMUZ ARAŞTIRMASI

Başkanlığını Öznur Çalık’ın AK Parti Sosyal Politikalar Başkanlığı 15 Temmuz şehit aileleri ve gazileri üzerine yaptığı araştırma bunu söylüyor. 15 Temmuz gecesi sokağa çıkanlara sorulduğunda yüzde 98’i Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısının çok etkili olduğunu söylüyor. Yüzde 2’si ise etkili oldu diyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık’ın başkanlığında yapılan çalışma 15 Temmuz’un hamaset ikliminden çıkarılıp, akademik boyuta kazandırılması açısından önem arz ediyor. Artık 15 Temmuz’un özüne eğilmeliyiz. 15 Temmuz neden oldu, bundan sonra yeni 15 Temmuz’lar yaşanmaması için ne yapılmalı sorularına cevap aramalıyız.

Geçmişte darbeler oldu. Darbeciler bir süre sonra ülkenin yönetimini sivillere devretti. Peki ondan sonra yeni darbelerin olmaması için ne yaptık, hangi önlemleri devreye soktuk? Darbelerin gerekçesini oluşturan TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesini bile yeni kaldırdık. TSK içinde darbe istihbaratı yapan bir birimimizin olmadığını daha yeni tartıştık. Talat Aydemir dışında yargılanan darbeci var mı? Kenan Evren derseniz, onun hayatı ceza almaya yetmedi.

Cumhurbaşkanı'nın gözyaşları

Şehit aileleri ve gaziler üzerinde yapılan araştırmanın sunulduğu toplantıda, 15 Temmuz gecesini anlatan bir sinevizyon gösterisi yapıldı. O sırada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı izledim. Gözlerini siliyordu. Söz konusu 15 Temmuz olunca haliyle duygusal anlar yaşandı. O nedenle gözyaşlarını silip kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın duygusal bir konuşma yapması bekleniyordu. Ama Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşünü hedef aldı. “Sokaksa sokak diyen kişi asıl kendisinin sokağa çıkamaz hale geleceğini iyi bilmelidir” dedi.

Cumhurbaşkanı o kadar kızmış ki, çok sertti, çok...