"DSP Başkanlık Kurulu’nun Genel başkanın da isteğine uyarak beni istifaya davet etmelerinden sonra istifamı isteklerine uygun olarak bildirdim. Eskişehir’e döndüğüm zaman da gördüm ki, gerek Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç başta olmak üzere Tepebaşı ve Odunpazarı meclis üyeleri de aynı tarihte DSP’den istifalarını yazarak ceplerine koymuşlar ve benim gelmemi beklemişler. Dün ve bugün onlarla da görüşmelerimi yaptım. Bugün itibariyle gerek Odunpazarı Belediye Meclis üyeleri, gerekse Tepebaşı Belediyesi’ndeki DSP’li meclis üyeleri istifalarını il ve ilçe başkanlarına teslim ettiler. Ben de istifamı yazılı olarak verdim. Ayrıca İl Genel Meclisi’ndeki DSPli üyeler de istifa dilekçeleri vermiş bulunuyorlar. Böylece benimle birlikte DSP’nin Eskişehir yerel yönetimindeki üyeleri yüzde 99 oranıyla istifa ettiler. Yüzde bir oran ise henüz burada bulunmayan ve görüşme fırsatı bulamadığım 1-2 arkadaş. Eskişehirlilerle temas halindeyiz. Eskişehir seçmeniyle, siyaset tabanıyla, çeşitli partilere mensup hemşehilerimle de görüşmeler yapıyorum. İnternette yapılan araştırmalar ve Türkiye’nin dört bir tarafından gelen mailleri de değerlendirmeye tabi tuttuk. Yerel gazete ve televizyonlarda anket yapıyorlar. Görülen sonuç odur ki; yüzde 60 ila 70 arasındaki Eskişehirliler bizim CHP’ye geçmemizden yana olduklarını, ancak benim Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kalmamı arzu ettiklerini söylüyorlar. Durum bundan ibarettir, ortaya çıkan tablo bu."

KILIÇDAROĞLU’NUN DEMOKRASİYİ YARATMA GAYRETİNİ TAKDİRLE KARŞILIYORUM

Parti genel başkanları ve parti merkez yönetimlerinin tek adam gibi hareket eden bir zihniyete sahip olduklarını iddia eden Büyükerşen, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun demokratik bir parti ve gerçek demokrasiyi yaratma gayretlerini takdirle karşıladığını söyledi. Parti genel başkanlarının ve yöneticilerinin tek adam gibi hareket edip, sonradan demokrasiden bahsetmeleri kara mizah olarak nitelendiren Büyükerşen şunları kaydetti:

"Görüldüğü gibi Türkiye’de demokrasi konusunda söz söyleyen çeşitli partilerin liderleri aslında kendilerinin demokrasiyi temsil ettiklerini düşünüyorlar. Yalnız kendileri için demokrasinin var olduğunu ortaya koyuyorlar. İşte benim ve arkadaşlarımın istifasına neden olan DSP’nin tutumu buna örnek olarak rahatlıkla gösterilebilir. Parti liderleri istediklerini partide tutup, istediklerini atabilecek durumdadırlar. Seçimlerde de listeleri kendileri empoze etmektedirler. Kısmen bile ön seçim yapmamaktadırlar. Benim ve arkadaşlarımın da DSP’den istifa etmelerinin nedeni parti başkanının ve başkanlık kurulu üyelerinin beni istifaya davet etmeleridir. Bunun için köklü ve gerçek bir gerekçeleri de yoktur. Gerekçe diye ileriye sürdüklerinin de hakikattan o kadar uzak şeyler olduğunu görünce ortaya bir durum çıktı. Parti genel başkanları ve parti merkez yönetimleri aslında tek adam gibi hareket eden bir zihniyete sahiptirler. Genel Başkanın düşüncelerine uygun olarak hareket etmektedirler. Bu durumda olan parti liderlerinin bir de Türkiye’de demokrasiden bahsetmeleri, tek adamlığa karşı çıkmaları da bir gülümseme yaratacak bir kara mizahtır. Bunların içerisinde CHP liderini bunlardan biraz ayırıyorum. Onun gerçekten demokratik bir parti, gerçek demokrasiyi yaratma gayretlerini takdirle karşıladığımı ifade etmeliyim."

SİYASİ İKBAL BEKLEMİYORUM

Kendisinin ve istifa eden diğer arkadaşlarının CHP tarafından yapılan çağrıyı dikkate alacaklarını belirten Yılmaz Büyükerşen, "Bizim herhalde bağımsız kalmamız söz konusu olmayacağına göre, Eskişehir halkının oylarıyla 5 seneliğine seçildiğimize ve önümüzde daha 3 yıl kaldığına göre ve Eskişehirlilere vaad ettiğimiz hizmetlerimize devam edebilmemiz için bir siyasi partiye intikalimiz söz konusuysa, CHP Genel başkanı ve genel sekreteri tarafından yapılan çağrı hem benim hem de arkadaşlarım tarafından dikkate alınacaktır. Bunun zamanı ne zaman olacak? Henüz bir şey söylemiyorum. Ama bu konuda Eskişehirlilerin nabzını tutmaya devam edeceğiz. Şu ana kadar Eskişehirlilerin eğilimi bizim CHP çatısı altında hizmetlerimize devam etmemiz noktasında ağırlık taşıyor. Bir şartları var. Benim yeni parti ile siyaset yapmam söz konusu olduğu takdirde Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkalığı’ndan ayrılmamamdır. Benim de düşüncem ve tercihim bu istikamettedir. Çünkü, hangi siyasi parti olursa olsun siyasi ikbal beklememekteyim. Ben Eskişehirlilere arkadaşlarımla birlikte hizmet etmek kararındayım. Partinin rozeti ikinci planda kalmaktadır. Öyle sanıyorum ki, DSP’nin Eskişehir teşkilatında gerek üye olarak gerek teşkilat görevlileri arasında istifalar olacaktır. Telefonla bu niyetlerini bana bildiriyorlar. Önümüzdeki günlerde bu istifaların çoğalacağını düşünüyorum" diye konuştu.
1 ŞUBAT 2011