AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski hakimi Rıza Türmen, Ergenekon Davası'ndaki usulsüzlük ve eksikliklerin giderilmemesi durumunda Türkiye'nin AİHM'de başının ağrıyabileceğini söyledi. Davanın toplumda korku yarattığını belirten Türmen, "Sıra kime gelecek kuşkusu yaşanıyor" dedi.
Adana Barosu'nun düzenlediği `AİHM Kararları Çerçevesinde Adil Yargılama' konulu konferansa konuşmacı olarak katılmak için kente gelen Rıza Türmen, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ergenekon Davası'nda hukuki sürecin beklenmesi gerektiğini ve yargıya güvenin kaybedilmemesini isteyen Türmen, davanın gidişatına göre güvensizlik yaratacak bir durumun oluşmadığını söyledi. Yargılama sürecinde bir takım eksik ve usulsüzlüklerin olduğunu, Türkiye'nin AİHM'de zor durumda kalabileceğini, bunun da dava sürecinde düzeltilebileceğini belirten Türmen, şöyle devam etti:
"Soruşturmada bazı eksiklikler, usul hataları olabilir. Ama bunların hepsi yargıda düzeltilebilir. Mesala telefon dinlemeleri, `hukuka uygun değil' deniliyorsa, eğer böyle bir şey varsa, yargı bu telefon dinlemelerini delil olarak kabul etmeyebilir. AİHM'de Türkiye'nin önüne dava sürecindeki eksiklikler çıkabilir. Yargı sürecinde yaşanan usulsüzlükler düzeltilmezse, bu konu Türkiye'nin başını AİHM'de ağrıtabilir. Tutukluluk süresi ile ilgili problemler devam ediyorsa bu süre aşmışsa mesela, AİHM'e götürülebilir. Ancak bundan önce mutlaka iç yargı yolunun tüketilmesi gerekir. Ancak, böyle kritik bir davada gönül ister ki, 11'inci dalga olmasın. İddianamenin sağlığı açısından hepsi bir kerede olsun isteniyor. Ama olmuyorsa, yapılacak bir şey de yok."
Bir çok kişinin gözaltına alınma şeklinin doğru olmadığını bunun rahatsızlık yarattığını belirten Türmen, "Yüksek mevkilerde görev yapmış insanların evlerine gece vakti ansızın girilmesi, ite kalka götürülmeleri, İnsan saygınlığına uygun düşmeyen şeyler. Bunlar bir korku ortamı doğuruyor. Kime sıra gelecek kimse bilemiyor. Bunlar hukuki olan şeyler değil. Bir takım şeylerden doğan işlemler. Toplumun endişesi bu yönde" diye konuştu.
GENERALLERİN NEDENİ AÇIKLANMALI
Tutuklanan bazı sanıkların devletin yüksek mevkilerinde önemli görevler almasının toplum vicdanında yaralar açabileceğini belirten Türmen, özellikle generallerin tutukluluk halinin devamına karar veriliyorsa, bunun nedeninin açıklanması gerektiğini belirterek şöyle devam etti:
"Bir kişinin özgürlüğünün ortadan kaldırılması ciddi bir şey. Bunun için ciddi meseleler olması lazım. Komutanların falan tutukluluğu devam ediyorsa, bunun açıklanması lazım. Esas, olan tutuksuz yargılamaktır. Bu kadar uzun süre tutuklu yargılanıyorsa, ya kaçacaktır, ya delileri yok edecektir, ya tanıkları öldürecektir. Bunlar var mıdır, yok mudur? Tahliye talepleri reddediliyorsa bunları açıklamak lazım. Bunlar açıklanmıyorsa, genel nedenlerle tutkulularsa, bundan rahatsızlık duyulur. Bu tutukluların kişiliklerinden dolayı değil, herkes için, kim olursa olsun aynı rahatsızlığı duymak gerekir."
SAVCI TARAFSIZ OLAMAZ
Ergenekon davasına bakan Cumhuriyet Savcısı'nın tarafsız olmasının beklenmemesi gerektiğini belirten Rıza Türmen, savcının şüphelenmediği kimseye dava açmayacağını belirterek, "Savcı tarafsız olamaz. Oluşturduğu varsayımın doğru olduğunu yargıca ikna etmeye çalışır. Ceza Muhakemeleri Kanunu'nda, savcı şüphelinin haklarını korur' dese de, suçlu olduğuna inanmasa, dava açmaz. Bunun için kanıtlar toplar. Bu yüzden ben, bu konuyla ilgili hiç bir şey düşünmüyorum. Türkiye'de bir kutuplaşma var. Bu yüzden herkes, bu kutuplaşmaya göre kendi açısından, kendi içinde bulunduğu cemaat açısından bakıyor" diye konuştu.